Bir taşla kaç kuş?

Bir taşla kaç kuş vurana usta avcı denir? Artık kimse taşla kuş vurmasa bile bu sorunun yanıtı avcı derneklerinde aranabilir.
Bir hamlede kaç suç işleyene suç makinesi denebilir?
AKP ile cemaat arasında savaş sürüyor. Bu savaşta cemaatin tetikçi rolünde olduğu artık gün gibi açık. Başbakan ile ilgili olarak piyasaya sürülen dinleme kayıtlarından bu dinlemelerin basit bir cemaat işi olmadığı belli oldu. Lideri ABD’de oturan bir cemaatin ABD’nin Orta-doğudaki has adamını bu ülkenin onayı olmadan bu derece hırpalaması düşünülemez.
Kim dinliyor olursa olsun ortaya çıkan kayıtlardaki bilgiler demokratik bir ülke için kabul edilebilir işler değil.
Son olarak ortaya çıkan ve esas olarak MİLGEM (Milli Gemi Projesi) ile ilgili ses kaydı, yolsuzluklar ötesinde ülkemizin savunma sanayinin nasıl tahrip edildiğini de gösteriyor. Son ses kaydı doğru ise olay siyasi iktidarın sadece kamu ihalelerinde yakınlarını kayırdığını göstermiyor. Ülkenin savunma gücünü nasıl kırdığını ve kendisi ile iyi geçinmeyen sanayici ve işadamlarını nasıl yok ettiğini de gösteriyor. En önemlisi de bu işler bir emperyalist devlet için ballı kaymaklı olabiliyor.
Doğru olmasını dilemediğimiz kayıtlara göre gemi yapımcısı Metin Kalkavan ile Başbakan arasındaki konuşma MİLGEM projesi ile ilgili.
RTE ve Kalkavan olduğu söylenen isimler, Başbakan Başkanlığı’nda toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından iptal edilen ve Koç gurubunun kazandığı MİLGEM ihalesini konuşuyor.
İlk görüşme iptal kararından 5 ay önce yapılıyor.
Kalkavan’la konuşan RTE, Kalkavan’dan ihaleye başvurduğu halde çağrılmadığı için Başbakanlık Teftiş Kurulu’na ihbarda bulunmasını istiyor.
Kalkavan, kendilerinin başvuruda bir hata yaptıklarını, başvurularını yazılı değil Bakan’a sözlü olarak yaptıklarını Başbakan’a anlatıyor. RTE yine de Kalkavan’ın ihalenin tam rekabetle yapılmadığına dair Başbakanlık Teftiş Kurulu’na, BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) ve kendi özel kalemine başvuruda bulunmasını istiyor.
İkinci görüşme ise Kalkavan’ın şikayeti üzerine ihalenin iptal edilmesinin hemen ardından gerçekleşiyor.
RTE, Kalkavan’a, ihaleyi kendilerine vermek için mutabakata vardıklarını anlatıyor. Kalkavan’ın vereceği fiyatı ona göre ayarlamasını istiyor. Alternatif teklif daha cazip olmasına rağmen kabul etmeyerek Kalkavan’a ikinci bir şans verdiklerini söylüyor.
Bu kayıtlardan ortaya çıkan ilk gerçek bir kamu ihalesinin sevilmeyen bir guruptan alınarak kollanan bir iş adamına verilmesi… Ancak olayın bir de perde arkası var ki çok daha vahim.
AKP iktidarı en ağır darbeyi şimdi kavga ettiği cemaat aracılığı ile Türk Silahlı Kuvvetlerine vurdu. TSK içinde ise Deniz Kuvvetleri perişan edildi. Donanmamız kıpırdayamaz hale geldi. Darbelerle mücadele adına “Balyoz”, “Poyrazköy”, “Suikast ve fuhuş”, “Askeri Casusluk”, “kafes”, “Şuga” adı verilen davalarla deniz kuvvetleri çökertildi. Sadece birkaç deniz üssünde bulunan denizci subayların bir darbe ile ülkeyi nasıl ele geçireceğini kimse sorgulamadı. Bırakın gemileri yüzdürecek komutanı, atanacak komutan bile kalmadı.
Bu arada MİLGEM projesi de ağır darbe yedi. Tutuklanan denizci subayların önemli bir kısmı MİLGEM projesini yürüten Mühendis subaylardı. Kimse gemi yapımında uğraşan subayların nasıl bir darbe peşinde olduğunu da sorgulamadı.
MİLGEM çökertilirken, bu projenin hayata geçmesini istemeyen ABD çıkarları da destek buluyordu. ABD’nin Akdeniz’de güçlü bir rakip istemediği yıllardır biliniyordu. Muavenet gemisinin neden vurulduğunu sorgulamasak bile biliyorduk.
Ortaya çıkan bu ses kaydı ile kaç kuş vurulduğunun özetini yapalım:
· ABD’nin istemediği MİLGEM projesi öteleniyor.
· Deniz Kuvvetlerimize bir darbe daha indiriliyor
· Montrö anlaşması gereği Karadeniz’e çıkmaması gereken ABD’ye bu izni vermeyen ve 2008 Gürcistan Darbesi sırasında engel olan Demiz Kuvvetlerimizden intikam alınıyor. Bu tarihten sonra denizci subaylarımıza ağır bir darbe indiriliyor.
· Tutuklanan subaylarımızın önemli bir kısmı MİLGEM projesinde görevli.
· 28 Şubat öncesi Gölcük’te çalışan Batı Çalışma Grubuna ağır bir darbe vurulup 28 Şubat’ın intikamı alınıyor.
· “RTE’nin 1 Milyar Doları var” dediği için aforoz edilen ve zorunlu olarak dünya turuna çıkan Rahmi Koç’tan hesap sorma adına Koç gurubu engelleniyor.
· Yandaş tersaneci Metin Kalkavan kollanıyor. Buradan ne menfaat sağlandığı ise şimdilik sır.
Dileğimiz ise bu ses kaydının doğru olmaması.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.