Belediye kimin umurunda?

Karacabey Belediyesi, Cumhuriyet tarihinin belki de en talihsiz dönemini yaşıyor.             Her
ne kadar, “Talihli bir süreçten geçiyor” esprileri yapılsa da hiç de
öyle değil. Yolsuzluklar, usulsüzlükler dur durak bilmiyor.
Soruşturmaların sayısı rekor düzeyde.             Gün
geçmesin ki, “Rant projeleri”yle karşılaşıyoruz! Hatta ranta yönelik
tezgâhları, AK Partili meclis üyelerinin yüksek sesle dillendirmesi bile
hiçbir şey değiştirmiyor.             Ne
diyor Fahrettin Nerse: “Bizler, halka ve hakka hizmet için seçildik.
Öncelikle saçı bitmedik yetimlerin hakkını korumakla görevliyiz. Kendi
arkadaşlarımızın rant peşinde koşmalarını kabul edemeyiz.”             Nerede ve kime söylüyor bunları Nerse? Belediye Meclis Toplantısı’nda Başkan Ergün Koç’a.             Aynı
toplantıda Orhan Güzel yükleniyor: “Belediye’deki şaibeli isimler
değişmedikçe doğruları söylemeye devam edeceğim. Çünkü partimin tüzüğü
dürüstlük ilkelerini savunmamı gerektiriyor. Suyu taşıyanla testiyi
kıran ayrılmalı ve partimize zarar veren kim olursa olsun
uzaklaştırılmalıdır.”             Nerse ile Güzel’in dürüstçe ortaya koyduğu gerçekleri görmeyen var mı? “Rant senaryoları”nı duymayan, anlamayan kaldı mı?             Mızrak çuvala sığmıyor.             Peki,
neler oluyor da, Belediye Başkanı Ergün Koç Meclisi, aynı konuyla
ilgili yeniden ve “Olağanüstü rant toplantısı”na çağırabiliyor?             Yanlış okumadınız, Belediye Meclisi bugün saat 12.00’de olağanüstü toplanacak.             Meclis
üyeleri defalarca açıklama yaptı: “Gündüz, herkesin işi gücü var.
Geceler çuvala mı girdi? Rant için iki de bir olağanüstü toplantı
yapılmasın” dendi.             Başkan, on gün sonra yapılması gereken normal toplantıyı beklemiyor da, neden “Olağanüstü ve gündüz”de ısrar ediyor?             Üç maddelik gündeme bakıverelim:             “1-(S) plakalarında elde edilen gelirin bütçeye aktarılması.             2-Yasak park yerlerinin yeniden düzenlenmesi,              3-Sanayi bölgelerinin belirlenmesi,”             Gördüğünüz gibi hiç de aceleye gerek olmayan üç maddelik bir gündem.             Gündüz ve olağanüstü çağrısı neden yapılmış olabilir?             Burada küçük bir anımsatma yapmak istiyorum: Ergün Koç’un acelesi var!             Neden
mi? Dikkatle okuyalım: Yolsuzluklar ve usulsüzlükler iddia olmaktan
çıktı. 2005 yılında başlayan yargılama süreci, Karacabey Asliye Ceza
Mahkemesi’nin talebi üzerine, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin
Sayıştay’a gönderdiği dosyalar üzerindeki incelemeden sonra ortaya çıkan
“Bilirkişi Kurulu Raporu”nda Ergün Koç ve ekibinin Belediyeyi
trilyonlarca zarara uğrattığı ve görevi kötüye kullandığı somutlaştı.
Mahkeme raporlarıyla kanıtlanan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ele
alındığı duruşma, 20 Eylül 2011 günü saat 10.00’da yapılacak. Karacabey
Asliye Ceza Mahkemesi’nde beş yıldır süren yargılama sonuda belki de
final olacak!             Ergün
Koç’un acelesi var elbette: Daha dokuz ay önce, 21.12.2010 tarihli
karara imza atan eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Karacabey
Belediyesi’nde 579.362.58 TL.’yi bulan zimmet suçu oluştuğunun altına
imza attığı kararla Ergün Koç ve 22 arkadaşının yargılanması gerektiğini
duyurdu.             Ergün Koç nasıl acele etmesin.             Böyle
olacağı belliydi. Biraz geriye dönelim ve birlikte okuyalım; 06 Ocak
2009 tarihli Meltem Gazetesi’nde, “AKP gerçeği ve Ergün Koç” başlıklı
bir köşe yazımda neler söylemişim:             “Karacabey
Belediye Başkanı Ergün Koç, 5 yıla yakın süren görevi sırasında,
Cumhuriyet tarihinin en fazla soruşturma geçiren ismi oldu.             Koç, en fazla soruşturma geçiren Belediye Başkanı olması sıfatıyla belki de Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandı.             Koç, bu durumda nasıl oldu da kulvar değiştirebildi?             Yüksel
Baysal’ın 13 Ocak 2008 tarihli Meydan Gazetesi’ndeki köşe yazısında,
kendisine AKP’den teklif geldiğini ancak, “Bana oy vermiş insanlara
ihanet edemem”, diyerek geri çevirdiğini belirten Ergün Koç birkaç ay
sonra “Soruşturmalardan bıktığını” ileri sürdü. Transfer olmasının en
önemli nedeni; “Yargıdan kaçma” değil de nedir?             Bu
durumda ortaya çıkan fotoğrafta; Danıştay’dan gönderilmeye başlanan 12
yolsuzluk dosyasından sıyrılma ve yeni soruşturmalar söz konusu olursa,
“Suyun başında aklanma” hesabı açıkça görülmüyor mu?             Peki, böylesine şaibeli birini transfer edip aday göstermeyle AKP ne yapmaya çalışıyor?             Anlaşılan o ki; Karadağ “Çimentoculara”, birinci sınıf tarım arazileri “Boya sanayicilerine” peşkeşlenecek!             Bursa’daki sanayi alanlarında yüzde 15 olan imar durumunun Karacabey Belediyesi’nde  yüzde
70’e çıkarılmış olması, Ergün Koç’u her koşulda yeniden Belediye
Başkanı yapmak isteyenlerin iştahlarını iyice kabartmış olmasından
kaynaklanmaktadır.             Koç,
yeniden Belediye Başkanı olursa, “Tarım ve Hayvancılığın başkenti”
rüyaları başlamadan bitecek ve bir türlü doymak bilmeyen rantçıların önü
iyice açılacaktır.             Buna; “Yolsuzlukların legalleştirilmesi” de denilebilir.             Başka
bir deyimle; “Ey halk! Siz ne isterseniz onu yapıyoruz! Bundan sonra
daha büyük yolsuzluklar yapılacağından kimsenin kuşkusu olmasın! Buyrun,
oylarınızı Ergün Koç’a verin! Belediye Başkan adayımız Ergün Koç’tur!”
anlamı da çıkarılabilir.             Yolsuzluğu
ve yoksulluğu ortadan kaldıracağını söyleyerek iktidara gelen AKP, saçı
bitmedik yetimlerin haklarını böyle mi koruyacak?             Hadi canım sende!”             Yukarıda okuduklarınız 3 yıl önce tarafımızdan dile getirilerek bu günlerin fotoğrafı ortaya konmuştur.             Görülüyor ki, ne Ergün Koç, ne de AK Parti yanıltmış.             Ergün
Koç AK Parti’ye transfer olurken, AK Parti’nin Karacabey’deki oyu yüzde
46’ydı. 29 Mart Yerel Seçimleri’nde Ergün Koç yeniden belediye başkanı
seçilirken AK Parti’nin oyları yüzde 23’e düştü. Kısaca AK Parti
Belediye’yi kazandı ancak hezimete uğradı. AK Parti Türkiye’de en az oyu
Karacabey’de alırken deprem yaşadı. Küçük sarsıntılar ise hala sürüyor.             Kurt, dumanlı havayı sever.             Bundan kim karlı çıktı? İktidarın kılıcını kuşanan Ergün Koç, Belediye’yi babasının çiftliği gibi kullanmaktan başka ne yaptı?             AK Partili Belediye Başkanı Ergün Koç’a defalarca sorduğum ve bir türlü yanıt alamadığım soruyu bir kez daha yinelemiş olayım.             Belediye’nin
yıllık bütçesi 27 milyon. İki yılda 54 milyon eder. (Eski parayla 54
trilyon.) Belediye çalışanlarının aylıklarını İller Bankası ödüyor. Kent
Meydanı denilen “Ucube”ye harcanan 8 milyon TL. de İller Bankası’ndan
geldi. Son iki yılda, gözle görülür, elle tutulur bir yatırım da
yapılmadı.             Peki öyleyse, 54 milyonluk bütçe nerelere harcandı da Belediye’nin kasası boşaldı!             Belediye
nasıl oluyor da gırtlağa kadar borç içinde yüzüyor. Esnafın
alacaklarını ödeyemiyor. Ne acıdır ki Belediyemiz icralık olmuş durumda.             Karacabey Belediyesi’nin namusu sekizinci kattaki “Kozmik Oda”da.             Belediye halka eziyet çektiriyormuş, Belediye hizmet üretmiyormuş kimin umurunda?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.