BAHTI KARA KARACABEYİM!

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

İkinci Ak Parti Belediyeciliğini yaşamak zorunda kalıyoruz. Halktan, kamudan çok rantiye sistemine hizmet eden bir anlayışa sahip Ak Parti. Gerek ülke yönetim gerekse yerel yönetim anlayışı yana, yandaşa, rantiyeye, rantiyeciye, emperyal kapitalizme hizmetkarlık. Kendisine ait birde “Dini bütün”(!) bir kitle yarattı. Kamunun birikim ve vergileri ulufe gibi bu zümreye dağıtıldı, dağıtılıyor. Gerçi küp boşaldı. Hizmetler stop!
Devlet Hastanemizde bu anlayışın bir simgesi. Uluslararası Yol ve Devlet Yolu yakınına kurularak bir yasa ihlal edildi. Hem Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları hem Uluslararası Hukuk. Uluslararası Yol tanımı içindeki Bursa-Çanakkale yolu üzerine hastane yapmak Ak Parti ve benzeri siyasi partilere tam oturan ve Kamu anlayışından uzak bir sözde hizmet.
Yasalar hastanenin bu yollar üzerinden en az 500 metre içeride olmasını öngörüyor. Arsanın devri sırasında yaşanan gariplikleri tüm Karacabey Halkı anımsıyor.
Yapılan hastanemizi su bastı! Su tesisatı patladı. Kat kat yeniden elden geçti ! Yaptılar, olmadı. Rantiyecilik sisteminden ancak bu sonuçlar çıkar.
Hastanemiz iç açıcı bir görünüme sahip! Mezarlık manzaralı! Araya birde demir yığını koydular! Başka yerlerde yaşayan dost ve arkadaşlarım o demir yığınını geçip gördükten sonra bana şaka yollu takılıyor. “Oooohhhh vallahi ölü oldu mu çok kolay, üst geçidiniz bile var !” Belediye yönetiminde hangi parti var diye sormuyorlar bile! Işıklar yapılmadan Nergis Kızımızı, annesini, İsmet Hocamızı yitirdik, o yolda. Geçtiğimiz hafta ise Özden Ablamızı katlediyordu, Ak Belediyecilik! Hastahaneden çıkışta minibüslere ulaşmak isteyen yayalara bir yaya geçidi bile koyabilmeyi düşünemiyorlar. Şov için hastane ziyareti ise tamamen duygusal pardon oysal! Kılıfı dinimiz!
Orada bir tır parkı vardı. Kullandırtmayı bilmeyen bir belediyecilik anlayışı ile tırlar ortada park edebiliyor, Hamdolsun! Bir insanın üzerinden ezip geçecek denli rahatlar. Belediye Zabıtasından bir aracın ve iki görevlinin durmasını sağlamayı düşünemiyorlar! Geçen yıl hastaneye gitmiştim. Büyük bir başarı ile karşıya geçtim! Tam çıkışta bir kamyon durdu. Cankurtaran çıkacak, çıkamıyor, siren acı acı çalıyor! Dakikalar sonra hastaneden çıktı. Bir iki dakika geçmeden bu kez hastaneye gelen cankurtaran giremedi. 155’i aradım. “Orada görevli var, hemen uyarıyorum” dedi. Varmış! Polis aracı Atatürk Kültür Parkının, Belediye Zabıtasının aracı Mahrukatçılar bölümünden çıktı! O karmaşa giderildi. Oradan ayrıldım.
Şimdi bir bölüm partizan Soğan Garajındaki esnafı sorumlu tutuyor. O orada ne arıyormuş? Soğan garajı yaşça çok büyük. Sizlerin sorması gereken “yasa dışı hastaneyi oraya neden yaptınız?” ya da “oraya Karayolları yonca kavşak planı çizmiş. Neden yapılmasına izin vermediniz? İktidarda partiniz vardı. Üstelik dönemin belediyesi, belediye araçlarının ve bakım bölümünün yonca kavşak yapımına destek vereceğini Ulaştırma Bakanlığına bildirdi. Ak Parti düşüncesi hangi gerekçeyle yonca kavşak yapımına engel oldu?
Haftada en az iki kez hastane yönüne gidiyorum. Yazıyı yazdığım bugünde gittim. Daha önce durak işgalleriyle ilgili fotoğraflı yazı da yazdım. Özden Ablamızın üzerinden çekici geçmesine karşın; eczane önündeki “park yapılamaz” tabelasının önünde park etmiş araçlar yine var! Tır yine ortada durdu, işçi aldı! Bindiğim minibüs durağa girebilmek için korna çalmak zorunda kaldı! Yani Ak Belediye eski tas eski hamam! Değişirler mi? Hayır!
Halk Belediye Başkanına ulaşmak istiyordu! Kapıda görevli “yassah hemşerim, Başkanımız çalışıyor! ” derdi. Şimdi görsel halkla buluşma günü icat edilmiş! Çözüm çıkar mı? Asla çıkmaz.
İki hafta önce Yerel Basınımızda bir haber vardı. “Sinekle mücadele için şu numarayı arayın!”. Başladım gülmeye…
Numarayı arıyorsunuz. Şu ses çıkıyor örneğin.

  • “Kara sinek için 1’i; sivri sinek için 2’yi, at sineği için 3’ü, çöp sineği için 4’ü, hepsi için 5’i tuşlayınız”.
    Tuşladınız !
  • Isırdıysa 1’i, vızıldıyorsa 2’yi, yemek ve içeceğinizin üzerine konuyorsa 3’ü tuşlayınız!
    Geldiler, diyelim. Aeresolla mı gelecekler, sineklikle mi?
    Gülmeyin, Değerli Karacabeyliler! Halimiz ağlanacak durumda….
    Ah benim belediyesi Ak; bahtı kara KARACABEYİM!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.