Aydemir: Dünya Bankası ve IMF’yi kınıyoruz

Aydemir: Dünya Bankası ve IMF’yi kınıyoruz
Eğitim-Bir-Sen Karacabey Temsilcisi İsa Aydemir, Dünya Bankası (DB) Türkiye Direktörü’nün “Öğretmen maaşları düşürülmelidir” teklifini şiddetle kınadıklarını duyurdu.
Hükümeti de memurların mağduriyetini görmeye davet eden Aydemir, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau’nın, çalışanların kıdem tazminatlarının azaltılması ve OECD ülkelerine göre yüksek olduğunu iddia ederek öğretmen maaşlarının düşürülmesini teklif etmesinin eğitim camiasında hayal kırıklığı yarattığı belirtti. Aydemir, “Zachau, açıkça yalan söylemektedir.
Çünkü OECD ülkelerindeki öğretmen maaşı Türkiye’deki öğretmen maaşlarının ortalama tam üç katıdır. OECD ülkelerinde ilköğretimde göreve yeni başlayan bir öğretmen, yılda 25 bin 727 dolar, 15 yıllık bir öğretmen ise yılda 35 bin 99 dolar kazanmaktadır. Danimarka’da göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 33 bin 693 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 37 bin 925 dolar, Almanya’da göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 37 bin 718 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 46 bin 935 dolar, Türkiye’de ise, göreve yeni başlayan bir öğretmen 9 bin 900 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 12 bin 300 dolar kazanmaktadır. Dolayısıyla hesap ortada iken, Zachau’nun öğretmen maaşlarının Türkiye’de yüksek olduğunu söylemesi ve pervasızca düşürülmesini önermesi hesap bilmediğini göstermektedir” diye konuştu.

Memur düşmanı IMF’nin işine son verilmelidir.
Aydemir, IMF politikalarıyla kalkınan bir ülke olmadığına dikkat çekerek, IMF’le ilişkilerin kesilmesini istedi. Aydemir, “Dünya Bankası ve ikizi IMF’nin politikalarıyla kalkınmış bir tane ülke göstermek mümkün değildir. Söz konusu kuruluşun tavsiyeleriyle hareket eden ülkelerin ekonomileri düzelmediği gibi çalışanlarda bu politikaların altında ezilmektedir. Çünkü IMF “Maaş artışlarının bütçeye getireceği yüke ve ekonomik dengelerin bozulacağına” sürekli dikkat çekerek, memura az zam yapılmasını tavsiye etmektedir. Yani IMF’nin gözü hep memur maaşlarındadır.
Buna karşın faiz giderlerinin yüksekliğinden ve zamlardan rahatsız olmaz. Örneğin 2008 bütçesinden 2 milyon 150 bin memur ve diğer kamu personeline 48.7 milyar YTL kaynak ayrılırken, sayıları yüzlerle ifade edilen faizciye tam 56 milyar YTL ayrıldı. Dolayısıyla memur maaşlarına Ocak-Temmuz döneminde yüzde 2 +2 ve Ocak ayında taban aylığı da 10 YTL seyyanen zam geldi. Daha memur maaşına zam gelmeden daha fazlası zamlarla geri alındı. BOTAŞ, doğalgaz fiyatına konutlarda yüzde 7.4 zam yaptı. Yine elektriğe konutta yüzde 15 zam yapılırken, ulaşım giderlerine de yüzde 20’lere varan zam geldi. Memur maaşlarına yapılan artış, doğalgaz, elektrik ve ulaşım zammıyla geri alındı.
Türkiye’nin IMF’ye olan borcu 23.5 milyar dolardan, 7.2 milyar dolara kadar inmiş durumda. Hükümetin, hedeflerine göre bu borç 2012 yılına kadar sıfırlanacak. Sendika olarak, 2012’ye beklenmemesini, IMF’ye olan borcun bir defa da ödenerek IMF’nin işine son verilmesini öneriyoruz. Kısacısı, üreten, dışa açık, çalışanla barışık ekonomi politikalarına evet, IMF ile yola devama hayır diyoruz. Çünkü, IMF’nin tavsiyelerine ve reçetelerine uyan hasta, daha da hasta düşüyor. IMF’ye elini veren kolunu kaptırıyor. Hükümet, bu gerçekleri dikkate alarak IMF ile yapılan stand-by anlaşmalarını bitirmeli, memurlara geçmiş kayıplarını da telafi edecek şekilde zam yapmalıdır” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.