Atatürk’ü anlamıyorlar!

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Kıymet Kırlı, Atatürk’ün bilinmeyen yönlerine dikkat çekti.  
            Kırlı, “Atatürk’ün çocukluğu, gençliği, askerliği, bizler için yaptıkları, yenilikleri hakkında yıllardır konuşuluyor, yazılıyor.” diyerek bunların dışında Atatürk’ün din hakkındaki görüşlerine değindi.
            Atatürk’ün 1925 yılındaki yaptığı açıklamanın altını çizen Kırlı, “Atamızın bizler için yaptıklarını bilmeyenler varsa, onlar öğrenmek istemeyenlerdir.” dedi.
            Atatürk’ün “Din bir vicdan konusudur. Herkes vicdanının buyruğuna uymakta serbesttir. Biz, dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, ulus ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz” sözlerini anımsatan Kırlı, Atatürk’e dinsizlik hakkında atılan iftiraları eleştirdi.
            Kırlı, “Atatürk’e dinsiz diye iftiralar atılıyor. Bazı çevrelerce bu yalan ve iftiralar gençlerin bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu durumda günahkâr kim? Atatürk mü? Yoksa yalan söyleyip iftira atan mı?” diyerek tepkisini koydu.
            Yaptığı bir araştırmayı paylaşan Kırlı, “Binbaşı Mustafa Kemal, Sofya’da askeri ateşe olarak görev yapıyor ve küçük bir pansiyon odasında kalıyor. Elçilikte çalışacağı bir oda ayrılmadığı için bir ev kiralayıp hem ataşelik makamı hem de oturmak için kullanmak istiyor. Bu talebini de İstanbul Harbiye Nezareti’ne bildiriyor. Bakanlık, Binbaşı Mustafa Kemal’i uzakta tutmak için talebi haklı buluyor ve ev ile eşya parası olarak 219 lira gönderiyor. Gönderilen paranın aylığından azar azar tahsil edileceği ve alınan eşya listesinin Bakanlığa gönderilmesi gerektiği bildiriliyor. Binbaşı Mustafa Kemal alınan eşya listesini şu şekilde Bakanlığa gönderiyor.
            Döner koltuk 35, korniş 1.5, elbise askısı 5.5, perde 16, mutfak eşyası 25, şeker maşası 2.5, süzgeç 6, divan 160, küçük masa 18, tuvalet takımı 4, karyola 80, döşek 120 kuruş.
            Listede dikkatinize sunmak istediğim bir madde daha var. O da seccade 20 kuruş.
            Bilmiyorum başka söze gerek var mı?”
            Başka söze gerek olmadığını vurgulayan Kırlı, “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.” diyerek sözlerini noktaladı.