ALTI OKU YENİDEN YORUMLAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR!

Ahmet Aygün Ata Köşe Yazısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 22 Ağustos 2014 tarihinde T24 Haber sitesinden Murat Aksoy’a verdiği demeçte aynen şunu söylemişti. “ALTI OKU YENİDEN YORUMLAYACAĞIZ”…Kurultay ve Ekmeleddin rezaleti sonrası verilen bu demeç bir itiraftı zaten. Atatürk İlke ve Devrimlerinin Chp’den dışlanmaya başlaması Ak Partinin iktidara getirilmesi ile aynı tarihlerdedir. Yani iktidara göre muhalefette o tarihte muhalefete getirilmişti, o tarihte! Recep Tayyip Erdoğan ‘da o yılların sonrasında şu sözleri söylemişti. “BENİM MUHALEFETİM İYİDİR”!
Ak Parti 1930’lara hakaret ederken, Osmanlı zamanındaki adıyla araştırma yapılmasını dile getirirken Kılıçdaroğlu ‘da aynı şeyleri söylüyordu. “BİZ 1930’LARIN CHP’Sİ DEĞİLİZ” ve “TUNCELİ ARAŞTIRILMALI ” söylemleri Mustafa Kemal Atatürk ‘ün kurduğu Partinin Başkanı tarafından da dile getirilmekten çekinilmiyordu. Yani iktidar ve muhalefet aynı tellere vuruyordu, sazda. Yanlarında bir o yana bir bu yana gidip gelen Hdpkk’lı Sazcı Selo’da aynı tellere vuruyordu, ne yazık ki!
Atatürk’ümüz o günleri 80 yıl öncesinden görmüştü. “Chp’nin sonsuza dek benim partim olarak kalacağını nereden bileyim”.
Atatürk liberalizmi ve sosyal demokrasi kavramlarını reddetmiş. Bu siyasi söylem ve programların Batı Emperyalizminin piyasaya sürdüğü Halkçılık, Milliyetçilik ve Devletçilik ilkelerinin düşmanı olduğunu saptamıştı, daha o yıllarda. Sosyal Demokrat programlı iki siyasi partiyi kapattırmıştı.
Bir Cumhuriyet eseri Tunceli’ye emperyalist söylemle Dersim demek zaten Cumhuriyetçiliğin terk edilmesi demekti.
Liberal ekonomici Derviş’ten destek almak, göreve getirmeyi düşünmek Devletçilik ve Halkçılığın reddi demekti.
Cemaat ve tarikatlarla oy için görüşmek, ziyaret etmek, Fetönün gazetesini ziyaret edip “Laiklik tehlikededir diyemem” demekte Laiklik ilkesinin de reddi demekti.
Türk Silahlı Kuvvetlerine düzenlenen kumpaslara sessiz kalmak ve dahi “Eğer yanlarında görünürsek dışardan Darbeci diye görülürüz” derken zaten bakış açısını belli etmişti, Kılıçdaroğlu. Ona göre kumpaslar yok, darbe girişimleri vardı. Bu Milliyetçilik ilkesinin reddi demekti.
Bunca redden sonra ağızdan 2014’de çıkan bakla ocağa konuldu. CHP yönetimi programını yenileme kararı aldı. Prof. Dr. Fethi Açıkel başkanlığındaki heyet çalışmalara başladı. Temel hedefi CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç açıkladı: Altı Ok’un kapsayıcılığına bir daha bakacağız. Önce ulusalcı ekip kapı dışarı edildi kadro yenilendi, sonra siyasetler değişti. Şimdi de sıra programa geldi!
Burada CHP üyelerine, delegelerine, oy verenlerine büyük görev düşüyor. Rozet Atatürkçülüğü içinde sıkışıp kalacaklar mı yoksa Devrimcilik ilkesiyle CHP’yi yeniden Atatürk İlke ve Devrimlerinin rotasına sokacaklar mı?
Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve gitsin de kim gelirse gelsin demeye devam edeceklerse, Türkiye iç cephesi büyük bir darbe yer. Zaten bu söylemler ile yiyor. CHP üye, delege ve oy verenlerin sorumluluğu Vatan Bütünlüğü kapsamında çok çok çok büyüktür.
Ya…..Yeniden….
DEVLETÇİLİK,
MİLLİYETÇİLİK,
HALKÇILIK,
LAİKLİK,
DEVRİMCİLİK,
CUMHURİYETÇİLİK
diyecekler.
Ya….BATININ SÜRÜKLEDİĞİ TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE ‘YE KARŞI CEPHEDE OLACAKLAR….
Umudum, inancım CHP üye, delege ve seçmenlerinin Amerika tarafından dizayn edilen yönetimleri yerle bir edecekleri yönündedir. Türk Ulusu CHP’lilerden bunu ve bu yerle bir etmeyi dört gözle bekliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.