Allah ile aldatanlar

-Çinli bilgin Sun T24 ne kadar doğru söylemiş “Beni bir kez
aldatırsan sana yazıklar olsun, beni iki kez aldatırsan bana yazıklar olsun.”

-Bizi Allah ile aldatanlar o kadar çok ki ve çok zamanda
aldatıyorlar. Bize yazıklar olsun.

-Bizlerin aldanması, cehaletimizden kaynaklanıyor.

-İranlı şair ulema Ömer Hayam ‘Alimin verdiği zehri iç,
cahilin verdiği şerbeti yerlere saç’ diyor. Cahilliğin ne kadar kötü olduğunu
vurguluyor.

-Allah, kur-an’ı keriminde ‘oku’ diye emretmiştir.
Toplumuzda Allah ile aldatanlar daima cahil toplumları bulmuşlardır ve onları
aldatmışlardır. Bu günde aldatmaya devam etmektedir.

-Allah ile aldatanların servetleri haram lokmalarla, kan ve
göz yaşı ile doludur.

-İslam, Müslümanları Allah’a teslim olmaya çağırmaktadır.
Müslüman geçinen kitlenin bir bölümü, bu sömürücülere teslim olmaktadır. Bunu
da dine ve imana hizmet saymaktadır.

-Ulu önder ATATÜRK cumhuriyeti kurduktan sonra ‘Türkiye
Tekkeler tarikatlar, şeh’ler,

Müritler ülkesi değildir’ diyerek tekke ve zaviyeleri
kapatmış ve şeyhülislamlığı kaldırmıştır.

Eğer şeyhülislamlık kaldırılmasaydı, bu gün Türkiye, İran
ve Afganistan gibi olurdu’..!

-Bu gün buna rağmen Şey’ler hükümdarlığı sürmektedir. Cahil
halk kitleleri de bunlara kanmaktadır.

-Örnek vermek gerekirse Gaziantep Kilis ilçesinde bir baba
bir yaşındaki kızın, rüyasında gördüğü şeyh efendisini tekkesine götürüp, gelin
gibi süsledikten sonra kesmişti. Baba yakalandıktan sonra “Şeyh’im en sevdiğim
varlığını Allaha kurban etmemi istedi, bende verdim” demiştir.

 -Otuz yaşındaki bir
yurttaş Şanlıurfa da bir mağarada, üç yaşındaki oğlunun başını, bıçakla kesti
ve yakalandıktan sonra şu ifadeyi veriyor. “Devam ettiğim tekkenin şeyh’i bana,
çocuklarını çok sevenlerde Allah sevgisi azalır, bu sebeple, üç çocuğundan
birini kurban etmen gerekir, dedi. Bende en küçük çocuğum Abdullah’ı evden
alarak mağaraya getirdim, gözlerini bağladım, bıçakla kestim, olay gecesi
şeyh’im, oğlumu geri getirmesini bekledim, çocuğum geri gelmeyince, ertesi gün
tekkeye gidip, şeyh’in yüzüne tükürdüm.”

-Bir örnek daha vermek istiyorum. Türbanlı bir kız başı
takmayan annesini otuz yerinden bıçaklayıp, gözlerini oyarak ve kollarını
keserek din uğruna gerekçesi ile öldürmüştür.

-Allah adına, terör örgütleri kuruluyor, vahşi cinayetler
işleniyor,mezar evlerden,toplu cenazeler çıkarılıyor.

-Sivas’ta, ülkemizin nice aydını, din adına diri diri  yakılmadı mı?

-Dinimizin ana felsefelerinden bir tanesi de, Allah’ın
verdiği canı sadece Allah alır, değil midir?

-Allah adına ortaya çıkan dinci gazetelerde her gün,
insanlara yalan, iftira, kin ve nefret kuruluyor. İnsanlar öldürülmeleri için,
hedef gösteriliyor. Allah adına cinayet teşvikçiliği yapılıyor.

-Bu durumlara islami yazar Mehmet Şevki Eygi bile isyan
ediyor. Bu konudaki uzun yazısını kısaltarak sizlere aktarmak
istiyorum.“Sevgili din ve iman kardeşlerim, biz hepimiz bir ümmetiz, ümmet, en
medeni, en olgun, en faziletli, en şerefli bir topluluk demektir. Biz
maalesef  bir İslam ümmeti olamamışız ve
bugünkü acınacak, perişan duruma düşmüşüz. Bir takım din baronları için, her
yıl milyonlarca dolar para topladık. Bu paraları nereye harcadıklarını sorgulamadık
kontrol etmedik.”

-“Ramazanlarda bir takım din cemaatleri, beş yıldızlı lüks
otellerde bin kişilik ihtişamlı, israflı, gösterişli, günahlı iftarlar
veriyorlar.”

-“Zengin olan Müslümanların çoğu, ipin ucunu kaçırdı,
şaşırdı, dağıttı, milyon dolarlık lüks meskenlerde, yüz binlerce dolarlık
yazlıklarda, lüks limuzinler, israf, sefalet, rezalet, gırtlağa kadar çıktı.”

-“Biz bir sürü hizip, grup, cemaat ve tarikatlara ayrıldık.
Hazretim yanılmaz, bizim cemaatin ulu zatı hata yapmaz… dedik. Bizi mahfedenler
militan din düşmanları değil, içinizdeki din sömürücüleri, din rantı yiyen,
işbirlikçi, hain alçaklardır…”

-Şimdi de moda cübbeli Ahmet Hoca.

-Statlar doluyor, sözde dindarlara  din dersi veriyor. Kimdir bu hoca, jet ski
ile denizde gezen, güneşlenirken etrafı dikizleyen, sözde dindar.

-Geçen gün bir yakınımın cenazesindeyiz. Mezarlıkta iki
kişi yanımda konuşuyor. Birisi “Bu sefer gidemedim, daha önce çok kalabalıktı,
yarım saat dışarı çıkamadım” dedi. Ben hemen isyan ettim, altını tutamayan
cemaat liderleri ile, ne dediği belli olmayan Ahmet hocalarla sizin ne işiniz
var. Dinimizde müracaatınız kuran, sığınak yeriniz Allah’ımız değil mi?
Kuranımız bunu emretmiyor mu? Sizin yobazlarla işiniz olmamalı dedim.

-2003 yılı itibariyle Allah ile aldatmanın sivil destek
kuruluşlarını aşağıya çıkarıyorlar. Herhalde sizlere bir şeyler verecektir. AKP
hükümeti bizde apartman altlarında ibadet yapılmasına imkân sağlayan yasa
çıkardı. Bir ay önce İran’dan gelen mallarla, apartman sakinlerinin kavgalarını
herhalde gazetelerde okumuşsunuzdur. Bu hükümetle Türkiye’nin nereye götürülmek
istendiği çok belli olmaktadır.

-Milli Görüş Örgütü

37 yayın, 330 dernek, 33 vakıf, 8 dershane, 48 şirket

-Fetullahçılar

16 yayın, 23 dernek, 220 vakıf, 24 pansiyon, 570 dershane
ve okul, 96 şirket

-Süleymancılar

6 yayın, 2100 dernek, 14 vakıf, 1750 pansiyon ve kurs, 28
şirket

-Şiddetçi-radikal örgütler

89 yayın, 95 dernek, 19 vakıf

-Muhtelif dinci gruplar

100 küsur yayın, 100 küsur dernek, 50 küsur vakıf, muhtelif
pansiyonlar ve kurslar

-AKP hükümeti apartman altında ibadeti de yasalaştırdığına
göre BDP projesi ve ılımlı İslam denen irtidat ve sömürü dininin Müslümanları
hakimiyeti altına alması için ABD’nin döktüğü paraların, bu saydıklarımıza
eklenmesi gerekir.

-Türkiye’de bu gün, Allah ile aldatma dinliciliğinin
ulaştığı ekonomik güç, devletin çok üstünde kabul edilmesi gerekir diye
düşünüyorum. Bu gücün aşamayacağı tek “karşı güç” TÜRK ordusudur.

-Türk ordusunun yıpratılmak istenilmesinin nedenini bir
başka yazımda anlatacağım.

-Her zaman söylüyorum, BU ÜLKEYİ SEVENLER UYANIK OLMAK
ZORUNDADIR.        

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.