ADD’de önemli sınav

            Atatürkçü
Düşünce Derneği Karacabey Şubesi olağan üstü genel kurula gidiyor.

            Belli ki
arayış içinde, yeni bir sayfa açmak istiyor.

            Başarabilecek
mi dersiniz?

            Üyeler
sorumluluğun bilinci içinde oy kullanabilecek mi?

            Bir yıl
önce kongre yapan ADD, bakalım bu kez dinamiklerini hareketlendirebilecek mi?
Cadı kazanı gibi kaynayan huzursuz ortamdan çıkabilme fırsatını
değerlendirebilecek mi? ADD’nin tepesini tapulu malıymış gibi parselleyenlere
kırmızı kart gösterebilecek mi?

            ADD, kırk
binin hesabını veremeyen, şaibeli evrak düzenlemesiyle tanınan, Derneği
gırtlağa kadar borca batıran, lokalde Zaman Gazetesi okunmasını daha uygun
bulan ve önüne geleni üyelikten atmayı yöneticilik zanneden isimlerden
kurtulabilecek mi?

            ADD’li
üyeler hesap sorabilecek mi acaba?

            Doğrusunu
söylemek gerekirse ben de çok merak ediyorum.

            ADD
üyeleri 27 Haziran’da önemli bir sınav verecek!

            Taş gibi
demirlerin kıskacında kan kaybetmeye başlayan ve yünü karalar döneminde devam
eden keyfi uygulamalar sonunda ortaya çıkan fotoğrafta ADD bugün on bin TL.
borçlu görülüyor.

            Düşünebiliyor
musunuz, kasasında nakit kırk bin TL.’si bulunan saygın bir dernek, el
değiştirdikten kısa süre sonra on bin TL. borçlu duruma düşüyor.

            İnanılması
güç ancak gerçekler böyle söylüyor.

            İyi
niyetle, dürüstçe görev yapmaya uğraşan Erol Cingil ve arkadaşlarının çıkış
arayışları çok normaldir. Apar topar genel kurula gitmek istemeleri de bu
yüzdendir.

            ADD’de
nicelik değil, nitelik önemlidir. Atatürkçü düşünceyi koruyabilmek için ilkeli
olmak ve dik durmak gerekir. Atatürkçü Düşünce yaşam biçimi olmalıdır ve bu
anlayıştan hiç ödün verilmemelidir. Hele hele bireysel çıkarlar için ADD
basamak olarak kullanılmamalıdır.

            Uğur
Mumcu’yu anma etkinliğine katılma yerine lokalde okey oynamayı yada kestane
patlatmayı yeğleyenlerden yönetici olursa ve bu kirliliğe yıllarca göz
yumulursa orada durup düşünmek gerekir.

            Defalarca
yazdım. Yolsuzlukları, usulsüzlükleri, kokuşmayı defalarca gündeme getirdim.

            Bu güne değin,
üç beş cılız ses çıktı ancak sonuç değişmedi.

            ADD
şaibeli isimlerden, kaşarlaşmış yüzlerden kurtulamadı.

            Demek ki,
“Nemelazımcılık” belirleyici oldu.

            27
Haziran’da da aynı görüntüyle karşılaşabiliriz.

            Bana
dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı içinde kongre yapılırsa, sonuç
değişmez.

            Üyeler
duyarlılık göstermeyip oy kullanmaya gitmezse (Ki, bu yıllardır böyle olmuştur)
kimsenin kuşkusu olmasın, arsızlar özel zevklerini tatmin etmek için yine aday
olurlar ve kazanırlar. Dernekteki kaos da sürüp gider.

            Adaylığını
açıkladığını ve geniş kitlelerce kabul gördüğünü öğrendiğimiz Erol Cingil’in
önünün açılması, üyelerin genel kurula katılarak, temiz bir süreç başlatma
isteğine bağlıdır.

            Kısaca,
ADD üyeleri 27 Haziran’da çok önemli bir sınavdan geçecek!

            Ya devlet başa, ya kuzgun leşe.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.