ALINTILARDAN BİR DEMET…

Pepo Zarko Köşe Yazısı

‘’Bizim sularımızda Camgöz denilen bir balık vardır. Bu camgöz, köpekbalığının az daha küçüğüdür. Kıyıcı, yırtıcı, hayın bir balıktır bu camgöz. En çok da sardalyeye düşkündür, hani şu parmak kadarcık, küçücük sardalyeler var ya, işte iken baş düşmanıdır. Pullu pullu sardalyeleri yer tüketir, hiç aman vermez. Sardalyeler, camgözün üzerlerine geliyor, artık kokusundan mı, suyu dalgalandırdıktan mı, yoksa başka bir şeyden mi, onu nedense hemen anlarlar. Anlar anlamazda o küçücük sardalyeler ordan buraya koşuşur, birbirlerinin üstüne toplanırlar, sıkışırlar, iyice sıklaşırlar. Denizin içinde sardalyelerden bir duvar olur. Camgözün boyu bir-bir buçuk metredir, sardalyelerin kendi küçük bedenlerinden ördüğü duvar, camgözün boyundan büyük olur.
Camgöz denilen canavar yerinde sardalyelerin üstüne; sokulur, sokulur; sokulur iyicene; işte tam o zaman birbirleriyle dayanıp bedenleriyle duvar örmüş küçük sardalyeler, hep birden pullarını atarlar. Denizin içi pul pul olur. Camgöz canavarı cam fotoğrafı pullardan görmez olur, körleşir, yanını yöresini bilmeyen camgöz kaçar gider… Biz balıkçılar denizin içinde sardalyelerin camgöz canavasında denizin yüzüne çıkan pullardan anlarız. Denizin derisi, boncuklu pullu, süslü kadın kumaşları gibi, pul pul ışıldar, yanar. İşte tam o zaman bizde kancayı denize atar, gözü görmeyen camgözü yakalarız…
Arkadaşlar, aydın arkadaşlar! Biz camgözü ne yapacağımızı iyi biliriz, bir güzel çorbasını yaparız, yahnisini yaparız. Siz o camgöze kanca atmasını bize götür. Ama siz aydınlarda; atın pullarını camgöze gayri! Yoksa camgöz, sardalyeleri yiyip yutacak… ”
Sevgili Dostlarım; Bu satırlar, Üstat Aziz Nesin’in ” Memleketin Birinde Hoptirinam-Büyükler için Masallar ” adlı eserinden burada. Bu eserinin ilk baskısı, 1958’de çıkmıştı. Yani yarım asırdan fazla bir zaman önce o günün şartlarında korkusuzca eski bir eser…
Korkusuz yazarlara kitaplardan vazgeçtim; (pazara sunuluyor ucuz kitap satış YASAK !!) gazetelerden devam edelim. Mesela Rahmi Turan. Sözcü Gazetesinde üstadın ” TOKMAK ” diye bir köşesi var. 30 Temmuz 2019 tarihinde Sözcü Gazetesinde ” TARİH CAHİLİ ” yazısında diyor ki;
”622 yıllık Osmanlı İmparatorluğunu CEHALET batırdı. Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini kurduğu zaman halkımızın% 95’i ümmiydi, okuma yazma bilmiyordu. Bugün insanlarımızın% 95’i okuma yazma öğrendi ama… Bu defada diplomalı cahillerimiz pek çok! ” Diyor ve Anayasa Profesörü bir zat; ” Lozan zafer değil, hezimettir. 2,5 milyon kilometrekare vatan toprağı 780 bin kilometrekareye düşmesini ” demesi üzerine; ” Ne diyeyim, bu beyefendinin hukuk bilgisini iyi olabilir ama tarih bilgisini çok zayıf, Sayın Profesör tarih bilgisini geliştiricisi için, ünlü tarihçimiz Sinan Meydan’ın kitaplarını okumasını tavsiye ederim ” diyerek yazmayı bitiriyor.
Arkadaşlar; Bugün tembelliğim üzerimde. Alıntılardan devam. O zaman, hadi Yılmaz Özdil. Kendisine mizahi üslubuyla sahip, üstat Yılmaz Özdil’den birkaç tane kısa kısa alıntı. (30 Temmuz tarihi Sözcü)
”Her yazdığı gibi gen ormanlarımız yanmaya başladı. F-35 uçaklarını alıp merak ediyor, sayın ahalimiz, NEDEN HALA YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞIMIZIN OLMADIĞINI, GENE MERAK ETMEDİ… ”
”Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ’30 Ağustos’un halkı ilgilendiren bir bayramındaki ‘dedi. 30 Ağustos olmasaydı, 1920’de yönlendirildi bugün Bursa bugün hala Yunan şehri olacaktı …………… .. ”
”Orhan Aydın, Duayen tiyatrocumuz festivali için gitti Urla’da gözaltına gitti… ”
”Türkiye’nin gururu Zuhal Olcay’a hakaret gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis verilmişti. Yargıtay onadı .. ”Devletin kasasından ıstakozlu makarna yediği ortaya çıkan Fransa Çevre Oteli istifa etmek zorunda kaldı… ”
Şimdi de kısa gazete başlıkları ve özetlemeyi yapıyorum üstatların yazıları; (31. Temmuz. 2019 Sözcü)
” Fındıklı kaymakamı Vedat Yılmaz, kentteki ” Atatürk Parkı ” tabelasının İVEDİLİKLE KALDIRILMASINI istedi. Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu; ” Kendimi YAKARIM KALDIRMAM! ” Dedi.
”Savaşın Korkunç Bilançosu! Bir yılda 12 bin çocuk öldürüldü! ” (Not: Afganistan’da öldürülen 4 kişiden biri çocuk!)
”Datça’da bayram öncesi, onu yer doldu. Datça Turizm Otelciler Derneği Başkanı Bülent Sancaktar; ‘Rezervasyonsuz gelmeyin!’ dedi … ”
Bekir Coşkun. Yılların eskitemediği duayen yazar, gazeteci, üstat.
”(Şehit Haberleri artık tek sütun yer alıyor gazetelerde. ” (Kaz dağlarından kesilen yaklaşık 200 bin ağaçtan bahsettikten sonra)) ” Doğudaki dağlarda bir ÇAKIL TAŞI İÇİN YİĞİT ASKERLER CANLARINI VERİRKEN batıda ALTIN ​​VE PARA İÇİN DAĞ SATILIYOR! Bir KAZ DAĞLARI
Tabi ki yine Yılmaz Özdil’in ” KAZ DAĞLARI ” ile ilgili ilgili yazıyı umarım okumuşuyordur, okumamışsanız, bir zahmet eş dosttan rica edip okumanızı öncesinde olsun ederim. Ben oğlu paragrafını yine affına sığabiliyorsanız çalışacağım.
”Türkiye Cumhuriyeti Devleti henüz 96 yaşında. Geçenlerde ölçüm yapıldı. Mustafa Kemal’in dalını safra kestirmeye
kıyamadığı ÇINAR AĞACIMIZIN 400 (yazıyla yazayım: DÖRT YÜZ) yaşındaydı. (Yalova’daki meşhur Yürüyen Köşk olayı). Kaz Dağlarında katledilen ağaçlar; kaç yaşındaydı sence? Çınar ağacından yaşlıydılar desem; kıl oynar mı acaba yüzünde? ” diye de devam ediyor.
Hayranı olduğunuzum, Yılmaz Özdil üstat, bugünde bir aldığım, aniden çıktığı, bugünde (1 Ağustos) SALDA GÖLÜNÜ yazdı. Bu sefer acımadı kalemine, upuzun yazdı. (ben artık kısa yazmaya çalışıyorum). Önce SALDA GÖLÜNÜN Burdur’da doğa harikası TEKTONİK KRATER GÖLÜ, ülkemizin en temiz, dünyanınsa 5. Temiz Gölü, 1989 tarihinde doğal SİT alanı ve KORUMAYA alındığını vs… Sayıyor, yazıyor, gölün her şeyini. Yazmıyorum; sizi okumanız yapılır. Gölden, Kaz Dağlarına, Alpu Ovasına (Eskişehir), Kuzey Ormanlarına, Artvin Cerattepe’ye, Kırklareli’nde İğneada’daki LONGOZ ORMANLARINA -ki tavsiye ediyorum. Doğa özene bezene bu ülkeye armağan bölgesinde sanki.- Tunceli’de Munzur Dağlarına vs… Yazıyor da yazıyor üstat. Ben oğlu cümlesinden birini yazayım, yine affına sığlaştı.
”Akılla, bilimle, kültürle, sanatla, tarih şuuruyla, doğa sevgisiyle, yurtsever vizyonla tarihi ülkemiz; ÖRGÜTLÜ CEHALETLE İMMHA EDLİYOR !! ”
Yeter mi bu kadar alıntı? Ucundan da olsa; bir şeyleri gözünüze batırmayı başardım mı? Başardım mı başarmadım mı bilmiyorum ama; Aziz Nesin’in ta yarım asırdan fazla yıl önce yazdığı hikaye ne kadar doğruymuş, gerçek. Evet! Aydınlar atsın pullar! Atsın ama CAMGÖZE atsın. AYDIN ​​AYDINLIĞI içinde gerek. Yani, aydın pulu RAHMİ TURAN’ın dediği gibi AYDIN ​​CAHİLİ yapabilir TARİH CAHİLİ olamaz!
Yol veya çare mi? Zor değil. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK AYDINLIĞI yeterde artar safrası. Yalova’da bir dalın kesilerek karşılanıyor, aydınlık, bundan faydalanmak isteyen muhaliflerine; ” ÇINAR AĞACI DEVLETTİR !! ” demiştir. Yetmez mi?
Çare, Yılmaz Özdil’in dediği gibi bu ülkemizin hangi vizyonla kurulduğunu unutmamak, hepinizi hatırlamak ve bizden gelecek nesillere de İNADİNA HATIRLATMAKTIR.
Biraz yerleşmiş, hadi biraz tebessüm. Rahmi Turan’dan; (31 Temmuz Sözcü Tokmak-2 köşesi)
Adam ölmüş, öbür dilinde sorguyalandı.
”Hiç içki içtin mi? ”
”Aman efendim… ”
”Yarışı’nda toto-loto gibi şans oyunları oynadın mı? ”
”Aman efendim… ”
”Gezip, coşup gönlünce eğlendin mi? ”
”Ne gezer efendim… ”
”Peki, kadınlarla aran nasıl? ”
‘’Çapkınlık kim, biz kim efendim… ‘’
Cebrail dönüp seslenmiş;
”Oradan bir çift kanat getirin! ”
Adam sevinmiş.
”Melek oluyorum, değil mi? ”
Cebrail başını sallamış;
‘Hayır’! kaz oluyorsun! ”
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az… Görüşmek üzere…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.