Aldatılan Çırak Ne Olur?

Ülkeyi yönetme iddiasındakiler, her şeyden anladıklarını öne sürüyorlar. Uzmanlığa, liyakata asla saygıları yok. Milli eğitimden spora, şehircilikten sağlığa, askerlikten mühendisliğe, ticaretten siyasete her şeyden en iyi onlar biliyor, anlıyor. Ve elbette din konusunda onların üstüne yok. Köprülerin yerini, havaalanlarını, tünellerin yerlerini saptamak için helikoptere binip ayaklarının yerden kesilmeleri yetiyor. Futbolda kaç yabancı oynayacağını, federasyon başkanlarını, milli takım antrenörünü, gazetelere hangi manşetin çekileceğini, televizyonlarda hangi alt yazının geçeceğini, gazetelere kimin yayım yönetmeni, köşe yazarı olacağını onlar belirliyor.
TEOG sınavını da, üniversite giriş sistemini de, kadınların kaç çocuk doğuracağımı da, doğumun nasıl yapılacağını da bildikleri gibi…
Üstelik en başından beri her şeyden onlar anlıyorlar. En başından beri her şeyi onlar bilmelerine rağmen kendi dönemlerimi “çıraklık, kalfalık, ustalık” olarak üçe ayırıyorlar. Kendi dönemlerinde çıraklık devreleri olduğunu kabul etmelerine rağmen, çıraklık dönemlerinde de en iyi ve en doğru işleri yaptıkları iddiasındalar.
Şimdi artık ustalık dönemindeler. Ustalık dönemleri, aynı zamanda itiraf dönemleri. Son günlerde sıklıkla aldatıldıklarını, aldandıklarını itiraf ediyorlar.
*“Ergenekon-Balyoz” davalarında aldatılmışlar.
*Yurt dışına firar eden savcılara zırhlı araç tahsis edip kendileri de savcı olduklarını ilan ettiklerinde aldatılmışlar.
*Yaverlerini seçerken aldatılmışlar.
*Bakanlarını seçerken aldatılmışlar.
*Belediye başkanlarını seçerken aldatılmışlar.
*Milletvekillerini seçerken aldatılmışlar.
*“Kürt açılımı” yaparken aldatılmışlar.
*Habur’da çadır mahkemeleri kurulurken de aldatılmışlar.
*Oslo’da PKK ile görüşürken aldatılmışlar.
*“Ermeni açılımı” yaparken aldatılmışlar.
*Kıbrıs’ta “Yes be annem” derken aldatılmışlar.
*Mavi Marmara gemisinde insanlar öldürülürken aldatılmışlar.
*Esad ile tatil yaparken aldatılmışlar.
*“Esed” derken de aldatılmışlar.
*“Rus uçağının düşürülme emrini ben verdim” derken de aldatılmışlar.
*ÖSS, ÖYS, DGS, KPSS soruları çalınırken de aldatılmışlar.
*Gezi olaylarında da aldatılmışlar.
*Binlerce FETÖ’cü hakim, savcı alırken de aldatılmışlar.
*FETÖ için “birsin bu hasret” derken de aldatılmışlar.
*FETÖ darbesi sırasında da aldatılmışlar.
*Kuzey Irak’ta Barzani tarafından halk oylaması yapıldıktan sonra anlamışlar ki, Barzani ile el ele tutuşup “Türkiye seninle guru duyuyor” sloganı attırırken de aldatılmışlar.
Bu kadar çok aldanmanın önemli bir kısmı ustalık dönemine denk düşüyor. Bu beylerin çoğu devlet görevlerine ticaretten geçtiler. Bir bakkalın çırağı, şeker tartarken ya da para üstü verirken aldatılsa bakkal amca o çırağı ne yapar?
Her şey yanında, ticaretten de çok iyi almayanlar bu sorunun yanıtını bilirler…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.