Akrabamızı bekler gibi bekliyoruz

Akrabalarımızı, eşimizi dostumuzu bekler gibi beklediğimiz kar nihayet geldi.

Uludağ’a düşen karı ovadan bakınca görmek mümkün artık.

Bursa’nın yüksek rakımlı bölgelerinde de kar o beyaz yüzünü gösterdi.

Deniz kıyısında yer alan Mudanya, Gemlik ve Karacabey’in dağlık mahallerinde de kar varlığını hissettiriyor.

Daha yolları kapamadı.

Zorlu kış şartlarına dönüşmedi ama meteoroloji yanılmazsa eğer bugün ve yarın o da olacak gibi…

Tabii…

Geçmişteki gibi bir görüntü ortaya çıkar mı?

Şehir merkezinden uzak eski köylerde Keles, Büyükorhan, Orhaneli, Harmancık gibi Uludağ’ın eteklerine serpilmiş bölgelerde bu mümkün.

30’un üzerinde irili ufaklı termik, doğalgaz, biyoenerji santrallerine sahip bir kenttin doğudaki gibi bir yapıya bürünmesi artık mümkün değil.

Uludağ, Katırlı ve Samanlı dağlarının zirvelerinde kar yağışı da kar kalınlığı da artabilir ama şehir merkezlerindeki görüntünün çok değişmesini beklemek bu koşullarda hayal olur.

Sürekli ısınıyor Bursa.

Dağları taş ve mermer ocaklarına, tarım alanları fabrikalara, çarpık yapılaşmaya kurban edildiği sürece Bursa’ya kar eskisi kadar kolay gelmeyecek gibi…

Taş ve mermer ocaklarıyla orman alanlarının yok edilmesi, akarsularının kanalizasyon şebekesine dönmüşmesi, çöp depolama alanlarının şehir merkezlerinde yarattığı kokuyla sürekli kirlenen bir şehir görünümünde Bursa…

Artan nüfus, buna paralel trafiğe çıkan araç sayısının milyonu bulması Bursa’nın havasını kirlettiği gibi ısısını da yükseltiyor.

Küresel ısınmanın da yarattığı tahribat düşünülürse, Bursa’nın geleceğini sadece seçilmiş belediye başkanlarına sahip partiler değil, Bursa’daki bütüncül yapının planlamasını sağlamak bu güzel kente yapılacak en büyük hizmet olarak önümüzde duruyor.

Fırında yaşamak istemiyorsak toplu ulaşımı geliştirmekten yeşil alanlara kadar şehrin yaşayanlarla yeniden ele alınması…

Sanayinin genişleme isteğine hangi ölçülerde yanıt vermenin Bursa’ya fayda sağlayacağını iyi hesap etmek gerekir.

Geçmişten bir örnek verecek olsak, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker’in Volvo’nun Bursa’ya fabrika kurma girişimine verdiği tepkiyi bu konuda öne çıkarabiliriz.

Saker, Volvo yatırımına karşı çıkarken Bursa’ya yaşanan göçe yeni dalgaların eklenmesinin nasıl bir Bursa ortaya çıkaracağını görmüş, şehir merkezine değil, Bozüyük ile Mustafakemalpaşa Sanayi Bölgesi’ni adres göstermişti.

Soğanlı Botanik Parkı’nı oluşturmaya çalıştığı dönemde niyeti Bursa’ya Kültürpark’tan sonra yeni bir yeşil alan kazandırmaktı ama bu girişimin ruhunda bölgenin yapılaşma tehdidine karşı bir kalkan oluşturmak vardı.

Botanik Park oluşturulmasaydı, o bölgenin hali ne olurdu?

Kar yağışını özlemle beklediğimiz şu günlerde, gökyüzünü görünmez hale getirecek her bir kar tanesinin neden bu kadar geç düştüğünü de düşünelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.