AK Parti’nin yeni ‘hainleri’ yolda!
Bursa’nın merakla beklediği en önemli siyasal haber şu:
Demokrasi ve Atılım Partisi İl Başkanı kim olacak?
Yandaş-havuz medyası yok saysa da, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın DEVA Partisi, AK Parti’yi ciddi bir şekilde sıkıştaracak.
Davutoğlu, sert ve ödün vermez tutumla AKP’ye, onun Lideri Tayyip Erdoğan’a yüklenirken, Ali Babacan, sakin ve güleryüzlü bir şekilde, “Ekonomiyi ancak ben düzeltirim” mesajını veriyor.
****
Satın alınmış, iktidarın propaganda aygıtı haline getirilmiş medya bu yeni oluşumları yok sayıyor.
Aleyhlerinde bir şey de bulamıyor.
Çünkü gerek Davutoğlu gerekse Babacan harama el uzatmamış, AK Parti içinde temiz kalmış siyasetçilerdi.
Ne gemicikleri vardı ne ihale takip edip zenginleştiler.
****
İktidarın büyük yapıştırıcı gücü para ve koltuk sayesinde siyaset esnafından gereken karşılığı henüz almamış olsalar da, özellikle Ali Babacan’a yönelik özel bir ilginin olduğunu söylenebilir.
Eğer beklendiği gibi Babacan, anketlerde yüzde 5 civarındaysa, siyasal dengeler alt üst olur.
****
AKP cenahının fanatizmine bir o kadar CHP cenahında rastlamak mümkün…
İktidar nimet dağıtırken, çeşitli gerekçelerle AK Parti’den ayrılan insanlara, “Niye şimdiye kadar ordaydın?” “Bunlar da suç ortağıydı!” gibi derinlikli(!) eleştiri yapanların sayısı hiç de az değil…
Kuşkusuz açık bir özeleştiri tercih edilir ama eskisini reddeden söylemler de bir tür özeleştiri sayılabilir.
Kaldı ki, onların içerde hangi tavrı aldıklarını tam olarak biliyor muyuz?
Davutoğlu’nun siyasal etik yasası istemesi, darbeci Mehmet Dişli’nin terfi ettirilmesine karşı durması, Ali Babacan’ın İş Bankası mallarına el koyma gündeme geldiğinde, “İnceletmiştik, hem miras hukukuna hem anayasaya aykırı olduğu için reddettmiştik” dediği yeni ortaya çıkıyor.
****
Kaldı ki, 2002 öncesi çok iyiydi de, neden Türkiye iflas noktasına gelmişti?
Başörtülü öğrenciler üniversitede okuyamıyordu. Sağlık sistemi hekimler üzerinden yürüyordu; hizmet alan halk söz sahibi olamıyordu. Girdiği kuruluşlarda azalarlanıyordu.
Şimdi tek adam rejimi nasıl rahatsız ediyorsa, o dönem de askeri vesayet siyasetin önünü tıkıyordu.
Bütün bunlar yaşanmamış gibi davranmak doğru değil…
***
Bence AK Parti’nin anti demokratikleşme miladı cumhuriyet mitingleriydi. Barışçıl mitinglere karşı sert tepkiler gösterdiler. Ardından Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi kumpas davaları geldi.
****
Her neyse, geçmişi bu kadar kurcalamanın çok anlamı yok. Geleceğe bakmak lazım.
Gelecek demişken, Gelecek Partisi kurucusu Mustafa Öztürk’ün, İl Başkanı Alpaslan Yıldız’ın, öteki Bursa kurucularının yaptığı cesarettir.
Çünkü “Hain” damgasını yemek de var bu işin içinde…
***
Anlıyorum ki, önümüzdeki süreçte yeni ‘Hainler’ çıkacak. Duyumlarıma göre Avukat Şakir Çalışkan, Hamza Türk gibi isimler Ali Babacan’ın yanında saf tutacaklar.
Yeni partinin Bursa örgütlenmesinde iki iş insanından söz ediyorlar. Biri DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel, öbürü otomotiv sanayicisi İsmail Gül…
****
Bursa örgütlenmesini üstlenen Edip Uğur, Burak Dalgın’ın içinde bulunduğu heyet, bazı görüşmeler yaptılar.
6 kişi belirleyip Ankara’ya gönderecekler.
Orada Teşkilat Başkanı Nihat Ergün’ün karşısına çıkacaklar, ardından Genel Başkan Ali Babacan tarafından kabul edilecekler.
Bu 6 kişiden biri İl Başkanı olacak, geri kalanlar kurucu heyeti oluşturacak.
HIZLI TREN İNŞAATI KÖYLÜYÜ PERİŞAN EDİYOR!
Muhalafet partilerinin yoğun eleştirileri iktidar cephesini harekete geçirmiş olmalı ki, Hızlı Tren (yükseği gitti) inşaatı büyük bir hızla devam ediyor.
Aksungur Köyü Kalkınma Kooperatif Başkanı Sinan Kaya aradı ve şunları söyledi:
“Bursa Ahmet köy, Aksungur ve Nilüfer köy dahil olmak üzere 60 köy yolundan geçecek olan hızlı tren inşaatı mahsulü mahvetti. Yüzlerce kamyonun geçtiği köy yollarında mahsul tozdan büyüyemedi 1 aylık bir zaman isteyen köylüler ret cevabı aldı.”
****
Tren yolunda çalışan kamyon şoförlerini durdurduklarını söyleyen Kaya, “Araçlar geçmeden yolda sulama yapılması lazım ama fazla mazot harcanacak diye şirketler buna izin vermiyor” dedi.
Şu devlet yetkilileri kaş yapayım derken göz çıkarmasalar olmaz mı?