Adaylar…

Haziran ayında yapılacak milletvekili seçimleri için takvim hızla ilerliyor. Seçime 4 aydan daha az zaman kaldı. Bu arada kamu görevlileri için istifa etmeleri gereken son gün de geride kaldı.
İstifa eden kamu görevlileri içinden ünlü olanların isimleri basında yer aldı. İstifa edenlerin hangi partiden aday olacakları da belli oldu. Her zaman olduğu gibi rekor, iktidar partisinden aday olacaklarda. Böylece kamu görevlilerinin ne kadar “tarafsız” olduğunu da öğrenmiş olduk.
Kamu görevlileri dışındaki adayların önemli bir kısmı özellikle ana muhalefet partisindekiler daha önce ortaya çıkmıştı. 7 Haziran seçimleri için CHP’de görülmemiş sayıda aday adayı var. Bunlar içinde bu güne dek yaptıkları ile, mücadelesi ile, birikimi ile aday olmayı hak edenler var. Ancak bunların dışında öyle isimler de var ki, insan hayret ediyor.
İster delegelerin, ister parti üyelerinin katılımı ile yapılacak bir seçimle olsun, zaman zaman en umulmadık isimlerin öne fırlaması hiç sürpriz olmuyor. Merkez yoklaması ile ise her şey liderin ve yakın çevresinin 2 dudağı arasına bakıyor. Ana muhalefet partisinde son kurultayda Parti Meclisi üyelerinin nasıl belirlendiği, merkez yoklaması hakkında da bir fikir verebiliyor.
Aday adaylarının isimleri netleşince sakın “bundan da milletvekili olur mu?” diyerek hiç kimse için ön yargılı karar vermeyin. Türkiye’de lider sultasına dayalı sistemde kimler için “bumdan da milletvekili olur mu?” diye düşünürseniz bilin ki en kuvvetli adaylar onlardır.
Eylemiyle, söylemiyle dimdik duran, düşündüğünü, doğrularını gerektiğinde en tepelere bile cesaretle savunanlar bu yarışta ipi göğüsleyemeyeceklerdir.
Bu yarışta köy köy gezecek kadar cebi dolu olmak, seçmene eşantiyonlar dağıtabilmek, yemek faturalarını ödeyebilmek, etrafını saranların arabalarının benzin depolarını doldurabilmek, bayrak, poster, afiş bastırabilmek, ses sistemli giydirilmiş arabalar dolaştıracak güce sahip olmak, seçim büroları açıp oralarda bir kadro besleyebilecek güce sahip olmak vekil adaylığı için önemli bir koşul oluşturmaktadır.
Bu arada dini gurup ve cemaatlere yakın olduğunu kanıtlamak da ne yazık ki önemli bir avantaj haline gelmiştir.
Yıllar önce ses sanatçıları arasında kaseti olmak şöhret basamakları için bir öncelik idi. Son yıllarda ise vekil adaylığı için “kaseti olmamak” bir öncelik. Elbette kimse kaseti olup olmadığını bilemez. Ancak kasetinin olmaması için düzgün bir özel yaşam ön koşul haline gelebilmiştir.
Seçime kadar geçecek 4 aya yakın sürede ilginç olaylar yaşayacağız. Türkiye’nin kaderini belirleyecek bu seçimlerde ne yazık ki siyasi ve ideolojik birikimin yerini başka değerler almıştır. Dileriz bizi yanıltırlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.