Aday bolluğu, eleştiri kıtlığı

Genel Seçimlere 7 ay kaldı. Seçimlerin erkene alınması halinde bu sürenin 5 aya kadar inme olasılığı da var. Bu nedenle olası aday adayları şimdiden ortaya çıkmaya başladı.
Lider sultasının tam egemen olduğu partilerde adaylar daha temkinli. Ancak özellikle CHP’de durum farklı. Hemen her ilde beher milletvekilliği için yaklaşık 30 ismin aday adayı olduğu söyleniyor.
İş nedeniyle yaklaşık 4 gün kaldığım Ankara’daki izlenimlere göre aday adayları kulis çalışmalarını hızlandırmış. Bilinen otellerde yer bulmak da zorlaşmış. “Laciler” çoktan giyilmiş. Aday adaylarına bir de mevcutlar eklenince yarışın ne kadar büyük olacağı tahmin edilebilir. Ancak demokratik bir yarış olacağı konusunda kimse emin olmadığı için şimdilik bu yarış lider veya hiç olmazsa yakın çevresinin gözüne girme çabaları olarak sürüyor.
Ülkemizde milletvekilliğine giden yolun nerelerden geçtiği bilinmese, bu aday bolluğunu olumlu bir gelişme, demokratik yarışı hızlandıran, düşünce ve proje zenginliğini artıran bir olgu olarak sevinçle karşılayabiliriz.
Ancak ne yazık ki gerçek durum bu değil. CHP’de son dönemde görülen olumsuz gelişmeler, partideki eksen kayması, Atatürk’ün siyasal ve düşünsel mirasına sahip çıkmayı bir kenara bırakın, sinsi ve açık saldırılar sürerken özellikle olası aday adayları bu konuda hiç ağzını açmıyor. Dahası önceden beri bu konuda görüşlerini bildiğiniz isimler hiç konuşmuyor. Birilerinin yanında konu açılırsa “şimdi sırası mı” türünden konuyu değiştiriyorlar. Daha da ileri gidenler “liderime/partime laf söyletmem” tavırlarına girebiliyor.
Son “Dersim” kırılması başta olmak üzere, ulusalcıların tasfiyesi, açılım, ABD ile ilişkiler, F tipi yapılanma gibi önemli konularda partide bu kadar köklü değişiklikler ve kırılmalar yaşanırken, milletvekilliği uğruna aday adaylarının bu kadar derin sessizliği CHP’ye hiçbir yarar getirmeyecektir. Şu anda aday adayı olarak sahneye çıkmaya hazırlananların listelere, özellikle seçilebilecek sıralara konmamaları halinde yapacakları eleştirilerin kamuoyunda 5 kuruşluk değeri olmayacaktır.
Erkenden diktirdiğiniz ”laciler” mor renge dönüşmeden düşüncelerinizi CHP kitlesine açıkça söyleyin.
Yoksa sizi İsmet Paşa bile kurtaramaz.