Acılı annenin mektubu

Mustafakemalpaşa Güller Köyü’nden çıkarak iki yıl önce
çocuklarını okutabilmek için Lalaşahin Mahallesi, Orhaneli Sokaktaki 27
Nolu  daireyi kiralayan Kahraman Ailesi,
dertli mi dertli.

            Bir dokun,
bin ah işit. Özellikle komşularından yakınan, adalet bulamamaktan çaresizliğe
düşen Kahraman Ailesinin acılı Annesi üzgün mü üzgün.

            Çocukları
daha iyi eğitim alsın, daha iyi yetişsin diye köyden şehre gelen Kahraman
Ailesi biri kız, diğeri erkek iki evlat sahibi.

            Ailenin
acılı Annesi Nebahat Hanım’ın eşi pazarcılık yaparak geçimlerini sağlamaya
çalışıyor.

            Çocukları
için Mustafakemalpaşa’ya geldiklerini belirten gözü yaşlı Anne bakın neler
söylüyor. Şaşırmamak elde değil. Birlikte okuyalım:

            “13
yaşındaki kızım İzel Kahraman doğuştan özürlü. Lalaşahin İlköğretim Okulu 8.
sınıf öğrencisi. Üstelik İzel spastik ve epilepsi hastası.

            Apartman
komşuları İzel’e şefkatle yaklaşmak yerine, sokağa çıkmasına izin vermiyor.
Özürlü kızımı ‘Sakat gir içeri’ diyerek azarlıyorlar. Oturduğumuz apartmanın balkonuna
çıktığında da aynı şekilde ‘Sakat gir içeri’ diyerek kızımı incitiyorlar. O’nun
onuruyla oynuyorlar. Evimizin camından bakamaz oldu kızım. 11 yaşındaki oğlum
Berkay Kahraman da bu durum karşısında çok etkileniyor.

            Eşim Ömer
Kahraman durumu Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdi. Bu güne kadar savcılıktan
bize intikal etmiş bir bilgi yok. Yaklaşık 13 gün önce Apartman komşularım,
evimizin kapısını çalarak ‘Bu evden çıkın, götürün bu sakat kızı’ dediler. Ben
de kendilerine ‘Gidin kapımdan, işinize bakın’ dedim.

            Apartman
komşularım bununla yetinmeyip evimin camına gelerek hakarette bulununca ağız
kavgasına başladık. Komşularım beni karakola şikayet ettiler. Karakola
gittiğimizde, üst komşum beni ölümle tehdit etti. Tutanak yazılırken bunları
görevliye söyledim. Hadise karakolda gerçekleştiği için polisleri şahit
gösterdim. İçeri giren polisler ‘Bizi niye şahit yazdırıyorsun?’ diyerek eşim
ve iki evladımın yanında bana hakaret ettiler. Ben de kendilerine, ‘Sizin
gözünüzün önünde beni ölümle tehdit ettiler. Ailemden birini öldürseler
vicdanınız sızlamayacak mı’ dedim.

            Kızıma ve
aileme yapılanları anlatmak için geçtiğimiz Perşembe günü Kaymakamlığa
gittiğimde içeri almadılar. Aynı gün Belediyeye giderek durumumu Belediye
Başkanına iletmek istedim. Yetkiliye durumu anlattım. ‘Başkan yok’ dediler.
Aynı anda başkan odasından kapıyı açarak dışarıya çıktı. ‘Başkan buradaymış
niye yalan söylüyorsunuz’ deyince biri bayan diğeri erkek iki görevli ‘Görüşme
yok’ diyerek Belediyeden gidebileceğimi söyledi.

            Bizler dört
kişilik bir aileyiz. Ben ve eşim, özürlü kızımızın haklarını savunamayacak
mıyız? Nerede kaldı adalet, nerede kaldı insanlık. Allah aşkına birileri
sesimize kulak versin.”

            Spastik
özürlü İzel’in Annesi dertli mi dertli. Bir dokun bin ah işit.

            Sahi, nerede
kaldı adalet? Nerede kaldı insanlık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.