NİLÜFER, GELECEĞİMİZİ KARARTIYOR!
CHP Parti Meclisi üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, 103 kilometrelik kabusu gezdi.
*Bursa’nın pis atıklarını 55 köye taşıyan Nilüfer Çayı yaşam kaynağı olacağına, Karacabey’de Kocadere ile birleştikten sonra geleceğimizi tehdit eden bir kâbusa dönüştü.
*CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, 103 kilometre uzunluğundaki Nilüfer Çayı ile Kocadere’nin kâbusa dönüşen dayanılmaz kirliliğine dikkat çekti. Kayışoğlu, daha fazla zaman yitirilmeden Bursa’da, Nilüfer’e bırakılan sanayi atıklarını arıtacak yeni arıtma tesislerinin devreye girmesi ve Karacabey’deki arıtma tesislerinin derhal çalıştırılması gerektiğini dile getirdi.
*CHP İlçe Başkanı Gönül Avil, “Teknoloji kullanılsa buraları cennet gibi olur. Bu çağda, Türkiyenin “Tarım Ambarı” dediğimiz bölgesinde köylülerimizin kirliliğe terk edilerek kaderiyle baş başa bırakılmasına akıl erdiremiyorum” dedi.
*İnkaya Köyü Yaşatma Derneği Başkanı İdris Yıldız, “Sofralarımıza gelen domates, biber, patlıcan, karpuz, kavun, buğday, mısır gibi her türlü sebze ve meyve ürünleri Nilüfer ile birleşen Kocadere’nin zehirli suyu ile yetiştiriliyor. Oysa Nilüfer’de 40 yıldır balık, kaplumbağa, kurbağa bile yaşamıyor. Çünkü, hiçbir canlının yaşayamadığı Nilüfer’den zehir akıyor. Kanser aktığı da söylenebilir. Bursalılar, Karacabeyliler yediklerine, içtiklerine dikkat etsinler” uyarısı yaptı.
*İnkaya Köyü Muhtarı Osman Turhan ise, “Kocadere hiç akmasın daha iyi. Hiç olmazsa daha az zehirleniriz. Hiç olmazsa pis kokular içinde ölüm solumamış oluruz” şeklinde yakındı.
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, 55 köyü olumsuz yönde doğrudan etkileyen 103 kilometre uzunluğundaki Nilüfer Çayı ile birleşen Kocadere’nın geleceğimizi karartan kirliliğine dikkat çekti.
Karacabey’in, Nilüfer Çayı ile birleşen Kocadere kıyısındaki İnkaya Köyünü CHP İlçe Başkanı Gönül Avil ve CHP yöneticileri ile birlikte ziyaret eden Kayışoğlu, özellikle yaz aylarında pis kokudan evlerinde oturamayan İnkayalıları dinledi.
İnkaya Köyü Muhtarı Osman Turhan ve Dernek Başkanı İdris Yıldız ile birlikte Kocadere’de incelemelerde bulunan Milletvekili Kayışoğlu, “İnkayalılar dertli. Muhtar Osman Turhan, “Hiç akmasın bizim için daha iyi. Hiç olmazsa kilometrelerce uzağa ulaşan pis koku olmaz. Ölüm solumayız.” diyor.
İnkaya Köyü Dernek Başkanı İdris Yıldız, “Yıllar önce 50-60 kilo ağırlığında yayın balıkları yakaladığımız Kocadere’de şimdi hiç bir canlı yaşamıyor. Çünkü dereden kanser yapan zehir akıyor. Çok kirli. Hatta, kirliliğin de ötesinde. Bursalılar yediklerine içtiklerine dikkat etsinler” uyarısında buluyor.
İnkaya ve çevresini iyi bilen Karacabey İlçe Başkanımız Gönül Avil, kirliliğin eriştiği kanser yapıcı boyuttan vatandaşların çok rahatsız olduğunu, yıllardır işkence çeken köylülerin kaderiyle baş başa bırakılmaması gerektiğini ve söz konusu bu çirkin manzaranın insana değer verilmemesinden kaynaklandığını söylüyor.
Bu gün hep beraber Nilüfer’le birleştikten sonra ölüm kusmaya başlayan Kocadere kıyısındayız ve kokudan nefes almakta zorluk çekiyoruz” diye konuştu.
Nilüfer Çayı’nın geçtiği her yerde yaşam kaynağı olması gerekirken, zehir akıttığını ve etrafına yaydığı pis koku nedeniyle kâbusa dönüştüğü belirten CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “Bu konularda elimizden gelen tüm uyarıları defalarca yaptık. Ne yazık ki, bu güne kadar sonuç çıkmadı. Bursa’nın 55 köyünden geçen Nilüfer’in bu kadar kirli akmasının en önemli nedeni, sanayi atıkları ile şehrin kirliliğini taşıyan kanalizasyon hatlarının bu yükü kaldıramamasındandır. Denetimsizlik nedeniyle de öldürücü boyutlara ulaştığı görülüyor.
Nilüfer geçtiği yerlere hayat verecekken, insanımızın üstüne kâbus gibi çökmüş. Su kaynaklarının hızla tükendiği günümüzde böylesine büyük bir zenginliğin değerlendirilmemiş olması akıl alır gibi değil. Nilüfer’in, maliyetten kaçmak isteyen fırsatçı sanayicilere kurban edilmesi üzücü olmaktan çok gelecek adına endişe vericidir. Bursa’nın geleceğini planlayanlara önerimiz, sürekli rant bölgelerine yönelmeyin. Bu kentin güzelliklerinin yok edilmemesi için de bir şeyler yapın. Rant merkezi haline gelen Balat’ın içinde kalan cezaevini daha fazla rant için Kestel’in Soğuksu köyüne hem de merasına taşımak isteyenler, sürekli para peşinde koşacaklarına, yaşadıkları şehre ayrıcalık katacak olan Nilüfer Çayı gibi doğal güzellikleri korumak için de aynı duyarlılığı göstersinler.” diye tepki gösterdi.