‘Biz hep birlikte Türkiyeyiz’

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (Bal-Göç) ve Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Genel Başkanı Yüksel Özkan, FETÖ’nün darbe girişimine katılanları TSK mensubu olarak kabul etmediklerini belirtti.
Özkan, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi (AKKM) Gölpark Tesisleri’nde Balkan kökenli 35 yöre derneği temsilcisinin de katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe girişiminin, Balkan Türkleri’ni derinden yaraladığını söyledi.
Başkan Özkan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Köklü mazisiyle büyük milletimizin gözbebeği kurumlarından bir tanesi olan ve halkımız tarafından ‘Peygamber Ocağı’ diye adlandırılan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisine sızmış Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ/PDY) mensup kişilerce 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi, tüm halkımız gibi Balkan Türkleri’ni de derinden yaralamıştır.
Hepimizin vatan hizmeti esnasında hayatımızın bir döneminde bir mensubu veya mensubunun annesi, eşi, kızı, akrabası olduğumuz güzide Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içerisinde ezici çoğunluğu oluşturan Cumhuriyet değerlerine bağlı evlatlarımızın bu kalkışma hareketine karşı çıkmış olmaları en büyük tesellimizdir. Şerefli ordumuzun saygınlığına toz bile düşmesini istemeyiz ve karşı çıkarız. Bu darbeye teşebbüs edenleri TSK mensubu olarak kabul etmiyoruz.
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hedef alan bu kalkışma hareketine karşı, olay duyulur duyulmaz daha ilk anda camiamız tarafından her türlü iletişim kanallarıyla tepkimiz açıklanmış ve karşı konulmuştur.
Devletini korumak hissiyatıyla, tankın önüne kendini atabilen vatan evlatlarının cesaretini hesap edemeyen bu kalkışma hareketi, başta büyük Türk milleti olmak üzere; gerek Cumhuriyet değerlerine ve demokrasimize bağlı TSK mensuplarının, gerek vazifesi için canını fedaya hazır olan Emniyet mensubu polislerimizin ve en önemlisi daha ilk anda hızlı bir refleks gösterebilen Adliyemizin işbirliği ile boşa çıkarılmıştır.
Tüm bu meşru güçleri harekete geçiren ise iktidar ve muhalefet dâhil tüm siyasi parti başkanlarının kararlı bir şekilde bu kalkışmaya tavırlarını açıklamaları ve Başkomutan sıfatı ile Sayın Cumhurbaşkanımızın medya üzerinden halkımıza yaptığı çağrı olmuştur. Şüphesiz bu karanlık gecede, bu büyük belirsizlik ve kaos saatlerinde, silahlı kalkışmanın karşında soğukkanlı ve kararlı bir şekilde durabilen seçilmişlerin varlığı, onları seçen halkı cesaretlendiren en büyük etken olmuştur. Tüm bu açıklamaların ve çağrıların halkımıza ulaşmasını sağlayan ise sosyal medya kanalları dâhil; özgür medya olmuştur. Bu olaylar, özgür medyanın önemini ve değerini şüphesiz bir kere daha ispatlamıştır. Bu vesileyle camiamız adına iletişim kanallarının demokrasiden ve özgürlükten yana işlemesini sağlayan tüm medya mensuplarına da ayrıca teşekkür ederiz.
Hepimize tekrar geçmiş olsun. Çok üzücü olaylar yaşadık. Ülkemiz adına, demokrasi adına utanç verici gelişmeler oldu. Bizler kamu yararına faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu olarak her zaman demokrasi ve insan hakları savunucusu olduk, kuruluş tüzüğümüzün temelinde de bu vardır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ sözlerini kendilerine misyon olarak belirlemiş Balkan Türkleri camiası olarak, bu yolda yılmadan Cumhuriyetimizin değerleri ve demokrasimiz için mücadelemize devam edeceğiz.
Bu vatanın özünü oluşturan esas unsurlardan olan Balkan Türkleri ve Evlad-ı Fatihan torunları olarak bizler halkımıza şu çağrıda bulunuyoruz: TÜRK MİLLETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN TEK VÜCUT OLMALI. BUGÜN ‘SEN-BEN’ DEMEK YOK… GÜN, ‘BİZ’ DEME GÜNÜDÜR. GÜN, ‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’ VE ÜLKEMİZİN TÜM UNSURLARI İLE ‘BİZ HEP BİRLİKTE TÜRKİYEYİZ’ DİYE HAYKIRMA GÜNÜDÜR.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.