19 Mayıs’ın mana ve önemi

Milli Eğitim Bakanlığı, 19 Mayıs'ı törenlerle kutlamayı, Ankara dışında kaldırdı.
AKP’li Bekir Bozdağ, “Kıymetli olan statlar değil 19 Mayıs'tır, 19 Mayıs'ta başlayan harekettir. 19 Mayıs'tan başlayan hareketin doğurduğu sonuçlardır. Biz bu sonuçlar üzerinde konuşalım, değerlendirelim.” dedi.
Tescilli devlet partimiz CHP, eskisi kadar şiddetli ve hiddetli olmasa da, mırın kırınla, ‘yargıya gideriz’ tehditleri ile, beklendik tepkisini gösterdi.
Karara ilişkin, “Daha sonra bunlar Kurban Bayramını da iptal ederler” diyerek maneviyatçı yanı ağır basan bir popülizmle biraz sulandırsa da, en gerçekçi tespiti MHP’li Oktay Vural yaptı.
“Efendim üşüyorlarmış. Asıl amaçları Cumhuriyet ile hesaplaşmak. Eskiden fiili işgal vardı, bugün de zihinsel olarak işgal etmek isteniyor. Bu yapılan 19 Mayıs ruhunu ortadan kaldırmaktır. Cumhuriyet kurulurken savaşan çocuklar üşümüyor muydu? ”
Vural haklı; törenlerin kaldırılması, 19 Mayıs ruhunu ortadan kaldıracak bir etkiye sahip.
Peki niye bu kadar önemli, bu 19 Mayıs?
Çünkü 19 Mayıs, Cumhuriyet ideolojisinin, Türk Milleti harcının karıldığını varsaydığı tarih.
Türkiye toplumunun harcı; belirli bir dönemden öncesini, belirli olayları unutma ve belirli bir dönemden sonrasını, belirli olayları hatırlama ile karıldı.
Cumhuriyetin, öncesi ve sonrasının miladıdır; 19 Mayıs 1919.
İmparatorluktan ulus devlete geçiş için ön koşul olan, ‘Kurgulanmış Türk Milleti’, Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığı anda var oldu.
Bütün Türklerin Atası olan Atatürk’ün doğumu da, 19 Mayıs’a bağlandı.
Böylece kurgu tamamlandı: Bütün Türklerin 19 Mayıs’ta doğan atası Atatürk ile birlikte, aynı gün Türk Milleti de doğdu.
Bu mucizevi bir doğum… Ergenekon’dan çıkışı, Adem ve Havva’dan gelişi andırır bir efsane…
AKP; bu çok etkili efsanenin gölgesi altında iktidarını pekiştirmek için, Cumhuriyet iktidarını alaşağı etmekle yetinemeyeceğinin farkında.
İktidarını pekiştirmenin yolunun, kendi toplum kurgusunu, kendi Türk milletini ve nihayet kendi efsanesini yaratmaktan geçtiğini düşünüyor.
Deprem, şehitler vb. çeşitli vesilelerle, cumhuriyet resepsiyonları, törenleri iptal etti. Ve 19 Mayıs 1919 öncesine vurgu yapan Fetih kutlamalarını öne çıkardı.
Böylece, yeni bir hatırlama – unutma kurgusu oluşturuyor.
Referansını, Türk'ün bölgesel emperyalist duygularını ve dolayısıyla Türk olmakla onurlanmayı somutlaştırıcı fethetme duygularını okşayan Osmanlı’ya bağlıyor.
Bu yeni kurguda, ilginç olan şu ki;
Cumhuriyetin unutturduklarından, Cumhuriyetin kurgusunu sarsabilecek olan 1938’i hatırlatırken, kendi kurgusunu zayıflatabilecek örneğin 1915’i unutturma konusunda Cumhuriyet’le yarışıyor.
Bu nedenle, AKP’nin 19 Mayıs kararında eleştirilecek yan; zavallı muhalefetimizin pejmürde tespitinde olduğu gibi, 19 Mayıs ruhunun yok edilmesi çabası değil; muhafazakâr soslu, yeni emperyal bir 19 Mayıs ruhu yaratma çabasıdır.
Türkiye’nin, gelişmiş dünya toplumları arasındaki yerini alabilmek için, yeni efsanelere ya da eski efsanelerde ısrara ihtiyacı yok.
Türkiye toplumunun, kendisine unutturulan her şeyi hatırlamaya ihtiyacı var.
Hatırlar ve geçmişi ile yüzleşebilirse, insanca bir geleceği kurgulayabilecek yeteneklere sahip olduğunu hep birlikte görebileceğiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.