Yetmez ama…
“Yetmez ama evet” 3 yıl öncenin en gözde sloganı idi. AKP iktidarı 12 Eylül darbecilerinin yaptığı anayasayı değiştirecek ve 12 Eylülcülerden “hesap” soracaktı. Cumhuriyetin yeminli düşmanlarının bu değişiklikleri desteklemesi anlaşılır bir şeydi. Kendilerine “solcu” adını yakıştıran bazılarının da anayasa değişikliği referandumunda “evet” oyu vermesi nedense çok kimseyi şaşırttı. Oysa ortada şaşılacak bir şey yoktu.
Kendilerine karpuz kabuğundan “solcu” madalyası takanlar “evet” demeye utandıkları için “yetmez ama evet” gibi bir saçmalığın arkasına sığınıyorlardı. Daha açık bir ifadeyle değişiklikleri doğru ve gerekli olarak kabul ediyorlar, ancak biraz eksik buluyorlardı.
Değişiklikleri hazırlayanlarla “yetmez ama evet” diyenler Cumhuriyet yıkıcılığında uzlaşıyor, ancak bu uzlaşmayı açıkça savunamıyorlardı.
Sonuç olarak 12 Eylül darbesinin tam da 30. yılında yapılan oylamada “yetmez ama evet” diyenlerin de desteğiyle değişiklikler onaylandı ve özellikle bağımsız yargıya 12 Eylül darbesinin bile yapamadıkları yapıldı. HSYK (Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu) ve Anayasa Mahkemesinin yapısı tamamen değiştirildikten sonra Yargıtay, Danıştay iktidar tarafından ele geçirildi. Ardından gereksinim duyulan tüm mahkemeler denetim altına alındı.
“Yetmez ama evet” diyenlerin sözcülerini daha sonra “akil” adamlar arasında da gördük.
Hesap sorulacağı söylenen 12 Eylül paşaları hastanelerdeki lüks odalarındaki yataklarında yan gelip yatarak kamera aracılığı ile ifade verirken Cumhuriyeti savunan yurtsever subaylar cezaevlerinde çile dolduruyordu.
Bu arada demokratik kuruluşlara vurulan ağır darbeler iktidara yetmiyordu. Bir yandan çalışanların kıdem tazminatlarını yok etme çabası yürütülürken bir gece yarısı operasyonu ile TMMOB ( Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) ağır bir darbe yedi.
7 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Orman Mühendisleri Odasının idari ve mali denetimi Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na verildi. Diğer taraftan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası'nın idari ve mali denetimi için kararname talebi olduğu haberleri yayıldı.
Geçen yıl hazırlanan yeni TMMOB yasa tasarısını meclisten geçirmeyi başaramayan AKP iktidarı mühendis odalarının kamusal denetimini aşmak için bu kez KHK (Kanun Hükmünde Kararname) yetkisini bir gece yarısı kullanmıştı.
Üstelik AKP iktidarı bu yetkiyi 12 Eylül döneminde çıkarılan bir yasaya dayanarak kullanmıştı. Hem de 12 Eylülcülerin bile kullanmadığı bir yetkiyi…
12 Eylül darbecileri 19 Nisan 1983'de 6235 sayılı TMMOB Kanununda değişiklik yaparak, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, Bayındırlık Bakanlığınca; ihtisas dallarına göre Odalar üzerinde ise, ilgili bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılır. İlgili Bakanlıklar; Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile tespit edilir." şeklinde düzenleme yapmıştı. Ancak 12 Eylül darbecileri bu konuda bir Bakanlar Kurulu Kararnamesine başvurmamışlardı. İktidara meslek örgütleri üzerindeki vesayeti de aşan yetkiler getiren bu yaklaşım, sonra gelen hükümetlerce de kabul görmemiş ve anılan madde öylece yürürlükte kalmıştı.
12 Eylül döneminde bile kullanılmayan bu yetki 30 yıl sonra 12 Eylülden hesap soracağını söyleyen iktidarca kullanılmıştı.
TMMOB şimdi bu düzenlemeye karşı her yerde protesto sesleri yükseltiyor. Bir yandan da yargıya başvurmaya hazırlanıyor. İyi de 3 yıl önceki anayasa değişikliklerinden sonra yargı iktidarın denetleyicisi olmaktan çıkarılıp onaylayıcısı haline getirildi.
TMMOB üyeleri yeni düzenlemeye karşı direnirken şunu da sorgulamalılar: 3 yıl önceki anayasa değişiklikleri sırasında “yetmez ama evet” çağrısı yapan TMMOB yöneticileri var mıydı ve kimlerdi?
AKP iktidarının verdiği bu ders “yetmez ama evet” diyenlere yeter mi?
Yetmez ama yine de hayır…
“Yetmez ama evet” diyenler ders alacak diye TMMOB'yi kurban vermeye HAYIIIRRRR.