Yeni çek yasasında fiyasko

Ticari hayatın olmazsa olmazı olan bu çeklerin, kötü kullanımı sonucu ortaya çıkan ve birikerek artan karşılıksız çek davalarının ortadan kaldırılmasına olan ihtiyaç, yeni bir çek yasasını gündeme getirmiştir. Gündemi değerlendiren kanun koyucumuz 5941 sayılı çek kanununda değişiklik yapılmasına dair 6273 sayılı kanunu 03.02.2012 tarihinde 28193 sayılı resmi gazetede yayımlayarak yürürlüğe koymuştur. Burada yapılmak istenen yargının hızlandırılması kapsamında, yargıya yük olduğu düşünülen karşılıksız çek keşide etmek suçuyla ilgili bu birikmiş davaları ortadan kaldırmaktır. Yeni çek yasası öncelikle karşılıksız çek keşide edene verilen adli para cezasını ve ödeme emrine rağmen ödenmediği takdirde 106.madde uyarınca hapse çevrilme cezasını ortadan kaldırmıştır. Hapis cezasının kaldırılmasını insan hakları, adalet duygusu ve demokrasi adına yerinde bulmaktayım. Ancak adli para cezasının kaldırılmasını ise karşılıksız çek keşide edenleri cesaretlendireceği endişesiyle uygun bulmamaktayım. Yeni yasamıza göre bundan böyle karşılıksız çek düzenleyenlere her bir çek yaprağı ile ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı getirilmiştir. Ancak tüzel kişiliğe sahip şirketlerde ortaklar ve müdürler bu yasak kapsamı dışında tutulmuşlardır. On yıl süreli çek alamama yasağının oluşması için,  çek hamilinin çeki bankaya ibraz edip arkasını yazdırması ve altı ay içersinde yetkili savcılığa talepte bulunması şarttır. Aksi takdirde bir ceza uygulaması öngörülmemektedir. Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişide, elindeki bütün çek yapraklarını hesabının bulunduğu bankaya iade etmekle yükümlü kılınmıştır. Burada idari yaptırım kararının savcılık talebine bağlanmasını yetersiz ve yerinde bir karar olduğunu düşünmemekteyim. Kaldı ki çek hesabı açma yasağı yaptırımı alan kişilerin yakınları üzerinden çek hesabı açtırma tehlikesi her zaman olabilecektir. Keşide edilen ve karşılıksız kalan her çek yaprağı için altı yüz TL olan banka ödeme yükümlülüğü, bu defa her yaprak için 1000 TL’ye çıkartılmıştır. Kendini güvence altına alıp her önüne gelene çek karnesi vererek önemli bir sorumluluk alması gereken bankalara burada çok yetersiz bir rakam biçilerek sorumluluklarının ıskalandığını söyleyebilirim.T. Ticaret Kanununda çek keşideci ve cirantalara karşı müracaat hakkını düzenleyen zaman aşımı süresi ise altı aydan üç yıla çıkartılmıştır. Zaman aşımı Süresinin bu kadar uzatılması da çek alacaklılarına yasa bütünlüğünde önemli bir kazanım sağlamamaktadır. Karşılıksız çek keşide ederek borçlanan kişilere gösterilen koruma çek alacaklılarına çok görülmüş mevcut denge çek alacaklısının aleyhine bozulmuş ve çeke itibar kaybettirmiştir. Çek alacaklısının haklarını elde etmesini sağlamaya yönelik hukuki tedbirler (Ceza Hukuku hariç) ile iktisadi önlemlerin ve bu konuda bankaları sorumlu tutacak yasal düzenlemelerin birlikte ele alınmasını öneriyorum. 

NOT:  Yeni Çek Yasası ile ilgili tüm sorularınızı vaktimiz ölçüsünde yorum köşesinde cevaplayacağım. Şimdiden Teşekkürler.

 

 

 

  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.