YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANMADI!

Meltem Gazetesi’nin 30 Ekim 2018 tarihli sayısında yer alan, “Yalancının mumu yatsıya kadar yanmadı” başlığı altında Ergün Koç’un, sit alanında kaçak inşaata göz yumduğu için Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği 2 yıl 1 ay hapis cezasını haber yaptık.
Göle maya çalmaya alışık olan Koç, yine kıyametleri kopardı, her zaman ki gibi çarpıtmalarla başladı kem küm yapmaya. Sanki 2 yıl 1 ay hapis cezası almamış gibi yaygara koparan Koç, yalan, yanlış haber yaptığımızı ileri sürdü. 05. 11. 2018 tarihli noter kanalıyla gönderdiği yazıyla düzeltme yapmamızı istedi. Sözde Yerel Mahkemenin gerekçeli kararını haber yapamayacağımızı, henüz sürecin tamamlanmadığını (Yargıtay aşamasını kastediyor) ileri sürüyor. Kararın Ankara’dan lehine geleceğini ima etmeye çalışan Koç, kime güveniyorsa sonuçlardan pek emin görüntüler veriyor.
Yerel Mahkeme, aynı suçun birden fazla işlendiği gerekçesiyle ertelenmesinin ve paraya çevrilmesinin olanaksız olduğunu belirterek verdiği 2 yıl, 1 ay hapis cezası kararının sonucunu Yargıtay’dan gelince birlikte göreceğiz. (Yerel Mahkeme kararı doğrudur. Bize göre sonuç değişmez.)
Gerçek olan şu ki, Ergün Koç laf salatası yapıyor: Sabıkasızmış, masummuş, adli sicil kaydı yokmuş, anlayacağınız sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi görüntü vererek yine kafa karıştırıyor.
Denetimli mahkûmiyetlerden sonra aklandığını düşünen Koç, öncelikle vicdanlarda nasıl temize çıkacaktır? Yargıtay’da bekleyen tekrarlanmış durumdaki 10 yıla yakın benzer cezalar ne olacak? Bunları düşünmelidir.
Okuyucu salaktır, “Nasıl olsa anlamaz” mantığı ile oynayan Ergün Koç’un ertelemesiz, paraya çevrilmesi olanaksız 2 yıl, 1 ay hapis cezası aldığını okuduğumuz gazetenin aynı tarihli sayısında; yapılmayan işlerin yapılmış gibi gösterilerek Belediye’nin nasıl soyulduğunu ve bu soygunun kendi partili arkadaşları ile birlikte tüm meclis üyeleri tarafından (Kankası da içinde) İçişleri Bakanına nasıl şikayet edildiğini anlatan (Danıştay akladı(!), ancak vicdanlarda aklanamadı) haberlerden hiç söz etmiyor. Neden acaba?
“Ergün Koç’un yediği nanelere bakın!” başlıklı yazıda, Eski CHP Milletvekili, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay’ın, “Bu adam Karacabey’i satar. Koca Karacabey’de belediye başkanı yapacak hiç mi adam bulamadınız? Ankara’da görev yaparken yaptığı yolsuzlukları sık sık köşemde gündeme getirdim. Onu, “Rahşan Affı” kurtardı” dediklerini neden kabulleniyor? “Mustafa Balbay yalan söylüyor, yalan yazıyor” diye neden konuşamıyor?
Fazla uzatmadan okuyucudan gelen talep üzerine Meltem’de 30. 10. 2018 tarihinde Ergün Koç’la ilgili verilen mahkeme kararını tekrar yayınlıyorum, yorumu okuyucu yapsın:

*Karacabey 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 02/10/2018 tarihli kararı ile Önder Matlı’ya ait inşaatın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan yapımına göz yumulduğu ve 2863 sayılı yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle sanık Ergün Koç’a, hapis cezası çıktı. 2 yıl 1 ay hapis cezası, suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlenmiş olması nedeniyle arttırılarak verildi. Bununla birlikte mahkeme karar verirken sanık Ergün Koç’un daha önceden kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunduğu ve yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemede olumlu kanaat oluşmadığını belirterek sanık Ergün Koç hakkındaki cezayı ertelemedi, paraya çevirmedi ve hükmün açıklanmasını geriye bırakmadı. Bu nedenle yerel mahkeme kararı Yargıtayca da onaylandıktan sonra Koç’un cezaevine girmesi kesin gibi görünüyor. Aynı Mahkeme başka bir kararla, Ergün Koç’u “Görevini kötüye kullandığı” için 6 ay 15 gün hapisle cezalandırdı; ancak bu hapis cezası paraya çevrildi.

“T.C.
KARACABEY
1.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO: 2017/145 Esas
KARAR NO: 2018/425
C.SAVCILIĞI ESAS NO:2011/996
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

HAKİM: ………….
KATİP:……………

DAVACI:K.H.
KATILAN: KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU. Osmangazi/BURSA
VEKİLİ: Av. CEMİLE ŞENER. Bursa Muhakemat Müdürlüğü Defterdarlık Binası Kat:3 Osmangazi/BURSA
SAVUNMA;
Sanık Ergün Koç’un Bozma İlamı Sonrası Mahkememizde Alınan Savunmasında Aynen: “Üzerime atılı suçu anladım. Ben olayla ilgili daha önce ifade vermiştim. O ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Bozma ilamını kabul etmiyorum. Daha önce verilen kararda direnilmesini talep ediyorum. Mevcut olan kültür varlığı etrafındaki yer alan gayrimenkuller için yasa gereği tapuya şerh verilmesi gerekiyordu. Söz konusu parsel de ise bu şekilde bir şerh bulunmamaktadır. Kültür varlığı ile yapılan bina arasında yaklaşık 15 m’den fazla bir yol genişliği bulunmaktadır. Herhangi bir şekilde yapı kullanımına, imar mevzuatına aykırılık bulunmamaktadır. Kültür varlığının etrafında pek çok bina bulunmaktadır. Bu binalarla ilgili bu güne kadar buna benzer bir işlem yapılmamıştır. İmar mevzuatına aykırı olduğu iddia edilen binanın kültür varlığına bir zarar, ziyan verecek şekilde bir konumu bulunmamaktadır ve tamamen hüssiniyet kuralları çerçevesinde yerine getirilmiştir. Bu nedenle beraatimizi talep ediyorum. Suçsuzum, beraatime karar verilmesini talep ederim. Mahkemenin aksi kanaate varması halinde lehime olan kanun maddelerinden yararlanmak istiyorum. Mahiyetini tarafıma açıklamış olduğunuz hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin hakkımda uygulanmasını talep ederim” şekline beyanda bulunmuştur.
Sanık hakkında 2863 sayılı yasanın 65/2 TCK. 43/1 ve TCK’NIN 257/1, 43/1 maddesi hükümlerinin uygulanması ihtimaline binaen sanığa CMK’nın 226. Maddesi gereğince ek savunma hakkı verildi.
Sanıktan soruldu: “Ek savunma hakkımı anladım. Ek savunma için süre istemiyorum. Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Söz konusu işlem mevzuata uygun şekilde yerine getirilmiştir. Hükümet Konağı’nın yapısına herhangi bir zarar verilmesi söz konusu değildir. Tamamen hüssiniyet kuralları çerçevesinde işlem yerine getirilmiştir.” dedi.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1)-Sanık Ergün Koç’a yüklenen 2863 sayılı kanuna aykırı olarak imar izni verme suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan 2863 Sayılı Kanunun yürürlükte bulunan 6498 sayılı kanun ile değişik 65/2 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı göz önünde bulundurularak takdiren 2 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına.
2-Sanığın üzerine atılı bu suçu aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlemiş olması nedeniyle cezasında TCK 43/1 madde gereğince takdiren 1/4 oranında artırım yapılarak 2 yıl 6 ay hapis ve 6 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına
3-Sanığın kaçamaklı ikrarı ve fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak TCK.nun 62. Maddesi gereğince verilen cezadan takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 1 ay hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına
Sanığın doğrudan verilen 5 gün adli para cezasının TCK.nun 52/2 maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı 20 TL kabul edilerek sanığın 100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına.
Sanığı verilen adli para cezasının miktarı, sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak TCK.nun 52/4. Maddesi gereğince verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine takdiren yer olmadığına
Hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde infaz aşamasında Cumhuriyet Savcısı kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verileceği, günlük çalışma süresi en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce belirleneceği, hakkında hazırlanan program ve denetime uyarı ve önerilere uymama halinde çalışılan günlerin hapis cezasından mahsus edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirileceği (sanığa ihtarat yapılamadı)
4-Sanık hakkında verilen ceza 2 yılın üzerinde hapis cezası ve adli para cezası olduğundan kanunen CMK. 231/5 ve TCK. 50,51 maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına
5-Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezası ile mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararı da dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesinin a,b,c,d,e bendlerinde yazılı haklardan aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkileri açısından anılan maddenin üçüncü fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.