“Yabancı çiftçiyi finanse eden hükümet Türk çiftçisinin hükümeti olamaz”

Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Tarım Bölümü Başkanı Süleyman Yurddaşer yazılı bir basın açıklaması yaptı. Yurddaşer yaptığı açıklamada, “İthallerle yabancı çiftçiyi finanse eden bir hükümet Türk çiftçisinin hükümeti olamaz” dedi.
Yurddaşer, “Çiftçimiz öyle duruma düşürüldü ki, traktörünü çocuğu gbi sever, gözü gibi korurdu. Traktörünün yanına bile gitmek istemiyor, nasıl gitsin ki dünyanın en pahalı mazotunu (4.5TL) kullanarak çalışacak. “Bahar gelse de işe başlasam” diyerek heyecanla beklenen günler geride kaldı. Atatürk “Milletin efendisi” demişti. Akp kapitalizmin kölesi yaptı. Çarşı esnafı dört gözle çiftçiyi beklerdi, şimdi esnaf bile çiftçiye acıyor. Atatürk efendilik sıfatını üretim yaptığı için vermişti. Çok bilmiş politikacılar, yabancı ülke çiftçilerini rakip çıkardı, efendiliği elinden aldı. En kutsal işi yapan, üretendi, ülkeyi doyururdu. Üstelik üretirken çiftçiyi batırdılar. Pırlanta ticaretinden KDV bile alınmazken, üretim için kullanılan mazottan %70 vergi alınıyor. Yatla gezenlere 1.78 TL ödüyor, litre fiyatı olarak. Tarıma destek veriyormuş gibi yapıp katmer katmer çıkarıyorlar.
Tarım ürünleri ithalatında nerdeyse gümrük vergisi almayıp, yurtdışındaki çiftçiler finanse edilirken ürünün fiyatını düşürmeye çalışıyorlar. Tarımsal üretim yapan, çiftçinin ve köylünün batması onların umurunda değil. Çiftçinin üretimi sürdürmek için bankaların ucuz kredi veriyoruz tuzaklarına düşmesi de Akp’nin umurunda değil. Sonra araziler bir bir çiftçinin, köylünün elinden gidiyor. Kısaca; ürünü çakallar yiyor, cebindekini eşkiyalar kapıyor, arazilerini de yabancılar alıyor.
Osmanlı son zamanlarında köylü ve çiftçinin gençlerini hanedanı kurtarmak için Galiçya’dan Yemen çöllerine kadar savaşmaya gönderdi. Üretilenin büyük kısmına Aşar Vergisiyle el koyuyordu. Ekmeye, biçmeye güç bırakılmayan köylü, çiftçi arazilerini boş bırakmıştı. Osmanlı’da arazileri “enval-ı metruka” adlı yasa ile yabancılara satıp kendini kurtarma yolunu seçmişti. Sonu da parçalanıp yok olmak olmuştu. Büyük Atatürk kurtuluşu, çiftçiyle ve köylüyle birliği ile sağlamış. Vatan toprağını yeniden “Köylü Milletin Efendisidir” diyerek sahibine teslim etmişti” dedi.
Yurddaşer demecini şöyle tamamladı. “Bir olma, diri olma, güçlü olma zamanıdır. Yabancı çiftçiyi finanse eden bir hükümet Türk çiftçisinin hükümeti olamaz. Kötü gidişe dur deme zamanıdır. Üretim, kültürünün yeniden egemen olma ve üreten Türkiye olma zamanıdır”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.