Uzaktan eğitimi başaramadık, uzaktan sağlık verelim!

Salgın süreci sağlık alanında yeni mecburiyetler ortaya çıkarmaya başladı.

20 Ekim tarihinde Sağlık Bakanlığı 81 kentin valiliklerine, İl Sağlık müdürlüklerine iletilmek üzere bir genelge gönderdi.

Bakanlık, vakalarda patlamayı, hastalarda büyük artışı öngörmüş olmalı ki, sürecin geleceği nokta itibariyle uzaktan sağlık hizmetine geçmek için adım attı.

Evet, nasıl Milli Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitim modeliyle kör-topal eğitim sürecini götürüyormuş gibi yapıyorsa, Sağlık Bakanlığı da aynı yola başvurma kararı aldı.

20 Ekim tarihli Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci imzasıyla yollanan ilk genelge şöyleydi:

“COVID-19 pandemi süreci kapsamında bulaşın azaltılması ve riskli kişilerin halk sağlığını tehdit etmeden sağlık hizmetlerine ulaşması açısından Bakanlığımızca başlatılan çalışmalar doğrultusunda Tele Sağlık Sistemi olarak planlanan uzaktan görüntülü muayene hizmeti (https://dr.enabiz.gov.tr) uygulaması geliştirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda ilinizde belirlenecek kamu hastanelerinin uzaktan görüntülü muayene hizmetine katılması, sistemi kullanabilmesi için ekte paylaşılan Tele Sağlık Entegrasyon Kılavuzu incelenerek teknik çalışmalar konusunda hazırlıkların tamamlanması ve randevu cetvellerinin oluşturulması gerekmektedir. Söz konusu hastanelerin uzaktan görüntülü muayene hizmetine katılması için gerekli olan çalışmaların ivedilikle tamamlanması hususunda;

Gereğini bilgilerinize rica ederim.”

***

 Önceki gün de Dr. Orhan Sevinç Cura, bu kez 5 Kasım 2020 tarihinde bir başka Bakan Yardımcısı, Dr. Durdu Mehmet Köş imzalı genelgeyi gönderdi bana.

Genelgenin içeriğinde, önceki genelgeye atıfta bulunulduktan sonra, “İlinizde Covid-19 Pandemi sürecinde, pandemi hastanesi olarak hizmet sunan sağlık tesislerinde ilk etapta Göğüs Hastalıkları, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları branşlarında Covid-19 salgını kapsamında riskli grupta nitelendirilen (Covid-19 tanısı konulan temaslı durumda olan) vatandaşların görüntülü görüşme teknolojisi ile hekim tarafından değerlendirilmesine sunulacak hizmetlerin ivedilikle başlatılması ve yapılan çalışmalar hakkında tarafımıza bilgi verilmesi hususunda” İl Sağlık müdürlüklerinden gerekenin yapılması istendi.

(Yazım hataları genelgeye aittir).

                Konuyu, salgın sürecini Türkiye’de en iyi takip edenlerden biri olan, Kovid-19 geçirdikten sonra sahalara dönen Prof. Dr. Yüksel Özkan’a sordum.

CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, Tele-Tıp’ın dünyada başta psikoloji olmak üzere belirli alanlarda kullanıldığını belirterek, “Bizim sistem iflas etti. Filyasyon ekipleri yetişmiyor; sayıları belli. Sağlık Bakanlığı zamanında önlem almadı. Tele-Tıp’ın toplumun bilgilendirilmesi açısından faydaları olacaktır. Uzaktan eğitime benzetiyorum ben de… Uzaktan eğitim ne kadar katkı sağladı? Yine de doğru bilginin aktarılmasının önünü açabilir. Ancak tedavide kullanılamaz. Uzaktan tedavi olmaz” şeklinde yorumladı bu gelişmeyi…

 ***

 Hastane önlerinde kuyruklar uzamışken, Kovid-19 vakaları için yatak bulunamazken, sağlık çalışanları tükenmişken, filyasyon ekipleri hangi vakaya yetişeceğini bilmezken çözüm olarak uzaktan sağlık hizmetinden medet ummak akılcı değil…

Umalım ki Sağlık Bakanlığı uzaktan sağlık hizmeti ile yetinmez, hastaları bilgisayarlarıyla baş başa bırakmaz!

Çünkü uzaktan eğitimin bile becerilemediği ülkede sadece uzaktan sağlık hizmeti olsa olsa yeni sorunların, yeni ölümlerin kapısını aralar!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.