ÜRETİM EKONOMİSİ YETMEZ; HEDEF ÜRETİM DEVRİMİ!

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

1980 Amerikancı darbesinin sopasıyla Özal’ın Borçlanma Ekonomisi de diyebileceğimiz Dışa Bağımlılık projesi Türkiye ‘nin üretimine balta vurmaya başladı. Özal adlı Amerikalı görevliye göre ; “Köylü kamburdu”, “Çiftçi kamburdu”, “KİT’ler kamburdu”, “Zanaatkar kamburdu “,”KOBİ’ler kamburdu” ! Teknolojimiz geriydi ! Ama ihracat yapmalıydık! Nasıl? Üreterek. Özal ne yaptı? Üretimin tüm kaynaklarını emperyalist kapitalizmin emrine sundu.
Ardından görevli; Dyp-Chp, Ana Yol, RefahYol,3’lü koalisyon hükümetleri geldi. Hepsi aynı yolu izledi. Türkiye ‘nin KİT’lerini satmaya devam ettiler. Ve son görevli Ak Parti. Liman, yol, köprü, baraj, fabrika, Tekel, Telekom, Tüpraş sattı, sattı, sattı. Doymadı. Emperyal kapitalizmi de doyuramadı. Yandaşlarını da doyuramadı. Tarikat ve cemaatleri doyuramadı. Taşeron şirketlerini doyuramadı.
2 milyon 200 bin konut fazlası var. 600 Milyar TL’yi betona gömdü!
600 milyon ton kapasiteli gübre fabrikalarının üretimini 300 milyon tona düşürttü. 350 milyon ton gübre aldırtıyor!
2000 yılında her 4 koyundan biri yatırıma dönerken, 2019’da 8 koyundan biri yatırıma dönebiliyor!
30 Milyon TL’sı sadaka olarak dağıtıyor!
Dışsatım yerine dışalımı, üretim yerine tüketimi patlattı!
Son 17 yılda Türkiye ‘ye giren 200 Trilyon (görünen) para girişi var. Nerede ve kimler de belli değil!
Ne yapmalı?…….
9 ayda 7 paket patlatan (!) Ak Partinin ekonomik itibarı sıfır! Dış ülkelerdeki ve komşu ülkelerdeki itibarı sıfır! İktidarda kalmak uğruna Duyun-i Umumiye ilan etti.
Sonuç….
Ekonomi her geçen hızla çöküşü artırıyor. Üretim düşüyor. İflaslar, konkordatolar patladı. Emekçilerin aylıkları ödenmiyor. İcralar binlerce kat arttı. Kredi takibindeki insan sayısı milyonlarca.
Kısaca üretmek gerek. Ve dahi Üretim Devrimi gerek. Ak Parti bunu başaracak birikimden, bilgiden, Halkçılıktan, Kamuculuktan yoksun.
Yani Üretim Devrimi olmazsa olmaz…
İşte birkaç örnek…
Gübre sanayiinin kapasitesi yeniden 600 milyon tona yükseltilmeli. Dışa Bağımlılık kaldırılmalı. Şu anda çalışan insan sayısı kadar istihdam sağlanacak. İç piyasa canlanacak. Gübre ile ilgili tüm şaibeler ortadan kalkacak.
Tarımsal üretimde teşvikler dünya ile eşdeğer duruma getirilmelidir. Komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurularak tarım ürünlerimizi yeniden satmaya başlamalıyız. (Ak Parti hükümetlerine dek Arap ülkelerine 400 bin ton şeker satıyorduk. Karacabey ‘den Arap ülkelerine 10 bin tonu aşkın salça satıyorduk.)
30 Milyon TL’lik dağıtılan sadaka üretime yönlendirilmelidir. Sadaka ile oturduğu yerden Milli Geliri tüketenler üretime katkı sağlayan insanlar durumuna getirilmelidir.
Batmış ya da kapatılmış özel işletmeler kamulaştırılmalıdır. Bunun için örneğin; yıllık 100 milyon dolarlık dış satımı ya da 500’den fazla çalışanı olan yerler bu kapsama alınmalıdır. Bu işletmelerin %50’si Devletin,%45’i çalışanların, %5’i işyerinin sahibine verilebilir. Çarklar yeniden dönecek. Çalışanlar yeniden evine ekmek götürebilecek. Sanayicinin deneyimi kamuda değerlendirilebilecektir. Bununla ilgili Ticaret Hukukunda her türlü değişiklikler yapılmalıdır.
Dışalımda zorunlu alımlar dışında hiçbir şey alınmamalıdır. Gümrükler yükseltilmelidir. Geri teknoloji dahil tüm işletmeler üretime geçirilmelidir.
Devlet Yöneticileri, milletvekilleri aylıklarından, lüks tüketim den uzaklaştırılmalı. Bu kaynaklar üretime aktarılır duruma getirilmelidir.
Derhal ve behemehal terkedilen 5 yıllık Kalkınma Planları yeniden yapılmalıdır. Temelini Milli Direniş Ekonomisi, Halkçılık ve Kamuculuk oluşturmalıdır.
Halkımıza pompalanan (dolar-enflasyon-kambiyo-geri teknoloji ) gibi öcülerin üstüne gidilmelidir. Çünkü, bütün bu öcüler küresel sermayenin egemenlik ve denetimi içindir. Serbestlik adına Dolar saltanatı diktasına hizmet etmektir. Bu öcüler sonunda Türkiye’nin zebanisi olur!
Üretim Ekonomisi yetmez; Üretim Devrimi gerekli!
Bunu gerçekleştirecek biricik güç; Türk Ulusudur!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.