UĞUR OKULLARI GÖZ KAMAŞTIRIYOR!

İbrahim Bursalı’nın Miraç Erdemir Tamer ile yaptığı söyleşisi

Bugün bir yılını bitirmiş, ikinci eğitim-öğretim yılına merhaba demeye hazırlanan, Türkiye’nin “Amiral gemisi” UĞUR Okulları Karacabey Kampüsünün kurucusu, deneyimli eğitimci, Av. Miraç Erdemir Tamer ile söyleşeceğiz. Geçmişindeki başarı dolu hizmetleriyle biriktirdiği deneyimle yeni bir sayfa açan Eğitimci, Av. Miraç Erdemir Tamer bugün genç bir girişimci olarak yer alıyor karşımızda. Başarı odaklı tam bir Cumhuriyet kadını, genç bir anne, mesleğinin baharında kararlı bir yönetici, öğrencilerle ilgili geleceğe yönelik pırıl pırıl hayaller taşıyor Miraç Erdemir Tamer. Öğrenci deyince gözlerinin içi parlıyor. Başarılı olmaktan başka seçenekleri olmadığını düşünen Tamer, sağolsun, söyleşi isteğimizi kırmadı, ofisinde konuk etti bizi. Çok iyi ev sahipliği yaptı. Kahvelerimizi yudumlarken, bir yandan da, sorularımızı dobra, dobra yanıtladı. Keyifli bir sohbet olduğunu söyleyebilirim:

İ. B.: Miraç Erdemir Tamer kimdir? Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

M. E. T.: Karacabeyliyim. Burada doğdum, burada büyüdüm. Evliyim ve bir oğlum var. 2003 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden, 2015 yılında Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Yöneticiliğin yanında avukatlık görevimi de aktif olarak sürdürüyorum. UĞUR Okulları Karacabey Şubesi’nde de kurucu ortaklık görevimi devam ettiriyorum.

***

İ. B.: UĞUR Okulları Karacabey Kampüsü Kurucusu Sayın Miraç Erdemir Tamer, geriye dönüp baktığımızda, deneyim ve başarı dolu parlak bir rehber öğretmenlik süreci görüyoruz. Öğrencilerin ve velilerin aranılan ismi durumundayken eğitimciliği, okul kuruculuğuna taşıdınız, nedenlerini anlatır mısınız?

M. E.T.: 1999 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde lisans eğitimime başladım. 2000 yılında stajer rehber öğretmen olarak Isparta’nın en güçlü yerel kurumlarından Büyük Isparta Dershanesinde göreve başladım. Staj sürem bitmesine karşın, rehber öğretmenliği, veli, öğrenci iletişimini, sınav hazırlık sürecinin içinde aktif olarak bulunmayı çok sevdiğim için işimden ayrılmadım. Lisans eğitimim devam ettiği süre boyunca aynı kurumda çalıştım. 2003 yılında Süleyman Demirel Üniversitesinden mezun olduktan sonra öğretmenlik hayatına başladım. Karacabey’e geri dönene kadar aynı kurumda çalışmaya devam ettim. İstikrar benim için çok önemlidir ve başarıyı beraberinde getirir. Karacabey’e döndükten sonra dönemin yine en güçlü dershanesinde rehber öğretmen olarak işe başladım. 2007’de önce Türkiye’yle sonra dünyayla entegre olmuş ve 1968’den beri faaliyetini sürdüren UĞUR Dershanelerinin şubesini açıp “Kurucu ortak” olarak görevime devam ettim. 2007 yılında başlayan Uğur Eğitim Kurumları birlikteliğim bugün de her geçen gün ivme kazanarak devam ediyor. Yıllarca Uğur Dershaneleri Karacabey Şubesi olarak faaliyetimizi sürdürdükten sonra, hükümetin dershanelerle ilgili tasarrufuna bire bir uyarak, UĞUR Temel Lisesi olarak faaliyetimizi sürdürdük. 2019 yılında kampüs okul olarak ana okulundan liseye değin tüm kademelerde hizmet verebileceğimiz kurumumuzu açtık. 20 yıldır bu mesleğin içindeyim, öğretmen olarak başladığım eğitim serüvenine kurucu olarak devam ediyorum. En sevdiğim işi yapıyorum. Öğrencilerle birlikte olmadığım bir iş hayatı bana göre değil. Öğretmenlikten kurum ortaklığına ya da kuruculuğuna geçmiş olmak benim için hiçbir şey değiştirmedi. Rehber öğretmenlik görevime, avukatlık hayatım başlayana kadar bir fiil devam ettim. Öğretmenken, çocuklarla eğitim sistemiyle ya da sınav hazırlık sürecindeki uygulamalarla ilgili kurumun stratejisine bağlı kalmak durumunda kalıyorsunuz. Elbette patronlarınız özgür bir şekilde çalışmanıza izin veriyorsa, verimli olabileceğini düşündüğünüz tüm uygulamaları gerçekleştirebiliyorsunuz. Ancak kurucu olduktan sonra sistemi siz oluşturuyorsunuz. Biz, Türkiye’de, zincir bir kurumun şubesi ve bu kurumun arkasında eğitim devi Bahçeşehir Üniversitesi gibi çok güçlü bir varlığın bulunmasının avantajlarını yaşıyoruz. UĞUR Okulları şubeleri, Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumlarının geliştirdiği eğitim stratejilerini yerel dinamiklere uyarlayarak hizmet veriyor. Çok şanslıyız, hizmet ettiğimiz veli ve öğrencilerimiz de çok şanslı. Yerel kurumların en büyük eksiği sistemdir. Sistemi geliştirecek, ar-ge çalışmaları yapacak profesyonellere ulaşmaları zordur. Biz, tüm eğitim sistem ve materyallerini hazır alıyoruz ve zaman yitirmeden uygulamaya geçiyoruz. Örneğin, pandeminin görülmeye başladığı ve okulların kapandığı gün Cuma idi. Türkiye UĞUR Şubeleri olarak online derslerimize Pazartesi günü başlamıştık. Bu kadar hızlı bir uyum süreci, hiçbir kurumda olmadı dersek yalan olmaz. 20 yıldır bu işin içindeyim, mensubu olduğum kurumun gururunu taşıyorum.

***

İ. B.: Neden UĞUR Okullarını tercih ettiniz? Halk arasında Uğur Okullarına eğitim kurumlarının “Amiral gemisi” yakıştırmaları yapılıyor, bunların nelerden kaynaklandığını açıklayabilir misiniz?

M. E. T.: Türkiye’nin en güçlü eğitim markası. Başka bir sebebi yok. Her kurum kendi içinde işini iyi yapıyor. Ama günümüz dünyasında artık önemli olan fark yaratmak. UĞUR Okulları, tabiri caizse Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları eğitim holdinginin bir mensubu. Fark yaratan, kişiye özel eğitim planlamaları yapan, önce öğrenci velilerinin sonra şube ve çalışanlarının, öğrenciyi bireysel potansiyelinin en üst seviyesine çıkarmak için her geçen gün yenilenen, her geçen gün dünya ile iç içe olmasını sağlayan bir kurum. Başka bir alternatif düşünemezdim.

***

İ. B.: Laik, demokratik, Atatürkçü çizgiden sapmayan, inançlı, dünya standartlarını yakalamış, çağdaş eğitim eşittir başarı denince öncelikle UĞUR Okulları akla geliyor. Nedenlerini söyler misiniz?

M. E. T.: 1968 yılından beri UĞUR Dershanelerinin deneyimi, Bahçeşehir Üniversitesinin alanından uzman akademisyenleri, global vizyonu ve uluslararası başarısından güç alarak kurulan UĞUR Okulları, uluslararası kalite standartlarında, her gün gelişen bir eğitim anlayışı ile hizmet veriyor. Okulumuzda amaç, çocuklarımızın ülkemizde ve dünyada istedikleri okullara yerleşmek için ciddi bir alt yapıyla eğitim almasını sağlamaktır. Bizim öğrencilerimiz, özgüveni yüksek, başarılı, insancıl, vicdanlı, ülkesi ve insanlığa yararlı bireyler olarak yetiştiriliyor. Ciddi bir yabancı dil eğitimiyle, öğrencilere sunulan rehberlik hizmetlerinin yanında veli seminerleriyle bir bütün olarak eğitim hayatları şekillendiriliyor. Tüm bunlar alanında uzman ve yetkin bir kadroyla sürdürüldüğü için, başarı kaçınılmaz oluyor.

***

İ. B.: Genel merkezin UĞUR Okulları Karacabey Kampüsüne bakış açısındaki desteği yeterli buluyor musunuz, Karacabey kampüsünün kısa ve uzun vadeli öğrenci odaklı hedefleri nelerdir?

M. E. T.: Yukarıda belirttiğim gibi, 2007 yılından beri Uğur ailesinin içindeyiz. Genel Merkez’in gözünün önünde anlayacağınız onların elinde büyüdük. Kurumun geçirdiği tüm aşamaları ve geçmişe dönük Türkiye’nin geçirdiği eğitime dair tüm süreçleri birlikte yaşadık. Biz olduk. Böyle olunca ciddi bir deneyim birikimi ve içtenlikli bir ilişki gelişti. Temel Lise’den Kampüs okula geçerken de en büyük destekçimiz Genel Merkezimizdi. Yaşadığımız her güzel gelişmede her zaman tüm birimleriyle yanımızdalar. İstikrar onlar için de çok önemli. 13 yıldır birlikte çalışıyoruz ve uzun yıllar da beraber çalışacağız.

Karacabey Kampüsü olarak tek amacımız, ilçeye hizmetin en iyisini vermektir. Bu güne kadar çok güzel çocuklar yetiştirdik, doktor, mühendis, öğretmen, yönetici, mimar, avukat gibi. Ve birçoğu ile mezun olduktan sonra çalışma olanağım oldu. Öğrencilerinizle çalışma arkadaşı olmak çok keyifli. UĞUR Okulları Karacabey Kampüsü, Türkiye’nin en iyi eğitim sistemini Karacabeylilere sunan bir eğitim kurumudur. Çocuklarımız, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’daki gibi öğrenciler, hatta yabancı ülkelerde kampüslerimizdeki öğrenciler hangi yabancı dil ve akademik derslerle ilgili eğitim alıyorsa, bizim çocuklarımız da bire bir aynı eğitimi alıyor. Bu önemli bir değerdir. Uzun yıllar Karacabey’e hizmet etmeye, global eğitimi Karacabeylilerin ayağına getirmeye sözümüz var. Çok yetenekli,, çok başarılı, çok mutlu öğrenciler yetiştirmeye devam edeceğiz.

***

İ. B.: UĞUR Okulları Karacabey Kampüsü bir yıllık kampüs hayatından sonra bu yıl ikinci yılını yaşıyor. Şu anda velilerin ve öğrencilerin ilgi odağı durumundaki başarıyı neye borçlusunuz?

M. E.T.: Evet fiziksel olarak yeni bir kampüs ancak deneyim ve bilgi birikimi anlamında, Karacabey’in en eski kurumu. Biz yeni bir fiziksel ortamda, yılların deneyimini öğrencilerle buluşturuyoruz. Öğretmen kadromuz genel merkezin onayından geçmeden şubede göreve başlayamaz. Öncelikle genel merkezin süzgecinden geçer ve birçok aday arasından onay alarak göreve başlar. Fiziksel koşullar anlamında, yemyeşil bir kampüsümüz var ve şehrin keşmekeşinden uzak. Sessiz sakin ve tertemiz bir havanın içinde özgürce vakit geçiren öğrencilerimizin mutluluğu bizi de mutlu ediyor. Tüm teknolojik donanımımız, tüm fiziki donanımımız, okulun ve üzerinde bulunduğu yerleşkenin doğayla iç içe olması öğrencilerimize ve çalışanlara ciddi bir haz veriyor.

***

İ. B.: Dünyayı sarsan Korona belası sizleri de etkiledi mi? Takvim değişmezse, okullar 21 Ağustos’ta  uzaktan, “Bugün” 21 Eylül’de ise yüz-yüze eğitim öğretime açılacak, Korona’ya karşı önlemlerinizi aldınız mı? Öğrencilerin okula güven içinde gelip, güven içinde döneceklerini söyleyebilir misiniz?

M. E. T.: Elbette hazırız. Öğrencilerimizin güven içinde gidip gelmelerini sağlama konusunda hiçbir eksiğimiz bulunmuyor. Aylardır titizlikle hazırlandık. Kusursuz diyebileceğimiz hazırlıklardan sonra uzaktan da olsa bugün 8. ve 12. sınıflarımızla buluşacağız. Takvimde değişiklik olmazsa 21 Eylül’de tüm çocuklarımızla yüz yüze eğitime başlayacağız. Türkiye genelinde ilk kapanan kurumlar okullardı. Son açılan kurumlarda okullar olacak gibi görünüyor. Öğrencilerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın sağlığı her şeyin önünde gelir. Öğrencilerimizin fiziki olarak okuldan ayrılmasıyla, ciddi bir planlama yaparak online derslerin yanında motivasyonlarını yüksek tutmak için sürekli telefon görüşmeleri, online toplantılar yaptık. Şimdi geri dönüyorlar yavaş yavaş. Çok özledik birbirimizi diyebiliriz. Kapalı olduğumuz dönem boyunca periyodik aralıklarla okulun dezenfekte işlemlerini aksatmadan sürdürdük. Öğrencilerimiz, okula gelmeye başladıkları ilk günden itibaren kurallara uygun servis araçlarımıza azaltılmış sayılarla binebilecek. Araca binerken aynı anda ateşleri kontrol ederek güne başlayacaklar. Okula geliş, gidiş saatlerinin yoğunluğu azaltacak şekilde düzenleme yapıldı. Okulun fiziki olarak kullanılmaya başlanan alanları birbirinden ayrılmış durumda. Sınıf içi öğrenci sayısı 8-10 kişiyi geçmeyecek. Her öğrenci maske takacak, her öğretmen maske ve siperlik kullanmak zorunda olacak. Okulun hemen, hemen her yerinde dezenfektan istasyonları kuruldu. Okulun havalandırılması yerleşkenin bulunduğu yer itibariyle çok şanslı olduğumuz için çok hızlı ve çok kolay yapılabiliyor. Hijyen ortamı anında sağlanabiliyor. Pandemiye yönelik önlem konusunda, sağlık koşulları açısından en iyisi ve en ideali olduğumuzu düşünüyorum.

***

İ. B.: Sayın Miraç Erdemir Tamer, son olarak öğrencilere ve velilerimize neler söylemek istersiniz, bu sorumuzu da yöneltip, bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederek güzel söyleşimizi burada noktalayalım.

M. E. T.: 20 yıldır eğitim sektörünün içindeyim ve 13 yıldır Karacabey’in en köklü eğitim kurumunda hizmet veriyorum. Kampüs okula geçtikten sonra, ilk yıl olması ve üzerine pandemi etkisi gelmesi ile herkesin yaşadığı sıkıntılara benzer sıkıntıları az da olsa biz de yaşadık. Ancak bu sıkıntılar hiçbir zaman öğrencilerimizin eğitim hayatının etkilenmesine neden olmadı. Süreci iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Merkeze, öncelikle ve sürekli öğrenciyi koyduk. Gelinen noktada sıfır sıkıntıda olduğumuzu söyleyebilirim. Sinsi virüs, önce ülkemizin, sonra dünyanın üzerinden kirli ellerini çekecek. Ve biz tertemiz sağlıklı, mutlu, huzurlu bir şekilde hayatımıza devam edeceğiz. Bu arada, sağlığın hiçbir koşulda şakaya gelmediğini öğrendik acı bir şekilde. Eğitimin de şakaya gelmeyeceğini bilmemiz gerektiğinin bilinci içinde olacağız. Çocuklarımızın geleceğine yatırım yapmak ve hayatı sorunsuz bir şekilde sürdürebilmelerini sağlamak için önce iyi bir lise, sonra iyi bir üniversite gerekiyor. Bunun için ciddi bir alt yapı ile donanmış eğitim geçmişimizden yararlandığımızı hiç unutmuyoruz.

Bu yüzden, UĞUR Okulları doğru adrestir..

Çocuklarımızın geleceğini birlikte inşa etmek için tüm öğrenci velilerimizi okulumuza bekliyoruz. Sağlıkla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.