Tut şunun ucundan, çalışalım abi!

İktidarı eleştirmeye gücü yetmeyen ya da iktidardan beslenenlerin papağan gibi tekrarladıkları en bilindik sözleri, “Bu CHP’den bir şey olmaz!” veya “CHP şunu yanlış yapıyor, bunu hiç doğru yapmıyor” şeklinde kurulan cümlelerdir.
İşin en kötüsü bizzat CHP üyesi, eleştirme hastalığına yakalanmış çok sayıda partili de aynı yanlışı yapıyor!
Onlar, iyi ve güzel olanları/iyi ve güzel yapılanları görmek istemiyorlar.
Bazı partililer, öyle şeyler söylüyorlar ki, il ve ilçe yöneticileri değişse, her şey düzelecek, güllük gülistanlık olacak, Bursa’da sol devrim gerçekleşecek sanırsınız!
İşleri güçleri parti içi savaş!
Önce, delegenin oyuyla il başkanı seçilen Metin Çelik’i devirmeye çalıştılar.
Olmadı.
Sonra zayıf halka Yıldırım’a sardırdılar.
İlçe Başkanı Avukat Güner Aklan ve yönetimi giderse Yıldırım huzura kavuşacak, sol iktidar olacakmış gibi imza üzerine imza topladılar.
Laf aramızda noterler güzel para kazandı bu işten…
At imzayı, çek imzayı falan filan!
Duydum ki, en son Osmangazi’de İlçe Başkanı İsmet Karaca’yı hedef aldılar.
Bir grup partili toplanmış, ilçe yönetimini devirmek için harekete geçme kararı vermişler.
Tam yine bu noktada sormak gerekiyor, Başkan İsmet Karaca düşerse Osmangazi’de CHP iktidar mı olur?
Anlaşılır, inanılır gibi değil!
Gerçekten de bazıları sadece yapılamayanlara bakıyor; kendisi işin ucundan tutmadığı gibi…
Yönetimlerde çalışanların özverilerini görmüyor, takdir etmiyorlar.
Oysa birçok insan naktini ve vaktini harcayarak büyük bir özveriyle bir şeyler yapmaya çalışıyor!
Bu yazının dipnotu: Çok sevdiğim bir boru reklamı vardı: “Tut şunun ucundan döşeyelim abi!” CHP’lilere de “Tut şunun ucundan çalışalım abi!” demek lazım!
Kadın sağlığı ve tiyatroya giden çocuklar!
Dün ziyaretime CHP Yıldırım İlçe Başkanı Avukat Güner Aklan ile Kadın Kolları Başkanı Aysel Polat geldi.
Yıldırım gibi CHP’ye çok sıcak bakılmayan bir ilçede önemli işler yapıldığını anlattılar.
Büyük işleri bir kenara bırakıp, çok beğendiğim iki özel örneği paylaşmak istiyorum.
Hacivat köprüsü civarındaki bir okulda okuyan 37 ilkokul öğrencisini ilk kez tiyatroyla tanıştırmış CHP Yıldırım örgütü…
Çocuklar evlerinden alınmış, bazı velilerle birlikte tiyatroya gidilmiş, öğle yemekleri yenilmiş, ardından çocuklar yine evlere bırakılmış…
Avukat Aklan, “O çocuklar uzun yıllar sonra beni ilk kez CHP’liler tiyatroya götürdü diyecekler. Hafızalarda yer edineceğiz” dedi.
Eminim, şimdi bu yazıyı okuyan bazı sorunlu kişiler, yapılan bu güzel ve anlamlı etkinlik için, “Bu da iş mi?” diyecekler…
Unutmamak lazım ki, küçük dereler akmadan, nehirler olmaz!
Kadın Kolları Başkanı Polat, bir başka örnek daha verdi.
Yıldırım’da 250 civarında kadın, CHP minibüsüne bindirilerek kanser taraması için Muradiye’deki KETEM’ e götürülmüş.
Aysel Polat, “Biz Yıldırımlı kadınları, mahallelerinden alarak kanser taraması için Muradiye’de bulunan Kanser Tarama Merkezi’ne götürüyoruz. Bazı kadınlar CHP aracını görünce binmek istemediler. Ama sonra bize teşekkür ettiler. Biz propaganda yapmıyoruz. Amacımız Yıldırım’daki kadınlara sağlık hizmeti gitmesini sağlamak. Gelenlerin çoğu partilimiz filan değil. Her çarşamba meme ve rahim ağzı kanserleri taraması yapmak üzere kadınlarımızı KETEM’e götürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Yıldırım’da yıkılmak istenen yönetimin yaptıklarından küçük bir sunu aktardım size…
İmza toplayanlar, ilçe yönetimini devirmek isteyenler, o iş için harcadıkları enerjiyi böylesine yararlı etkinlikler için harcasalar, CHP Yıldırım’da daha büyük bir oy oranına ulaşmaz mı?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.