Türkiye’nin geleceği için AKP’yi sandığa gömün!

MHP İlçe Başkanı
Ayhan Tayfur’dan bomba açıklamalar:

Karacabey Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı Ayhan Tayfur,
AKP hükümetinin 8 yıllık icraatlarını değerlendirdi.

            Türkiye’nin
yeni bir seçim atmosferine girdiğini belirten Tayfur, büyük bir ihtimalle 12
Haziran 2011 tarihinde yapılacak seçimlerin, ülkenin kaderini belirleyeceğini
söyledi. Bu seçimin önemine değinen Tayfur, “Belki de Cumhuriyet tarihimizin en
önemli seçimi olacaktır. Ülkemiz üzerinde oynanan çirkin oyunlar hedefine
ulaşırsa, bu seçim üniter yapıdaki son seçim olabilir. Bu vebale ortak olmamak
için, kutsal vatanımızı, şanlı Türk bayrağımızı seven herkesin şahsi hesapları,
geçmiş kırgınlıkları unutup ortak ülkü etrafında birleşmesi gerektiğine
inanıyorum. Düsturumuz ‘Önce Ülkem ve Milletim’ olmalıdır” dedi.

8 yılda ülke talan
edildi

Karacabeylilere seslenen MHP İlçe Başkanı Tayfur, AKP
iktidarının geçmiş sekiz yılının çok iyi değerlendirilmesini istedi. Kendisini
global dünyanın jandarması sanan ABD’nin yanına Eşbaşkan olarak Recep Tayyip
Erdoğan’ı da alarak ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ni başlattığını kaydeden Tayfur,
“Demokrasi getireceğini vaat ederek Irak’ı işgal ettiler. Milyonlarca insanı
katlederek Irak’ı böldüler. Yıllardır haritalarında gösterdiği Kürdistan’ı
kurdular. Söylemlerinde ‘Irak’ı böldürmeyiz’ diye fetva veren AKP hükümeti,
peşmerge başları Talabani ve Barzani’yi törenlerle karşılar oldu. Başımıza
yıllardır bela olan PKK ile askeri mücadeleye destek vereceğine, askerlerle
uğraşarak PKK’ya geniş hareket alanı bıraktı. Sayın Başbakan ‘Şehitlere kelle,
bebek katiline sayın’ diyerek bilinçaltını dışa vurmuştur.

            ‘Kürt
Açılımı’, ‘Demokratik Açılım’, ‘Barış ve Kardeşlik Projesi’ gibi isimlerle
ortaya attığı ‘Türk’ü Ayrıştırma Projesi’ meyvelerini vermiş, bölücüleri
coşturmuştur. Habur’da yaşananlar, Türk’ün vicdanında derin yaralar açmıştır.
Verilenlerle asla yetinmeyecek olan bölücülerin bu istekleri, ülke bölünene
kadar sürecektir. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesinin mimarı ABD böyle
istemektedir. İmralı’da beş yıldızlı otel lüksünde yaşayan Apo canisi, yattığı
yerden örgütünü yönetmekte, hükümetle zafer kazanmış komutan edasıyla
pazarlıklar yapmaktadır. Hükümet aciz kalmıştır. Yönetime her fırsatta hakaret
eden Diyarbakır Belediye Başkanı bile görevden alınamamaktadır.

            Bölücüler
iki resmi dil, Kürtçe eğitim, iki bayrak, bölgesel güvenlik gücü gibi
söylemlerini açıkça dile getirerek devleti tehdit etmektedirler. PKK ile
ateşkes karşılığında yapılan gizli antlaşmalar ve seçim sonrası yapılması
planlanan yeni Anayasa, üniter yapımızı tehdit etmektedir. Obama’nın
tarihinizle yüzleşin emri üzerine ‘Ermeni açılımı’ yapılmıştır. Ermeni
kiliseleri onarılmış, antlaşmalar imzalanmış ancak, Ermeniler hala her fırsatta
düşmanlık yapmaktadırlar. Oysa bu açılımla, iki devlet tek millet olduğumuz
dost Azerbaycan küstürülmüştür. AB’ye girme uğruna Kıbrıs’ta her türlü taviz
verilmiş ancak bir türlü Rum’a ve AB’ye yaranılmamıştır. Şimdi de ‘Füze Kalkanı
Projesiyle’ pimi çekilmiş bomba ülkemize yerleştirilmeye çalışılmaktadır. AKP
hükümeti devletin beka sorununa gözlerini kapatmış, Cumhuriyet rejimiyle
hesaplaşmaktadır. Yargıyı siyasallaştırmaya, orduyu yıpratmaya, devletin tüm
kurumlarını kuşatmaya çalışmaktadır.

Her şeyi satıyorlar

Ülkemizin bir diğer önemli sorunu ekonomidir. Atatürk’ten
bu yana Cumhuriyetin tüm kazanımları yabancılara ve yandaşlara peşkeş
çekilmiştir. Bankaların yüzde 65’i yabancıların eline geçmiş, paramız sürekli
hortumlanmaktadır. Özelleştirme adı altında Pektim ve Tüpraş ABD’ye, Tekel ve
Şeker Fabrikaları İsrail’e, Sümerbank İngiliz’e, Seka ve limanlar Yunan’a,
Ereğli ve İskenderun Demir-Çelik Fabrikaları, Kırıkkale Çelik Çekme Boru
Fabrikası, Bor Çelik Fabrikası, Seydişehir Alüminyum Fabrikası, Toros Gübre
Fabrikası, Divriği Demir Madeni, Hekimhan Demir Madeni, Manisa Nikel Madeni,
Eti Alüminyuma ait madenler, Oymapınar Barajı ve en önemlisi stratejik önem arz
eden haberleşme sistemimiz Türk Telekom yabancıların eline geçmiştir. Bunlar
özelleştirme adı altında yabancılara satılanların sadece bir kısmıdır.
Çıkarılan yasalarla ormanlarımız ve SİT alanlarımız talan edilmiştir.
Topraklarımız, madenlerimiz ve su havzalarımız satılmaktadır. Şimdi köprüler ve
otoyollar satılacaktır. Yeni çıkarılmak istenen yasayla, tüm kamu binaları
satılmak istenmektedir.

            ‘Ver
kurtul, sat kurtul’ politikası tüm hızıyla devam etmektedir. Uygulanan tarım
politikalarıyla çiftçimiz perişan edilmiştir. Hayvancılık
holdingleştirilmektedir. Amaç çiftçiyi toprağından koparıp, sanayiye Çin usulü
ucuz işçi sağlamaktır. Bugün çiftçimiz tohum sektörüne, gübre sektörüne, traktör
ve ekipman sektörüne köle edilmektedir. Gelirini de mazot ve stopaj olarak
devlet, faiz olarak bankalar paylaşmaktadır. Yerli sanayimiz çökme noktasına
gelmiştir. Siftah yapamayan esnaf kepenk kapatmaktadır. İşçi, memur, emekli
açlığa mahkum edilmiştir. İnsanlarımızın çoğu kredi kartı borcu yüzünden
bunalımdadır. İntihar, gasp ve soygun vakaları Cumhuriyet tarihinde görülmemiş
derecede artmıştır. Mutlu azınlık yaratılmıştır. Bugün bankalardaki 500 milyar
liranın yüzde 47,5 i 32.000 kişiye aittir. Ülkemizde 35 milyon insanımız, açlık
sınırının altında yaşamaktadır. Dağıtılan kömür ve gıda yardımlarıyla halkımıza
dilenci muamelesi yapılmaktadır.

Tek başına iktidarı
hedefliyoruz

Değerli Karacabeyliler, gün birlik günüdür. Yalan vaatlerle
kandırılan, pembe dizilerle uyutulan necip Türk Milletini uyandırmak milli bir
görev olmuştur. Güzel ülkemizi kaosa sürükleyen AKP hükümetinin sandığa
gömülmesi, sizlerin katkılarıyla gerçekleşecektir. Milliyetçi Hareket Partisi,
bu çirkin senaryoların karşısında tek başına, dimdik, kale gibi sapasağlam
ayaktadır. 41 yıllık siyasi birikimiyle, deneyimli ve uzman kadrolarıyla,
oluşturduğu milli politikalarla, TEK BAŞINA İKTİDARA taliptir. Güçlü, müreffeh,
LİDER ÜLKE TÜRKİYE rüyası, ancak MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ‘nin tek başına
iktidarıyla gerçek olacaktır. Milliyetçi Hareket Partimizin kapıları siz
değerli dostlarımıza ve bu güzel ülkeyi karşılıksız seven herkese, sonuna kadar
açıktır. Bir olalım, iri olalım, diri olalım” diyerek sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.