TÜRK ORDUSU GİRDİĞİ HER YERE BARIŞ VE HUZUR GETİRİR

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Kıbrıs Barış Harekâtı başladığında dönemin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit şunu demişti;

• Biz Kıbrıs’ta her iki halka barış getirmek için bu harekâtı yapıyoruz.
  Fırat Kalkanı, Afrin Harekatlarından sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti Suriye’de Ulusal Birliğe ve Vatan Bütünlüğüne yönelik yeni bir harekât başlattı. Harekât zaten biliniyor ve bekleniyordu. ABD görüşmelerle uzatmaları oynadı ama Türkiye Cumhuriyetinin kararının değişmeyeceğini biliyordu. 24 Temmuz 2015’da bu harekâtların başladığı dünyaca kabul edilmişti. Zaten 2013’de yerle bir edilen kumpaslar, yıkılan Silivri zindanları sonrasında tutsaklıktan çıkan Milli Güçler ve Kemalist Subaylar bu harekâtların başlayacağının işaret fişeğiydi. Ardından PKK Güneydoğu ‘da hendeklere gömüldü. Amerika ‘nın silahlı gücüne ilk darbe vurulmuştu. 15-16 Temmuzda da ABD ‘nin Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Fetö terör grubunun Amerika destekli darbe girişimi yerle bir edildi. Bazı ABD sözcüsü Parti, Yazar ve aydın geçinen bozguncular bunun bir saray savaşı olduğunu iddia ediyor. Belge yok. Efendim diyor o zavallı kesim zaten duyum alınmış. Neden gereği yapılmadı? O halde bu danışıklı dövüş Recep Tayyip Erdoğan’ın bir oyunu. Bir; hükümetin böyle bu kalkışmadan haberi 2016 Mart ayında oldu. Iki; darbe duyumu teyit edildikten sonra gerekenler yapılmaya çalışılsa da zaman yetmedi. Ama alınan önlemlerden ilki Ağustos ayı Askeri Şurada saptananlar görevden alınıp yargıya teslim edilecekti. Fetö terör grubu bunu haber aldı ve darbe girişimini öne almak zorunda kaldı. Aslında zamanında yapsalar bile Türk Ordusu 2015’ten başlayarak yeniden Atatürk rotasına girmeye başlamıştı. Başarı oranları sıfırdı.
  Muhalefetin jeopolitik ve stratejik yetersizliği hala Saray Savaşı adlı ABD söylemleri ile halkımızı aldatmaya devam ediyor. Muhalefet, sözde aydın ve USA kalemli yazarlar yargılamaları izlemiyor. Bol bol ahkâm kesiyor. Fetö darbe girişiminin salt sözlü değil, görüntülü ve sesli kayıtlarını izlememiş ve dinlememiş bu zavallılar Coninin gemisine binmekten çekinmiyor. Fırat Kalkanı ve Afrin Harekâtlarında da muhalefet, sözde aydın ve USA kalemli yazarlar ile Hdp, Liberaller ve İkinci Cumhuriyetçiler ve dahi Recep Tayyip Erdoğan ‘ı açılım nedeniyle alkışlayanlar birden nemalandıkları ABD ve AB fonlarının buyruğuyla Türkiye Cumhuriyetinin askeri harekâtlarına karşı durmaya başladılar!
  Ortalık adalet -hukuk-demokrasi -barış -insan hakları demeye başladı. Ancak Uğur Mumcu’nun dediği gibi bunlardan söz edenler emperyalizmden hiç söz etmezlerdi ! Özellikle ABD emperyalizmi onlara göre demokrasi demekti! O zavallılardan biri Türkiye Cumhuriyetini Suriye ‘de işgalci ilan etti, dört gün önce. Ona göre “ABD, kendi ülkesine terör götüren gruplar nedeniyle Suriye’de imiş. Eh be kardeşim, aklın ve zekan nerede? Amerika ile yüzbinlerce insanı katlettiği ülkeler onun komşusu mu Türkiye’nin mi? Bu terör grupları hangi ülkelere zarar veriyor? Türkiye, Irak, İran, Çin, Pakistan, Rusya, Lübnan… Bu dinci ve bölücü örgütleri kim kurdu? Kim silahlandırıyor? ABD…Nasıl oluyor da o zarar görüyor? Pkk ve uzantıları ile din kisvesi altına bölünmüş terör grupları hangi ülkelerde eylem yapıyor? Yukarıda saydığımız ülkelerde.
  Sayın Kılıçdaroğlu; Türkiye Cumhuriyeti bataklığa sürüklenmiyor. Senin sürekli Ortadoğu ‘da kalmasını istediğin, en büyük dostumuz dediğin ABD’nin emperyalist emellerini tarihe gömüyor, gömecek. Yeter ki Bağımsızlık Savaşımızdaki gibi iç cephedeki bozgunculardan biri olma,2000’lerin bozguncu versiyonu olarak tarihe geçersin. Soros’un ve Tesev’in sözcülüğünü bırak. Türkiye Cumhuriyetinin, Vatan Bütünlüğünü, Ulusal Birliğini savunan cepheye geç.
  Suriye’de harekâtın kısa zamanda ve en az yitikle sonlanması için tüm farklılıklarımızla birlik olmalıyız.
  Barış Pınarı harekâtının zaferle sonuçlanması ve kısa sürede sonuçlanması için başka neler yapmalıyız?
  1- Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin koruması altındaki örgütler silah bırakacak. Erdoğan, içeriksiz ve ihvancı düşüncesini değiştirip Suriye ve Beşar Esad ile kararlı bir işbirliğine girmelidir. Erdoğan ABD’nin davetine gitmemelidir. ABD’ye söylenecek her doğru yanıt “Bir görüşünüz varsa Ankara’ya siz geliniz” olmalıdır.
  2- Suriye, silahlarını yere atan örgütlerin mensuplarını affedecek. ( Suriye Devleti bu konuda adımını attı. 14 Eylülde af yasası çıkardı. )
  3-Türkiye, Suriye, Irak, Rusya ve İran Devletleri ve Orduları işbirliği yaparak Pkk/Pyd/Ypg/Sdg’yi ve İslamcı kisveye bürünmüş terör örgütlerini bütünüyle temizleyecekler.
  4-Türkiye ‘de ve başka ülkelerde bulunan Suriyeli göçmenler evlerine dönebilecekler.
  5-Fırat’ın batısında oluşturulan ittifak sayesinde, Fırat’ın doğusunda ABD üslerine ve müdahalelerine son verilecektir.
  Türkiye Cumhuriyetinin; Türk Ulusunun MEHMETÇİĞİNİN, Mustafa Kemal Atatürk ‘ün Askerlerinin kılıcı keskin, Bahtı açık olsun.
  AMERİKAN EMPERYALİZMİ ORTADOĞU’DA TARİHE GÖMÜLECEK!