Turizm kalkınmanın lokomotifidir

Karacabey
Büyük Birlik Partisi Sekreteri Kemalettin Gider, “15 22 Nisan
Turizm Haftası”nı kutlarken, partisinin görüşlerini açıkladı.
Gider,
“Deniz, güneş, kum gibi geleneksel turizm denince akla ilk gelen
üç unsurdur. Akdeniz’de sıradan bir ülke konumunda olan
Türkiye’nin, tarih, kültür, sanat, doğal güzellikler, folklor ve
insanları söz konusu olduğunda, aynı coğrafyada eşsiz bir
üstünlüğe sahiptir. Ülkemizin bu potansiyelini,
sürdürülebilirlik özelliğini göz ardı etmeden, turizmin
hizmetine taşıyabilmek ciddi, bilinçli ve bilimsel çalışma ve
planlamayı gerektirir” dedi.
Kemalettin
Gider, Büyük Birlik Partisinin, turizmle ilgili ekonomik, sosyal,
kültürel, çevresel gelişmelerin izlenmesi, dış dünya ile
verimli ilişkiler, varlıkların rasyonel kullanımı ve gelirlerin
doruklaştırmasının ancak etkin bir planlama ile sağlanabileceği
politikası güttüğünü dile getirdi.
Gider,
“BBP’nin günümüze değin tanıtım, nitelik ve niceliğin
saptanması, planlama ve benzeri tüm fonksiyonları tek başına
yürüten kamu yönetimi yerine, artık bu işlevlerin sivil
girişimle ortaklaşa yürütülmesi gerektiğini bilmektedir.
Sektör, günümüzde ‘Seyahat Endüstrisi’ olarak tanımlanmaktadır”
diye konuştu.
BBP’nin
turizmdeki ana hedeflerini sıralayan Gider şunları söyledi;
“Turizm sektörünün bölgeler arasındaki gelir ve gelişmişlik
dengesizliklerinin azaltılması yönünde katkıda bulunması,
Turizmde
sektörel gelişmenin öncelikle yüksek düzeyde nitelik hedefine
yönelmesi, nicelik uğruna nitelikten ödün verilmemesi,
Türk
turizminin uluslararası turizm pazarından azami payı alabilmesi
amacı ile yeterli talebin yaratılmasının sağlanması.
Bu
bağlamda; Diğer ülkelerden Türkiye’ye Kartla, gümrüksüz
alışveriş turları başlatılacaktır. Bu turlara katılmak için
ilgili ülke vatandaşları, o ülkelerde kurulacak olan Turizm
Tanıtma Ajansına (TTA) 500 Avro veya Dolar karşılığı parayı
yatıracaklar. Yatırdıkları para karşılığında alacakları
kart ile Türkiye’de alışverişlerini yapabilecekler ve sonra
ülkelerine döneceklerdir. Bu projenin ana mantığı, büyük şehir
içindeki bir marketin, şehrin diğer bölgelerindeki potansiyel
müşterileri kazanabilmek için müşteri servisleri sistemi
uygulaması olarak da tanımlanabilir. Havayolu, denizyolu, karayolu
ile Türkiye müşteri servisleri uygulaması başlatılacaktır.
Sağlık
ve eğitimin sektöre dâhil edilmesini sağlayabilmek için “Bilim,
Sağlık Turizm şehirleri ve bölgesel alışveriş merkez şehirleri
” kurmak. Sağlık ve Eğitim için özel olarak planlanmış,
hedeflenmiş, şehirle çevresinin inşa edilmesi, yönetimi ve
geliştirilmesi kısa ve uzun dönemde sayılamayacak kadar fırsatı
içinde barındırmaktadır.
Sadece
kamu kaynaklarını kullanmak yerine geniş katılımlı özkaynak
sermayeye dayalı Toplumsal İşbirliği çerçevesinde sağlık ve
eğitim sektörünün yeni bir sinerji oluşturacak şekilde sektöre
“Bilim (üniversiteler şehri) ve Sağlık Şehirleri” kurularak
dahil edilmesiyle yeni kaynaklar yaratma aşamasına geçmek.
Türkiye’de,
turizm sektörünün gösterdiği gelişim eğilimini sürdürebilmesi
için karşılaştırmalı rekabet üstünlüğüne uygun turizm
çeşitlerini öne çıkaran ve hizmet kalitesini artırmayı
amaçlayan politikalara ihtiyacı vardır.
Türkiye
turizm sektörü, Akdeniz’in dördüncü büyük varış noktası
olma noktasını aşmış, sağlık ve eğitimi turizme dâhil etmiş,
sürdürülebilirlik ilkesini benimsemiş bir sektör olacaktır.
Diğer taraftan eğitilmiş nitelikli işgücü ve düzeyi gittikçe
yükselen teknik altyapı, tesis ve servisleri ile öncelikle ülke
halkının yaşam ortamını iyileştirici, yurt içi turizmi
destekleyen, kendi kaynağını yaratabilen, öz denetim yapabilen,
rakip varış noktalarıyla yarışabilir, iç verimliliği yüksek
bir sektör haline gelecektir.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.