Trafik terörü eğitim kalitesini düşürüyor!

Karacabey Ortaokulu ile Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nun yer aldığı bölgedeki sıkışıklık yetmiyormuş gibi üstüne bir de İmam Hatip Ortaokulu bindirilince, dar alandaki kısa paslaşmalar ortalığı iyice karıştırdı.
Her yer toz duman oldu dersek yalan olmaz.
Sözde eğitimin çürük temeller üzerinde yürütülüyor olması, bu bölgedeki olumsuz yoğunlaşmanın ister istemez artmasına neden oldu.
Özellikle salı günleri, okulların etrafını tamamen kuşatan “Trafik teröristleri” bölgeyi cehenneme çevirirken, öğrencilerin evine gidebilmek için sokağa çıkabilmelerini imkânsız denilebilecek kadar güçleştiriyor. Anlayacağınız, trafik kuralsızlığı eğitim kalitesini giderek düşürüyor ve psikolojik etkenler, bu bölgedeki yaşamı olumsuz yönde çok etkiliyor.
Geleceği giderek kararan okulların yoğunlaştığı bu bölgedeki trafik rezaleti; Milli Eğitim Müdürlüğü’nü, Emniyet Müdürlüğü’nü, Kaymakamlığı ve Belediye’yi demek ki pek ilgilendirmiyor.
Çünkü, yarınlarımızı emanet edeceğimizi söylediğimiz çocuklarımızı kimsenin düşündüğü yok. Trafik rezaletinin trajikomik görüntüleri Meltem’de defalarca belgelendi. Gel gör ki, acı gerçekleri iki yıldır gören olmadı.
“Delinin biri kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” derler ya, tam da öyle bir şey. Mübarekler iki yıl önce öngörüsüz bir karar aldılar, belki de bin pişman oldular. Sağlıklı değerlendirme yapılmadan uygulamaya geçirilen kararın, kelimenin tam anlamıyla duvara tosladığı ortada. Ancak bir türlü geri dönülmüyor. Nedense “Zararın neresinden dönülürse kardır” denilmiyor.
Öyle bir noktaya geldik ki, istense de açmazlar sarmalından çıkılmıyor. Ortalık arap saçına döndü. Öğrenciler şaşkın mı şaşkın. Düzensizliğin tavan yapması galiba velileri de pek ilgilendirmiyor. Toplum afyonlanmış sanki. Battıkça battığımızı gören yok…
Salı günleri, evlerine gitmek isteyen sabahçı öğrenciler okuldan sokağa çıkamıyor. Trafik keşmekeşliği öğrencileri adeta boğuyor. Karacabey Ortaokulu’nun arka sokağında, yeni İmam Okulu’nun önünde, Şehit Bahadır’ın yanındaki sokakta, gelişi güzel park yapan pazarcılar ya da yabancı araçlar yüzünden yürünmüyor. Bırakın yürümeyi, nefes almanın zorlaştığını söylersek abartı olmaz. Trafik kuralları askıda, kimsenin yasak dinlediği yok. Öğrenciler adeta yem yapılıyor.
Rezaleti polise söylüyorsun, polisin umurunda değil. Yanıt verme gereği bile duymuyor. Oysa elin oğlu yasakları polisin gözleri önünde paspaslıyor. Polis ise aynı anda manzaraya sırtını dönerek, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demeye getiriyor.
Ortalıkta nedense “Zabıta” da görünmüyor. Anlayacağınız taşıma suyla değirmen dönmüyor.
Sanki devlet yok… 191 Sokakta “Cehennem rezaleti” sanki zorunlu yaşatılıyor.
Kaymakamlık, Emniyet Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü mü nerede?
Ara da bulasın…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.