Torba yasa isyanı

Karacabey Eğitim Sen Temsilciliği ve KESK, kamuoyunda torba
yasa olarak bilinen tasarıyı emekçilere yönelik bir saldırı planı olarak
nitelendirdi.

            AKP
hükümetinin sürdürdüğü neo liberal politikalar ile ülke tarihinde görülmemiş
bir sermaye desteğini arkasına aldığını ileri süren Eğitim Sen İlçe Temsilcisi
ve KESK Temsilciler Platformu Dönem Sözcüsü Salih Tunç, “Halka dayanmayan bir
anlayışla hareket eden, varlığını sermayeye borçlu olan AKP, bu süreç içinde
hem ekonomik hem de sosyal alandaki uygulamalarıyla tüm emekçiler üzerinde
baskı kurmaktadır.

Emekçilere saldırı
planı

Kamuoyunda torba yasa olarak bilinen tasarı ile AKP
hükümeti, emekçilere yönelik bir saldırı planı daha ortaya koymaktadır. Bu
yasanın amacı, işverene her türlü kolaylığı sağlarken, emekçilerin ücretlerini
düşürmek, engellilerin istihdamını azaltmak, çalışma saatlerini yükseltmek,
kamu emekçilerinin sürgüne yollanmasının önünü açmak, belediyelerin
taşeronlaşmasını hızlandırmak, alın terimizle biriktirdiğimiz işsizlik fonunu
kalıcı olarak işverene açmak, esnek çalışmayla iş güvencesini kaldırmak, kamuda
kadrolaşmayı ve biat kültürünü yaygınlaştıracak rekabetçi bir anlayışın hakim
olduğu bir yapı inşa etmektir. AKP hükümeti böylece iş hayatından tutun da
sosyal yaşama kadar birçok alanda otoritenin-iktidarın mutlak üstünlüğünü
sağlamaya çalışmaktadır” dedi.

Demokrasi krizdedir!

AKP’nin seçim öncesi egemen sınıfın güvenini yeniden
sağlamayı amaçladığını ileri süren Tunç, “Hala kendisinin tek alternatif
olduğunu düşündürmek ve olası bir iktidarda kimlere hizmette kusur etmeyeceğini
göstermesi bakımından bu yasa ayrı bir öneme sahiptir. Bu bağlamda Türkiye’de
demokrasi krizdedir. Bu torba yasa tasarısı Abdülhamit uygulamalarına örnektir.
Bu yasa faşizan zihniyetin, vahşi kapitalizmin ve neo liberal politikaların
saldırısıdır!

            Biz
emekçiler iktidarların halkın, emekçilerin, yoksulun, gençliğin, ezilenlerin
menfaatleri için çalışması gerektiğine inanıyoruz! Bütün bu nedenlerle bu torba
yasayı engellemek için sesimizi yükseltiyoruz!

*Esnek çalışma koşullarına

*Güvencesizleştirilmeye 

*Ekmeğimizin küçültülmesine

*Çalışma saatlerinin uzatılmasına

*Taşeronlaştırmaya 

*Birikimlerimizin sermayeye sunulmasına

*Asgari ücrete razı edilmeye

*Sürgüne yollanmaya

*Kötü çalışma koşullarına

*Sömürüye, baskıya, şiddete karşı sesimizi yükseltiyoruz!

            Biz
emekçiler, bu yıkıcı, yok edici anlayışa, bu görmezden gelme tavra karşı bu
yasa üzerinde bir direniş hattı örgütlemek zorundayız. Bu bağlamda toplumun
bütün kesimlerine, emek ve dayanışma örgütlerine, gençliğe, demokratik kitle
örgütlerine; vahşi kapitalist saldırılara ve neo liberal politikalara karşı;
emek, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesi için ortaklaşa verdiğimiz
mücadelede birlik olma çağrısını yineliyoruz!

Mücadelemiz sürecek

Bütün bu nedenlerle KESK olarak Ankara’da TBMM’de,
Türkiye’nin diğer illerinde ise AKP il binalarının önündeyiz! Mücadelemiz
meydanlarda en geniş emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi ile sonuna
değin sürecektir! Bu süreçte biz emekçiler; emek ve demokrasi için, baskıcı
uygulamalara, yıkıcı, yok edici, tavsiyeci anlayışa karşı durmak için
meydanlarda olacağız!

            Mevcut
taleplerimiz görmezden gelinmeye devam ederse meşru eylemliklerimiz her geçen
gün artarak, güçlenerek, çoğalarak emek ve demokrasi güçleriyle daha da
yükselecektir” diyerek tepkisini dile getirdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.