Tohumculuk yasası işgal demektir!

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Orhan Karabaş,
AKP’nin çıkardığı tohumculuk yasasını eleştiri yağmuruna tuttu.

            Bu yasa
ile Türkiye’nin yabancı tohum şirketlerine ve dolayısıyla da İsrail’e mahkûm
edildiğini savunan Karabaş, “Son günlerde yaşananlara ciddi bir tepki
verilecekse, AKP hükümeti başta İsrail’den tohum alımına son vermeli ve
ülkemizde faaliyet gösteren İsrail ve ABD menşeli tohumculuk işletmelerinin
faaliyetlerini derhal durdurmalıdır” dedi.

            Karabaş,
Türkiye tarımının temelini oluşturan tohumculuk sektöründeki İsrail
hegemonyasına son vermenin, ülkeyi işgalden kurtarmakla aynı değerde olduğuna
dikkat çekti. Tohum üzerinden yürütülen gizli savaşın günü geldiğinde ülke
tarımını bitireceğini kaydeden Orhan Karabaş, “Açlığa mahkûm edecek bu tarımsal
ürünleri tüketen gelecek neslimiz sağlıksız, düşünemeyen ve üretemeyen insanlar
olarak yaşayacaktır.

            Şimdi
soruyoruz, Türkiye eğitimli ve çalışan insan gücüne karşın tohumculuk
sektöründe dışa bağımlı olmak zorunda mıdır? Rakamsal değerlerimize göz atacak
olursak; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nda 115 bin kişi çalışıyor, ülkemizde
yeni açılanlarla birlikte 150’ye yakın üniversite, 30 tane Ziraat Fakültesi, 50
tane Tarım Araştırma Enstitüsü ve tablonun en acı yanı sayıları 35 bin’e
yaklaşan işsiz ziraat mühendisimiz var. Yani sözün özü un var, şeker var, yağ
var ama bunu harmanlamaya zemin hazırlayacak bir hükümet maalesef yok.

            AB uyum
yasaları çerçevesinde daha önce çıkarılan; Şeker, Tütün ve Üretici Birlikleri
ile ilgili yasalarda olduğu gibi Tohumculukla ilgili yasada da eksiklikler
bulunmaktadır. Konuyla ilgili olarak muhalefetten yükselen sese ve tarım gibi
itilip kakılan, sesi duyulmayan bir kesimin feryadına kulak tıkanmaktadır.

            Ülkemizi
sebze tohumculuğu alanında yüzde 90 dışa bağımlı hale getiren bebek maması, yağ
ve tatlılara kadar 800’den fazla çeşitle soframıza ulaşan GDO’ların denetimsiz
bir şekilde serbestleştirilmesine karşıyız. Kullanılan GDO’lu ürünlerle insan
sağlığını ve doğayı tehlikeye atan, tarımımızın kaderini dünyadaki dev
şirketlere bağlayan, Tarım Bakanlığı’na bağlı TAGEM ve TİGEM gibi
kurumlarımızın geleceğini sona erdiren bu yasaya halkımız adına sonuna kadar
karşı olacağız.

            Üreticilerimizi
bir konuda uyarmak istiyorum. Çok sayıda bilinmez içeren ve dünyada tartışmaları
halen süren GDO’lu ürünleri; yüksek verim almak amacıyla kullandığınız takdirde
çok stratejik bir silaha alet olarak bir toplumun kaderini kötü yöne sevk
edebilirsiniz.

            Cumhuriyet
Halk Partisi olarak, halkımızın kaderini kötü yönde etkileyecek her şeyin
karşısında bir duvar gibi durarak bilgilendirme ve aydınlatma mücadelemize
devam edeceğiz. AKP hükümetine bir kez daha seslenmek istiyorum. İsrail’den
hesap sormak istiyorsanız, bunu topla, tüfekle, kanla, yapmanıza gerek yok
İsrail’in geleceğimize yönelik geliştirdiği ‘Tohum Görünümlü Silahlarını’
ülkemize sokmayın, milli tarımı geliştirin yeter” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.