TGF, ’naylon’ gazetelere dikkat çekti

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) 43. Başkanlar Konseyi Toplantısı, Batman'da yapıldı. Türkiye'nin farklı illerinden gelen basın meslek örgütü başkanları ve temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantı büyük ilgi gördü.

Batman Gazeteciler ve Yayıncılar Cemiyeti'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen TGF Başkanlar Konseyi Toplantısı'nda, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü koruyarak toplumsal barış sürecinin geliştirilmesinde meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve toplumun her kesiminin katkı koyması gerektiğine vurgu yapıldı. 

Bildirgede, her seçim öncesi “türeyen” naylon gazete ve gazetecilere dikkat çekildi. Halkın “Naylon gazete ve gazetecilere” ödün vermemesi gerektiği yönünde uyarıda bulunuldu. Basın meslek örgütlerinin bu tip kişi ve kurumlarla mücadele etmesi gerektiği belirtilirken, “Türkiye, 30 Mart 2014'te yerel seçimlere gidiyor. 1.5 yıl içinde 3 seçim yaşanacak. Ülkemizde özellikle Anadolu'da "Naylon gazete ve gazeteciler" türemekte ve yaptıkları yayınlarla mesleğin kuralları ayaklar altına alınmaktadır. Adayların ve partilerin seçim dönemlerinde ortaya çıkan; şantaj ve tehdit amaçlı yayınlara ödün vermemesini istiyoruz” denildi. 

İnadına demokrasi

Barış, kardeşlik, dostluk sürecinin tam anlamıyla başarıya ulaşması yolunun demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla uygulanmasına dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, “Demokrasinin teminatı da her konuda bireysel özgürlüklerdir. Özellikle halkın oylarıyla seçilmişlerin, özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları büyük yaralara neden olmaktadır. Seçilmişlerin yeri seçmenlerin yanıdır. Demokrasinin vicdanı da bunu gerektirir” şeklinde görüş belirtildi.

Batman'da gerçekleştirilen TGF Başkanlar Konseyi Toplantısı'nın ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, doğal ve kültürel zenginliklerimizin korunması gerektiği dile getirilerek, Hasankeyf'in sular altında kalmaması istendi. 

47 üye meslek örgütü başkan ve temsilcisinin katılımıyla Batman Gazeteciler ve Yayıncılar Cemiyeti'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türkiye Gazeteciler Federasyonu 43. Başkanlar Konseyi sonuç bildirgesi şöyle:

1- Son yıllarda yoğunlaşan dostluk barış ve kardeşlik sürecinin özelikle Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde olumlu yankı bulduğu gözlenmiştir. Ülkemizin birlik, beraberlik ve bütünlüğü korunarak, toplumsal barış sürecinin geliştirilmesinde meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve toplumun her kesiminin sürece katkı koyması yarar sağlayacaktır. 

2- Barış, kardeşlik, dostluk sürecinin tam anlamıyla başarıya ulaşmasının yolu demokrasinin kurum ve kurallarıyla uygulanmasından geçtiği açıktır. Demokrasinin teminatı her konuda bireysel özgürlüklerdir. Özellikle halkın oylarıyla seçilmiş kişilerin, özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları büyük sakıncalar yaratmaktadır. Seçilmişleri ceza evinde tutmak, demokrasiye inanmamaktır. 

3- Türkiye, 30 Mart 2014'te yerel seçimlere gidiyor. 1.5 yıl içinde 3 seçim yaşanacak. Anadolu'da "Naylon gazete ve gazeteciler" türemekte ve yaptıkları yayınlarla meslek etik kuralları ayaklar altına alınmaktadır. Adayların ve partilerin seçim dönemlerinde ortaya çıkan; şantaj ve tehdit amaçlı yayınlara ödün vermemesi gerekir. 

4- Seçim dönemlerinde meslek örgütlerimize büyük görevler düşmektedir. Meslek örgütlerimizin, gazeteci kimliği altında tehdit ve şantaj yoluyla menfaat sağlayanlara karşı tavır almalıdır. 

5- Ülkemizde hala 60'ın üzerinde tutuklu gazeteci var. Tutuklu gazeteciler sorununun temelinde basın ve ifade özgürlüğü yatmaktadır. Basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalı, gazeteciler özgür bir ortamda mesleklerini yerine getirmelidir. Hiç kimse yazdıklarından, düşündüklerinden ve konuştuklarından dolayı yargılanmamalıdır. Ülkemiz için kanayan yaraya dönüşen tutuklu gazeteciler sorunu, basın ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere meslektaşlarımızın özlük ve özgürlük hakları için verdiğimiz mücadeleyi asla bırakmayacağımızı bir kez daha duyuruyoruz.

6- İnternet medyası ve haberciliğiyle ilgili belirsizlik ciddi anlamda emek hırsızlıklarına neden olmaktadır. Düşük maliyetlerle çok sayıda internet siteleri kurulmakta, çalışan gazetecilerin emekleri sömürülerek eserleri bu internet sitelerinde haberleri olmadan yayınlanmaktadır. Bazı kamu ve özel kuruluşların buna destek vermesi medya sektöründe ciddi sıkıntıya yol açmaktadır. Ticari kaydı olmayan bu kişiler gerçek gazetecilerin sırtından haksız kazanç sağlamaktadır. İnternet medyasında çalışanlara basın kartı hazırlığında bulunan bürokrasinin öncelikli olarak internet medyası ve haberciliğiyle ilgili belirsizliği ortadan kaldıracak girişimlerde bulunması gerekmektedir. Bu konuda siyasi irade zaman geçirmeden yasal düzenlemeye gitmelidir. 

7- Türkiye'nin tarihi dokusunun korunup kollanmasında yerel yöneticilere ve devletin ilgili birimlerine büyük görevler düşmektedir. Dillerin ve dinlerin kardeşliğini simgeleyen kentlerin, eserlerin tüm dünyaya örnek bir ortak kültür hazinesi olduğu unutulmamalıdır. Hasankeyf aslında enerji üretirken tarihinin de korunması gerektiği unutulmamalıdır. Hasankeyf sular altında kalmamalı. Bölge insanının sesine kulak verilmelidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.