“Tanı bunları…”

Ünlü ozan Ahmed Arif’in Adiloş Bebe adlı şiirinin en ünlü dizesidir “tanı bunları”…
TİP Genel Başkanlarından Behice Boran’ın oğlu Adil Hatko için bebekliğinde yazılmıştır. Şiirin ikinci kıtası şöyledir:
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü…
AKP iktidarının F tipi örgüt ile arası açılınca bir zamanlar birbirlerine methiye düzenlerin, yalamaktan dili kahverengi olanların ne hallere düştüğünü gördükçe insanlık adına utanıyoruz. Şimdilerde pek çoğu “yanılmışız”, “kandırılmışız” edebiyatı yapıyor. Artist yapılma vaadi ile kandırılıp kötü yola düşen genç kızlardan daha zavallı bir durumdalar.
Bunların bir kısmı çıkıp itiraflarda bulunurken, başka bir bölümünün yaptıkları da tanıklar tarafından yazılıp çizildiği için gün yüzüne çıkıyor.
Gazeteci Hüseyin Özalp tarafından yazılan “Derin Dinciler” adlı kitapta bu tür çok sayıda bilgi veriliyor. Henüz alıp okuyamadığımız kitaptan internet sayfalarına düşenlerle her gün utanç verici yeni bir şey öğreniyoruz. Böyle bir bilgi daha bir zamanların “solcusu” yakın zamanlarda TV ekranlarından inmeyip herkese saldıran, “Ergenekon” davasında savcıların yol göstericisi Şamil Tayyar hakkında ortaya çıktı. Bu “hizmetinin” karşılığında milletvekili yapılan Tayyar ile ilgili olayı Hüseyin Özalp şöyle anlatıyor:
“Ergenekon kumpasının ilk günleri…
“Tayyip Erdoğan kendini savcı, Deniz Baykal ise avukat ilan etmiş. Baykal bütün enerjisini kumpası anlatmaya harcıyor. Ergenekon kumpasının hazırlık aşaması olan Cumhuriyet’e bomba ve Danıştay saldırı-sının sanıklarından Osman Yıldırım, Zekeriya Öz’ün Osmanım’ı olmuş…
“Alparslan Arslan’ı kanlı saldırıya hazırlayan ve görünmez olacağına inandıran tarikat şeyhlerinin avukatı Mehmet Ener, Sincan cezaevini yol yapmış ve Osmanım’a bundan sonra konuşacaklarını ezberletmiş. Kumpasın medya ayağı görevini üstlenen ve eski arkadaş ve dostları dâhil birçok kişinin haysiyet cellatlığı işini üstlenen Şamil son görevini yapıyor. Zekeriya Öz ve Mehmet Ener’in kurgusunu servis etmeye hazırlanıyor. İşte böyle bir ortamda Deniz Baykal yine grup toplantısında Osmanım’ın öz yeğenini satmasından başlayarak kumpası deşifre etme derdinde.
“Şamil, Star gazetesinin Ankara bürosundaki haber toplantısına simsiyah bir yüzle, büyük bir öfkeyle geliyor.
‘Deniz Baykal’a öyle sinirlendim ki’ deyip ekliyor:
‘ Çekip taaa anlının ortasından vurasım geldi!’
Haber merkezi bir anda buz kesiyor. Kimsede çıt yok.
Şamil’e söz söyleyebilecek kimse de yok.
‘Bir gazeteci, bir siyasetçiyle ilgili böyle konuşmamalı’ diyorum.
Kendisini haklı gösterecek birkaç söz daha ediyor. Anadolu Ajansı’ndan emekli editör arkadaşımız giriyor bu kez devreye. ‘Baykal sizin nikâh şahidinizdi’ diyor. Yanıtı kısa ve net oluyor:
“O, o zamandı…”
İktidar kanadında çatışma büyüdükçe ibret verici çok daha fazla bilgi edineceğiz.
Tanıyın bunları…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.