Tabletler, maskeler gibi olur mu?

“Hayat eve sığar” sloganı iyiydi gerçekten…

Başlarda eve sığdı da hayat.

Hatta…

Okullar da…

Ta ki hazirana kadar.

Ne olduysa yazla birlikte oldu!

Öyle bir hava estirildi ki koronavirüs yenilmiş, salgın bitmiş gibi!..

İktidar, gitgide gerileyen ekonomiyi diri tutmak için salgını göz ardı eder hale geldikten sonra günlük vaka sayıları da tahminlerin ötesinde sayılara ulaşmaya başladı?!..

Bütün bir yaz boyunca en çok merak edilen konulardan birisi de okulların eylül ayında açılıp açılmayacağıyla ilgiliydi.

Açıldı.

Anaokulları, 1. sınıflar, 8. sınıflar bir de 12. sınıflara ikişer gün okul kapıları açılırken, milyonlarca öğrenci için uzaktan eğitim yine devrede tutuldu.

Bütün bir yaz hazırlıkları tamamlamış olması beklenen Milli Eğitim Bakanlığı’nın mart ayında başlayan uzaktan eğitim konusunda epey yol aldığı düşünülürken, maalesef yan gelip yattıkları anlaşıldı!

EBA işlemez oldu.

Tabletsiz öğrenciler, internete ulaşım gibi konular eğitimin ana maddesi haline geldi.

Eğitimde zaten sıkıntılar vardı.

Eşitsizlik yüz yüze eğitim sürerken de göze batıyordu.

Uzaktan eğitimle öğrencilerin okul hayatı öyle bir hale geldi ki iktidar kanadının yarattığı bu uçurumu kapatma görevini muhalefet partileriyle hayırseverler üstlenir oldu!

Sorumluluk hisseden herkes kendi ölçülerinde mağdur çocuklara ulaşmaya çalışıyor.

O isimlerden birisi de CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz.

Yönetim kurulunda yer alan arkadaşlarıyla birlikte Nilüfer’de tableti olmadığı için eğitim göremeyen çocuklara ulaşmak amacıyla başlattıkları kampanya sayesinde şu ana kadar 170 kişiye ulaşmışlar.

Aynı zamanda meslektaşımız olan CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, “Titiz  bir çalışma yürütüyoruz.

Gerçek anlamda ihtiyaç duyan çocuklarımıza bu yardımı ulaştırmanın derdindeyiz.

Nilüferli çocukların mağdur olmaması için böyle bir çalışma başlattık.

İhtiyaçları karşılamak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diyor.

Uzaktan eğitimde yaşanan sıkıntılar sonrası 2, 3 ve 4’üncü sınıfların da haftada iki gün koşuluyla yüz yüze eğitime başlamasına karar veren Milli Eğitim, 500 bin çocuğa da tablet dağıtılacağını açıklamıştı.

Şu ana kadar ki görüntü tabletlerin akıbetinin maskeler gibi olacağını gösteriyor!..

O kadar çok aile var ki, konu komşusunun yardımıyla internete ulaşsa da tablet, bilgisayar gibi uzaktan eğitimin temel unsurlarına sahip olamadıkları için çocuklarına karşı başları önlerinde eğik geziyorlar.

Sosyal devlet ilkesini anayasasına koymuş bir devleti yönetenlerin, anne babaları çocuklarına karşı bu hale getirmemeliydi!

Çocuk için anne baba bir liman.

O limanın en küçük dalgada yerle bir olduğunu görmeleri gelecek için besledikleri bütün duyguların dağılıp gitmesine neden oluyor.

Umudunu yitirmiş bir çocuğun yeniden hayal kurmasını sağlamak ise tahmin edilenden çok daha büyük emek ister!

Adı üstünde eğitim…

Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısından her gün girip çıkanların ilk önce bu gerçeği kavrayıp yaz boyunca önlemlerini almış olması gerekirdi!

Yani, sadece görevlerini yapmış olsalardı, eğitim bu hale gelmezdi!..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.