T E M A

“Ülkemizin erozyon tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna ve bunun için
yeniden bir kurtuluş savaşı vermemiz gerektiği bilincine ulaşacağıma, bu konuda
devamlı bilgileneceğime, bu kutsal savaş sırasında herhangi bir siyasi görüşün
propagandasını yapmayacağıma Tema Vakfı’nın çalışmalarına gücüm yettiği ölçüde
maddi ve manevi katkıda bulunacağıma söz veririm”

            Yukarıda
yazmış olduğum yemin TEMA gönüllüsünün yeminidir. TEMA gönüllüsü olan her kişi
yeminine sadık kalarak ölünceye kadar mücadele eder. Yurdumuzdaki erozyon
tehlikesi 1956 yılında fark edildi. Erozyonla Mücadele Derneği (Türkiye
Tabiatını Koruma Derneği) bu sırada kuruldu. Fakat bir türlü başarılı olamadı.
Başarılı olmamasının sebebi, kendi görevimizi iyi yapmayışımızdandır.

            Yıllar
geçmiş yurdumuzun değerli tarım toprakları Çorah, Dijle, Fırat, Aras nehirleri
ile yabancı ülkelere Kızılrmak, Yeşilırmak, Sakarya, Aksu, Göksu, Menderes
nehirleri ile denizlere akmıştır.

            Bu durum
doğa dostu, bilge kişi, TEMA Vakfı’nın başkomutanı Hayrettin Karaca’yı çok
üzmüştür. Konuşmasının birinde şöyle der
“Yurdumuzun bir karış toprağı için canımızı veriyoruz. Ama erozyon canavarı
hergün binlerce ton toprağımızı çalıyor. Onu seyrediyoruz.”

Karaca, 11 Eylül 1992 tarihinde
arkadaşı Nihat Gökyiğit ile birlikte TEMA Vakfı’nı kurmuşlardır. O günden
bugüne TEMA Vakfı toprağın önemini, suyun değerini, toprak-orman ilişkisini,
hava kirlenmesini, erozyon felaketini, ağaç ve orman sevgisi çölleşmeyle
mücadeleyi anlatıyor. Gönüllüleri ile toplumun her kesimine nüfuz ederek  TEMA amaçlarını yaşatmaya çalışıyor.

            Değerli
dostlar, Karacabey’in TEMA Vakfı ile tanışması Meliha Turan Hanım’ın
sorumluluğunda 2001 yılında başlamıştır. Eğitimci arkadaşlarla, özverili
çalışmalar yaparak TEMA Vakfı’nı, faaliyetlerini yürütmüşlerdir.

            Ben
TEMA’ya 2006 yılında gönüllüsü olarak katıldım. Karacabey Gönüllü Sorumlumuz
Naci Güncü Bey ve okullarımızdaki görevli eğitimci arkadaşlarla birlikte
çalışmalarımızı bugüne kadar getirdik.

            Fakat
hedefimize ulaşamadık. Gönüllü olan TEMA Vakfı dostları TEMA’yı sadece ağaç
diken bir kuruluş olarak görüyorlar. Bu durum beklide bizim eksik
çalışmamızdandır.

            Çalışmalarımızda
TEMA’ya destek veren İlçe Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, İlçe Milli
Eğitim Müdürümüze, ilçemizde faaliyet gösteren yerel basınımıza maddi ve manevi
desteklerini esirgemeyen sanayicilerimize ve esnafımıza şükranlarımızı sunarız.
Anasınıfı öğrencilerinden, 90 yaşındaki cami cemaatine kadar herkesi TEMA
Vakfı’na gönüllü olmaya bekliyoruz. Sizin fikirleriniz ve çalışmalarınız TEMA
Vakfı’na ışık olacaktır.

            TEMA’cı
Dedemiz Hayrettin Karaca ne diyor, birlikte bir kez daha okuyalım:

“Türkiye’nin sorunlarının başkası tarafından çözülmesini beklemek doğru
olmaz. Tarım, toprak ve su meselelerini ben çözmeliyim”.

“Toprağımıza sahip çıkalım. Amaç dışı arazi kullanımı, hatalı tarım
teknikleri, kent, sanayi, ulaşım ve benzeri yatırımların yanlış konumlanması
süreci erozyonun hızını arttırdı. Bunlar yetmezmiş gibi özellikle verimli tarım
arazileri açık bir saldırı ve talanla karşı karşıya”

Haydi yurdum insanı.

Sizinle!

Türkiye çöl olmasın….

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.