Suya bürokrasi engeli

Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen isyan etti:
Suya bürokrasi engeli
*Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği Başkanı Özseçen, “Ova’daki kuraklığın faturası ağır oldu. Manyas Gölü`nden yeterince su alamıyoruz. Ovada 200 bin dönümlük ekili alanda yüzde 40`a yaklaşan verim kaybı, ekonomiye 400 milyon dolarlık zarar olarak yansıyacak ” dedi.
Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen, yaklaşık 200 bin dönümlük ekili alanın sulamasını ilgilendiren Manyas Gölü`nün ağzının 1 ay gecikmeli olarak açılmasının, ekonomiye büyük zarar verdiğini söyledi
Bürokratik engelleri aşamadıklarını, bunun çiftçiye pahalıya mal olduğunu ileri süren Özseçen, susuzluğun yol açtığı yüzde 40 oranındaki verim kaybının tarımsal sanayideki hammadde açığıyla birlikte ekonomik maliyetinin 400 milyon dolar olacağını açıkladı.
GÖLÜN İŞLETMESİ DSİ BURSA 1. BÖLGE`YE VERİLMELİ
Manyas Gölü`nün Karacabey Ovası için sulama deposu olduğunu anımsatan Özseçen, işletmenin Balıkesir 25. DSİ Bölge Müdürlüğü`ne ait olmasının kuraklık sıkıntısını da beraberinde getirdiğini öne sürdü. Özseçen, Manyas Gölü`nün işletmesinin Bursa DSİ 1. Bölge Müdürlüğü`ne verilmesi gerektiğini savundu. Bu yıl yaşanan kuraklığa karşı gerekli planlamaları yaparak, çiftçiyi yönlendirdiklerini ancak gölün ağzının açılmasındaki gecikmenin herşeyi alt üst ettiğini belirten Özseçen, “Ramsar Sözleşmesi kapsamındaki sulak alanlarla ilgili doğallığın korunması düşünülürken çiftçimiz kuraklığın pençesine terkedilmiştir” dedi. Özseçen, bürokratik engellerin yanı sıra Balıkesir Valiliği`nin yanlış yönlendirilmesinin de soruna tuz biber ektiğini öne sürdü. Özseçen, gölün kirlenmesine karşı yürütülmeyen mücadelenin, Karacabey Ovası`nın su gereksinimi söz konusu olduğunda büyük bir titizlikle devreye girmesinden büyük üzüntü duyduklarını kaydetti.
ÇİFTÇİ BAŞININ ÇARESİNE BAKIYOR
Göl ağzının açılmasına yönelik rusubat temizliğinin istenilen sonucu vermemesi üzerine, çiftçinin başının çaresine bakmaya başladığını anlatan Özseçen, artezyen kuyuları açan üreticilerin su gereksinimini karşılamaya çalıştığını, ancak bu çabaların da yaşanan felaketin boyutunun artmasını engelleyemediğini dile getirdi.
Göl su seviyesinin 10 cm`lik kısmının Karacabey Ovası için yeterli olacağını vurgulayan Özseçen, gölde 14.36 kotundaki doğal yapıya bu miktarın zarar vermeyeceğini ifade etti. Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen, çiftçinin yanı sıra tarımsal sanayinin hammadde açığıyla 400 milyon dolar ekonomik kayba yol açacağını kaydetti. Özseçen, kuraklığın ağır faturasına karşın, Bursa`nın zarar gören iller arasından destekleme kapsamına alınmayışının düşündürücü olduğunu sözlerine ekledi.
ZARAR ÇOK BÜYÜK…
Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nuri Karaca, kuraklık felaketinden doğan yansımaların önümüzdeki günlerde daha net görüleceği söyledi. Buğdayda hastalık nedeniyle yüzde 40`lara varan kayıp yaşandığını söyleyen Karaca, gelişme dönemindeki mısır ve domateste susuzluk sebebiyle yüzde 50`ye varan rekolte düşüklüğünün beklendiğini vurguladı. Kavun, karpuz ve biber gibi ürünlerde de verim kaybının önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacağını ifade eden Karaca, ikinci ürün mısır, domates, biber, karpuz gibi ürünlerde kurumaya terkedilme nedeniyle yüzde 100`lere varan kayıp olacağını anımsattı. İkinci ürün olarak slajlık mısır ekilmemesi dolayısıyla hayvancılığın da darbe alacağını kaydeden Karaca, istihdam, nakliye ve işçilikle birlikte, her kesimin kuraklığın yarattığı ağır kayıptan olumsuz etkileneceğini, bunun, Türkiye ekonomisine yansımasının ise 500 milyon dolar civarında olacağını öne sürdü.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.