Sütaş, 2011’de de lider

*2011’de cirosu yüzde 33 büyüyen Sütaş 80 milyon doların üzerinde de yatırım yaptı.  Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Biz Sütaş markasıyla tüketicimize, her zaman ve ülkemizin her yerinde,  doğal ve lezzetli süt ve süt ürünleri temin edeceğimiz vaadinde bulunduk. Biz ana hedefimizi bu vaadi yerine getirmek olarak gördük.  Tüketici bu vaadi her gün yeniden sınadı ve son 6 yılda bizi her yıl lider yaptı” dedi.

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, başarılı iş sonuçlarının ardındaki dört faktörü; Sütaşkıyla sütçülüğe odaklanarak çalışmak,  üretimi “Ottan Sofraya” entegre bir iş modeli ile gerçekleştirmek, 37 yıllık ustalığa, uzmanlığın ve bilimin gücünü katmak ve bütün bunları kurumsal bir yapı ile sürdürülebilir kılmak olarak açıkladı.

6 yıldır sektörün lider markası

Pazar payında düzenli yükseliş trendi gösteren Sütaş, altı yıldır sektörde lider marka olmayı sürdürüyor. Sütaş 2009’da yüzde 15,6 olan toplam pazardaki payını 2010 yılında yüzde 17,5’a; 2011 yılında ise yüzde 20,4’e çıkardı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Muharrem Yılmaz, “Yıllardan beri kesintisiz olarak sürdürdüğümüz yatırımlar iş hacmimizi de istihdamımızı da sürekli büyüttü. 2011 yılında, süt ürünlerinde 1 milyar 278 milyon liralık; süt hayvancılığı ve yem üretimini kapsayan tarımsal faaliyetler tarafında ise 133 milyon liralık bir ciro gerçekleştirdik.  Sütaş Grubu olarak, 2011’de 1 milyar 412 milyon liralık bir ciroya ulaştık; 2011 sonu itibariyle 3694 kişiyi istihdam eder hale geldik” dedi.

Ottan Sofraya entegre iş modeli

Muharrem Yılmaz, “Ottan sofraya uzanan iş sürecindeki faaliyetlerimizle,  üreticiyi ve girişimciyi eğitiyor; en verimli sonucu alabilmeleri için doğru damızlığı, doğru yemi kullanmasını öğretiyoruz.  Üretilen sütün kaliteli, verimli olmasını ve bu işten anlamlı bir gelir elde edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar 13 bini aşkın üretici ve girişimciye eğitim verdik.

Sütaş’ın, Uludağ ve Aksaray Üniversiteleri bünyesindeki Meslek Yüksek Okulları’na verdiği destek, üniversite sanayi işbirliğinde bu alanda ilk ve tek örnektir.  Sütaş, bu kapsamda süt hayvancılığı ve süt teknolojileri alanında öğrencilere uygulamalı eğitim olanaklarının yanı sıra Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksekokulu’yla başlattığı yeni bir burs programı ile başarılı öğrencilerin bu alanı seçmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Sütaş’ın eğitim faaliyetlerinin ortalama yıllık harcaması ise 700 bin TL’yi aşmıştır.

Ottan Sofraya entegre iş modelinin kapsadığı bir diğer alanın önemini vurgulayan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Bu model, ürünlerimizin, hammaddesine kadar geriye doğru izlenebilmesi imkanını vermektedir.  Sütaş olarak, gıda güvenilirliği ile ilgili dünyada kabul görmüş standartları yıllardır uygulamaktayız” dedi.  

Sürdürülebilir Çevre için 2012’de 14 milyon dolarlık yatırım daha

Yılmaz, “Doğal Lezzet”imizin güvencesi olan bütün bu faaliyetleri yürütürken, “Doğa Dostu” bir anlayışla hareket ediyoruz.  Sütçülük merkezlerimizdeki yüksek nitelikli arıtma tesislerimizde atıklarımızdan temiz su, organik gübre ve biyogaz elde ediyoruz.  Hali hazırda doğal gaz ihtiyacımızın yüzde 15’i bu biyogazdan karşılanmaktadır.  Bu yıl devreye aldığımız gübreden elde edilen biyogazı elektriğe dönüştüren tesiste saatte 350 KW elektrik üretmeye başladık.  Bu tesis aynı zamanda 400 KW/saat ısı enerjisi üretmektedir. Şimdilik 2000 başlık iki büyük çiftliğimizin harcadığı günlük elektriği bu üretimle karşılayabiliyoruz.

Bu ilk pilot projeden elde ettiğimiz tecrübeyle başlattığımız ve bu yılın sonunda tamamlamayı planladığımız iki projeyle tesislerimizin ihtiyacı olan elektrik enerjisinin yüzde 50’sini, ısı enerjisinin de yüzde 20’sini karşılayabilme imkanına kavuşacağız.  Bu, 14 milyon dolar civarında bir yatırımdır” dedi.  

Kurumsal Yönetim Anlayışı

Sürdürülebilir bir iş modelinin kurumsal bir yapıyı ve buna uygun bir yönetim anlayışını gerektirdiğini belirten Muharrem Yılmaz, Sütaş’ın her kurumun kurumsal yönetim açısından özlediği noktaya adım adım yaklaştığını belirtti.

Yılmaz, “İnsanların ihtiyaçlarına ve mutluluğuna, toplumsal refah ve doğal yaşamın sürdürülebilirliğine katkıda bulunma sorumluluğuna sahip çıkacak yöneticileri yetiştirmeyi başardığımızı düşünüyorum. Kalıcı bir kurum yaratmanın ancak kurumsal yönetimle mümkün olacağı düşüncesini Sütaşlılar samimiyetle benimsemiş bulunuyor” şeklinde sözlerini noktaladı.

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.