Şeytan bunun neresinde?

ÖSYM başkanı Prof. Ali Demir kameralar önünde, geçtiğimiz
Pazar günü yapılan YGS’de şaibe olmadığını ispata çalıştı.

Sevgili Meltem Okurları!

YGS’de şaibe olmaması, giren bütün öğrencilerin eşit
şartlarda yarışması elbette bu yazıdaki en önemli isteğimizdir. Ancak
dikkatinizi çekmek istediğim konu Türkiye’de artık Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Merkezi’nin (ÖSYM) kendisinin şaibeli hale gelmiş olmasıdır. Geçen yıl tüm
çıplaklığıyla ortaya çıkan KPSS’deki kopya skandalının ardından, insanlar
ÖSYM’nin yaptığı her sınavın ardında çarpık bir şeyler arar hale gelmiştir.
Kaldı ki bu rezillik dolu KPSS iptal edilmiş, ancak kamuoyu tatmin edici bir
açıklamaya kavuşturulmamıştır. YGS’ye dönecek olursak, İstanbul’un Eyüp
ilçesindeki Silahtarağa Lisesinde, haremlik-selamlık bir şekilde sadece kız
öğrencilerin sınava girebilmesini ayarlayabilen bir sistem, neden soru ve
cevapları istediklerinin önüne şifreli bir şekilde koyamasın ki? Zaten
itirazlar da en çok bu noktada ortaya çıkmıştır. Basına dağıtılan soru
kitapçığına göre matematik testinin 40 sorusundan 35’i basit bir sistemle, soruları
çözmeye gerek kalmadan doğru olarak işaretlenebilmektedir.

Bu yıl YGS’ye yaklaşık 1.700.000 öğrenci girmiştir. Prof.
Ali Demir’in açıklamasına göre sınava giren her bir adaya özel soru kitapçığı
hazırlanmıştır. Birkaç gün sonra ÖSYM eski başkanı Ünal Yarımağan; ”birkaç yıl
önce 10 değişik kitapçığın bile zor basıldığını, bu yıl nasıl olupta 1.700.000
(birmilyonyediyüzbin) değişik kitapçık hazırlandığı” sorusunu ortaya atmıştır.
Kaldı ki konunun uzmanlarına göre her adaya ayrı kitapçık hazırlamak eşitlik
ilkesine aykırıdır. Test sisteminde sorular kolaydan zora doğru sorulmalıdır.
Sorular belli bir konu sırasına göre gitmelidir. Yarın bir gün sınav soruları,
hangi adayın önüne kolaydan zora, hangi adayın önüne zordan kolaya doğru
konulmuştur diye sorulmaya başlanacaktır.

Prof. Ali Demir’in açıklamalarının ardından Sayın
Cumhurbaşkanımız YGS’de şifreli cevap sistemi olmadığına dair tatmin olduğunu
söylemiş, Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil Çiçek de Cumhurbaşkanına katıldığını
beyan etmiştir. Ancak sınava giren 1.700.000 öğrenci ve anne babalarını da
sayarsak toplam sınavdan direkt etkilenen 5 milyon kişi tatmin olmamıştır. Şu
anda bu konuya ilgi duymayıp ülkeyi bölmekle uğraşan bilmem ne kadar insan ve
bu sınav skandallarına yol açan Pensilvanya referanslı allem-kullemci bilmem ne
kadar insanı da saymazsak benim tahminime göre 50 milyon kişi ÖSYM Başkanının
açıklamalarından tatmin olmadı! Bütün Türkiye’de 3 kişi tatmin, 20 milyon
ilgisiz, 50 milyon rahatsız!

Eeee! Ne olacak şimdi?

Bana ne canım, ben o sınava gireli 20 yılı geçti. Şimdiki
gençler de yamansınlar bir cemaate, ders çalışacaklarına cevap şifreleme
sistemlerini çalışsınlar!

Hoşça kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.