Sevgi kuşun kanadında, ölüm baş ucumuzda!

Hasret Gültekin ne güzel söylemiş:

“Ölüm göğün yüzünde

Ölüm yerin dibinde

Ölüm soluk alışında

Ölüm baş ucunda”**** 
Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği’nin etkinlikleri nedeniyle hafta sonu Adana’daydım.

Cumartesi sevdiğim bir büyüğümün ölüm haberi geldi.

Adı Mustafa Tekin Akış

Uzun yıllar Bursa’da yerel yönetimlerde veteriner hekim olarak çalıştı.

En son Bursa Büyükşehir Sağlık Daire Başkanı olarak görev yaptı, Alinur Aktaş’ın göreve gelmesiyle birlikte emekli edildi.

Bizim muhabir kardeşimiz Muharrem Vurucular, haklı olarak haberi ‘Şarkıcı Zeynep Bastık’ın eşi Tolga Akış’ın babası’ diye verdi.

Sanatçılar Oğuzhan Koç ile Murat Dalkılıç da cenazeye katılınca, haberin kurgusu onlar üzerine yapıldı.

 **** 
Oysa Tekin Akış Bursa’da pek çok insana dokunmuş, her görüşten dost edinmiş (Kuran öğreticisi ve Neyzen Tevfik sevdalısı Halil Doğru bunlardan biri), bu şehre katkı vermiş bir insandı.

Onunla birlikte görev yapmış bir dostu bakın nasıl anlattı Tekin Akış ağabeyimizi:

Bursa’ya 30 yılını vermiş ve alanında güzel hizmetler yapmış bir bürokrat, bir Bursa aşığıdır. Hem Osmangazi’nin hem Büyükşehir Belediyesi’nin Sağlık ve Veteriner departmanlarını yönetmiştir. Mesela Osmangazi’nin kurduğu Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Merkezi onun projesidir (Gidip görmenizi isterim, harika bir yerdir). Elbette Recep Altepe hayata geçirmiştir ama hayalden projeye, projeden uygulamaya, uygulamadan sürdürülebilir hale getirilmesine kadar her aşamasında o vardır. Ve halen Türkiye’de o alanda o tesisten iyisi de yoktur.”
 **** 
Recep Altepe’nin Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından ardından Büyükşehir’e geçen Tekin Akış’a ilişkin çalışma arkadaşının son sözleri de şu oldu:

Cenazesinde sanatçıların yanı sıra Osmangazi ve Büyükşehir belediyesinin çok sayıda çalışan ve yöneticisi de hazır bulundu. Yani aslında eşinden ve çocuklarından eksildiği gibi sahipsiz hayvanların hamisi olarak onlardan da eksildi.


 **** 
Ben de yakından tanıyordum Tekin abi ve sevgili eşi Semra Akış’ı…

Eşim Melike Baysal’ın düzenlediği yemeklerin neşe kaynağıydı. Hıdır Bayülgen ile Mürsel Büyükçoban’la tatlı tatlı çekişirlerdi. Hepsi eşlerinden ödleri patladığı halde onların yanında ‘Sınır Tanımayan Evli Erkekler Derneği kuracağız, Ukrayna seferi yapacağız” derlerdi, kahkahalar yükselirdi masamızdan.
 **** 
Kovid-19 süreci geçici olarak ayırmıştı bizi…

Kalleş ölüm temelli ayrılık perdesi gerdi aramıza…

Bu güzel insanı şu şirin dizeleriyle uğurlayayım:

Yakamızda bir dal suskunluk, bir boyun eğiş

Solgun fotoğraflardan bize bakan bir adam

Katıp anılarını ömrümüze, bedenini

Bir konuk gibi saygıyla uğurluyoruz toprağa!”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.