“Saadet kazanırsa, Türkiye kazanır”

Karacabey Saadet Partisi İlçe Teşkilatı, Ankara’daki büyük coşku ve heyecanın yaşandığı aday tanıtım törenine katıldı.
Genel Merkez’de binlerce partilinin katılımıyla gerçekleşen törende, Belediye Başkan Adayı Hamit Çavdarlı, Meclis Üyesi Gürsoy Yıldız, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyesi aday adayları ve gençlik kolları teşkilatı yerini aldı.
Programda, Genel Merkez Seçim Karargah Başkanı Hasan Bitmez ile Kurucu Başkan Recai Kutan’ın konuşmalarının ardından seçim müziği tanıtımı yapıldı. İlgiyle dinlenen seçim müziği, katılımcılara büyük heyecan uyandırdı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak yaptığı konuşmada, “Başbakanın başdanışmanı ‘Orduya kumpas kuruldu’ diyor. Ey AKP, ey başbakan, ey danışman! Milli Görüş’ü bölen siz değil misiniz? Bu kafayla iktidar olunmuyor diyerek küresel egemenlerle işbirliği yapan siz değil misiniz? Biz uzlaşarak, anlaşarak, yürüyeceğiz diyen siz değil misiniz? İslam birliğini hayalcilik, Amerika’ya direnmeyi marjinallik diye gören siz değil misiniz? İkbal ve istikbali küresel egemenlerde arayan siz değil misiniz? ‘Erbakan’la olmuyor’ diyen siz değil misiniz? Ne oldu da şimdi dış güçlerden, küresel operasyonlardan, paralel yapılardan şikâyet ediyorsunuz? Ey AKP, hiç kusura bakma kendi acizliğini, mağduriyet edebiyatıyla örtemezsin. Bizi de kendi günahına alet edemezsin. Hele hele kumpastan hiç bahsedemezsin. Eğer bir kumpas varsa, son 50 yılın en büyük kumpasını Milli Görüşü bölenler kurdu. Bu vesileyle bir kez daha haykırıyorum! Saadet Partisi hiçbir kavganın tarafı değildir. Hiçbir kumpasın içinde yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sadece Hakk’ın ve halkın yanında olacaktır. Saadet Partisi inandığı doğruları en gür sesle söylemeye devam edecektir. Hiç kimse bizim hakkı söylememize engel olamaz. Hak yolunda susarsak namerdiz. Yaşanan gelişmeler, 40 yıl sonra anlaşılsa da, hep Milli Görüş’ü haklı çıkarmıştır. Bu yüzden Milli Görüş politikalarına dönülmedikçe, ne ülkemizde, ne de İslam dünyasında huzur ve barışın sağlanması mümkün değildir. Önümüzde tarihi bir fırsat var. 2014’de yapılacak yerel seçimlerde milletimizle el ele, yürek yüreğe vereceğiz. Bozuk, rüşvetçi, soygun düzenini değiştireceğiz” diye konuştu.
Kamalak’ın, hem dış politika, hem iç politika ve son günlerdeki çekişmeleri de içeren konuşmasının satır başları ise şöyle: “Türkiye bugün tıkanmıştır. Siyaseten tıkanmıştır. Ahlaken tıkanmıştır. Ekonomi de tıkanmıştır. Dış politikada tıkanmıştır. Türkiye kısır kavgaların, işi boş polemiklerin, seviyesiz tartışmaların esiri edilmiştir. Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, yeni bir siyasete ihtiyacı vardır. Bu sesin adresi Saadet Partisidir. Çünkü Saadet Partisi, kökünü maziden alan atidir. Partimiz, kadim gelenekleriyle kerim geleceğe yürüyen partidir. Saadet Partisi karanlıktan aydınlığa, zulümden adalete çıkıştır. Saadet Partisi makamın ve servetin değil, hakkın ve hakikatin peşinden gitmenin adıdır. Bizim ‘Ne hasetimiz var, ne de kasetimiz !’ Bu yüzden kimse bizi bu ülkenin insanına tuzak kurmakla suçlayamaz.
Kimse bizi birlikte yola çıktığı insanları yarı yolda bırakmakla suçlayamaz. Kimse bizi ABD, AB ve İsrail’in maşası olmakla suçlayamaz. Kimse bizi gizli kapaklı işler çevirmekle suçlayamaz. 4 tane partimiz kapatıldı, Engellendik, yasaklandık…Üzerimize tanklar sürüldü. Ama tek bir taş atmadık. Tek bir kem söz söylemedik, kimseye halel getirmedik. Biz bedel ödedik, hem de çok ağır bedeller ödedik. Ama milletimize, ülkemize asla bir bedel ödetmedik. Çünkü bizim feryadımız, düşmanlığımızdan değil, bu vatana, bu millete bu ülkeye olan sevdamızdandır. Her seçim önemlidir. Ancak bu seçim tarihi bir seçimdir. İnşallah bugün “Bismillah” diyerek, Türkiye’mizin bu en büyük salonunda, önümüzdeki yerel seçimlerin startını veriyoruz. “Asıl yarış şimdi başlıyor.” diyoruz. Türkiye’de efsane hizmetleriyle belediyecilikte çığır açan Milli Görüş kadroları bu seçimlerde yönetimi devralarak, milletimizi özlediği hizmetlere yeniden kavuşturacaktır. Ancak şundan emin olunuz. Bu seçimlerde sadece belediye başkanlarını seçmeyeceksiniz. Vereceğimiz her bir oyla, Türkiye’nin yolunu, yönünü de belirleyeceksiniz. Sadece şehirlerimizin değil, bir bütün olarak Türkiye’nin geleceğine karar vereceksiniz. Türkiye Batı’ya uydu mu olacak yoksa İslam ülkelerine öncü mü olacak? İslam Birliğini mi kuracak, yoksa Avrupa Birliği’nin kapısında mı bekleyecek? Mazlumlara umut mu salacak, yoksa zalimlere payanda mı olacak? Yeni Bir Dünya mı kuracak, yoksa küresel beylere taşeron mu olacak? Mazlum milletlere lider olmak varken, zalimlere niçin uşak olalım?”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.