Rüşvetin birimi

“Rüşvetin belgesi olur mu a p……k” Özal döneminin meşhur sözüydü. Şimdi Ğzal'a hayran RTE dönemindeyiz. Aynı zamanda “ileri demokrasi” döneminde olduğumuz için bu konuda da ilerledik. Artık rüşvetin belgesi var. Yolda, havaalanında güvenlik girişinde, ayakkabı kutusu içindeyken, elde taşınırken, elbise torbasının içinde… Yani her aşamada kameraya alınıyor. Buna telefon kayıtları da ekleniyor. Yani artık rüşvetin belgesi var.

Miktar olarak birimi değişmiş. Şimdi artık rüşvetin ölçekle veriliyor. Bir ayakkabı kutusu, 7 kasa dolusu, 2 elbise kılıfı dolusu gibi ölçekler kullanılıyor.

Rüşvette değişmeyen tek şey ise para birimi. Hem Özal döneminde, hem de RTE döneminde ekonominin “uçuşa geçtiği” söylendiği için asla Türk parasına güvenilmiyor. Rüşvet mutlak surette döviz cinsinden alınıyor. Dolar ya da Euro olarak. Bu konudaki tek değişiklik eskiden Alman Markı vardı. Artık yok. Onun yerine Euro kullanılıyor.

Üstelik Euro rüşvet için daha kullanışlı. Hem daha büyük birimleri var. Hem de dolara göre daha değerli. Bu nedenle bir ayakkabı kutusunun, ya da 7 para kasasının  aldığı değer daha fazla. Bu nedenle para makinesi ile sayarken  ısınma yapmıyor.

Sözün özü telefonlarının dinlendiğini, yolda polis denetimine takıldıklarını, kameraya kaydedildiklerini, havaalanı girişinde denetime takıldıklarını bildikleri halde yakalanma endişesi taşımıyorlar. Nasıl olsa babaları bakanlık koltuğunda. Tek endişeleri aldıkları rüşvetin  değerinin düşmesi.

Bu nedenle işi sağlama alıp döviz cinsinden rüşvet alıyorlar.

Sadece bir konuya akıl erdirememişler. Rüşveti taşımak için ünlü markalardan alınmış takım elbise kılıfı kullanmışlar. Ondan da paraların dökülme tehlikesi yaşamışlar. Fermuar açılıvermiş.

Bunların çocukları genellikle askerlik yapmadıklarından melbusat torbasından haberleri yok.

Eğer askerlik yapsalardı melbusat torbasını bilirlerdi. Acemi erler kura çektikten sonra usta birliklerine giderken ellerine haki renkli bir torba verilerek eşyalarını koyması sağlanır. Her şeyi bunu içine konur. Ağzını büzdüğünüzde içine ne koyarsan koy asla düşmez. Hem ayakkabı kutusundan da kasadan  da daha fazla döviz alır. 

Melbusat torbasının tek tehlikesi var. O da asker şahıs zannedilerek yolda “Ergenekoncu” ya da “balyozcu” şüphesiyle tutuklanması.

Malum bunların devrinde askerlerin başına gelmedik kalmadı.

Belki de en doğrusu rüşvet birimini değiştirmek. Örneğin pırlanta olarak alabilirler. Hem daha az yer kaplar. Hem yakalandığında cam parçası diye yutturmak kolay olur. Hem de KDV oranı sıfır. Bu işlerden de  çocukları pırlanta  mağazası işleten AKP'liler anlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.