Pancar yalnızca pancar değildir!

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Tarım Bilimciler; pancar kırsal kesimi toprağa bağlayan stratejik bitkidir” düsturunu benimsemişlerdir. Yarattığı katma değerin 3 milyar dolar olduğu düşünülürse küresel emperyalistlerin ve ülkemizdeki temsilcisi lobilerin anti propaganda yapmaları kaçınılmazdır. 1980 darbesi ile küresel emperyalistlerin Ulusal Ekonomimize saldırıları tavan yapmaya başladı. Tarım Bilimciler; pancar kırsal kesimi toprağa bağlayan stratejik bitkidir” düsturunu benimsemişlerdir. Yarattığı katma değerin 3 milyar dolar olduğu düşünülürse küresel emperyalistlerin ve ülkemizdeki temsilcisi lobilerin anti propaganda yapmaları kaçınılmazdır. 1980 darbesi ile küresel emperyalistlerin Ulusal Ekonomimize saldırıları tavan yapmaya başladı. 1990’larda mısır şurubundan elde edilen glikozun kullanımı için ilk darbeyi Mesut Yılmaz vurdu. Emperyal kapitalist bir firmanın doğamızı katlederek ülkemize yerleşmesi pancar ekimimizi baltalayan ilk fitil oldu. Ardından havaalanında “gümrük fatihi” olarak karşılanan Tansu Çiller Ulusal Tarımımıza bombayı koydu. İçerdeki lobiler tarımımızı baltalarken azalan üretimin gereksinme duyulacak eksikleri “AB ülkelerinden alınacak” maddesini kimse görmedi! İthal Bakan Dervişgillerin Kemal’i de Şeker Kurulunu New York’tan zembille indirdi! Akp’de küresel emperyalizmin son bükücüsü pardon son emireri olup Bakanlar Kurulu kararıyla glikozun üretimini %50 oranında arttırma yetkisiyle donandı! AB’ye üyeliği ilke edinen siyasi partilerin çokluğu; neoliberalizmi, küreselciliği, “saaaattııım” zihniyeti ile devletin ekonomiden el çekmesi gerekliliğine (!) yönelik propagandasıyla Ulusal Devlet yerle bir edilmeye devam etti. AB üyelerinde mısır şurubundan tatlandırıcı üretim oranı %2. Ülkemizde %15…Hem de Bakanlar Kurulu kararıyla %22,5’a çıkma garantili… Daha da kötüsü üretilen miktar “denetimden uzak”. Yani üretim miktarının belirlenen ve Bakanlar Kurulunun %50 arttırma garantisinin üzerinde olması olası.Gıda sanayiinde kullanılan glikoz, friktoz, laktoz, levüloz gibi katğı maddelerinin insan sağlığına olumsuzluklar kattığı bilimsel gerçek. Mısır genetik dokusuyla oynanabilecek (GDO) en uygun tarımsal bitki. Ülkemizde kullanımı artan mısır şurubundan elde edilen glikozdan sonra erkek ve kadınlarda kısırlık oranı arttı. Suni tohumlama yoluyla döllenen büyükbaş hayvanlarımızda; suni tohumlama ile döllenebilme ilkinde olmasa bile ikincisinde sağlanabiliyordu. Hibrit tohumunun kullanılması binlerce kat arttı. Hayvancılıkla uğraşan üreticilerimiz mısır silajını hayvanlarını beslemede yoğunlukla kullanmaya başladı. Hatta salt bu amaçla ekim yapıyor. Mısır silajının kullanılmaya başlanmasından bu yana büyükbaş hayvanlarımızda suni tohumlama ile döllenme 3-4-5 hatta 6.’da sağlanabilir duruma geldi.Şeker tüketimiyle ilgili son yıllarda görsel, yazılı basında ve sanal ortamda bolca olumsuzluklar içeren haber, yorum ve paylaşımlar yapılıyor. Türk Halkı; şekersiz çay, şekersiz kahve ya da şekersiz diyet olarak adlandırılan magazinel yaşama yönlendirildi. Dünyada kişi başına tüketilen şeker miktarında ilk beşte Küba, İsrail, Avustralya, AB ülkeleri ve Suriye var. Sizce bize glikozun kotasının %15 olması gerekliliğini dikte eden AB ülkeleri ve İsrail’in ilk beşte olması garip değil mi? Şeker Kurulunun polar değerinin yüksek tutulması gerekliliğine sürekli destek vermesi, Türk Çiftçisinin pancar ekiminden uzaklaştırılarak doğan şeker gereksinimini “zorunlu” olarak AB ülkelerinden almamız garip değil mi? Sizce eti, otu, samanı, mısırı ithal eden Akp’nin Türkiye Cumhuriyetinin hükümeti olması mümkün mü? “Şeker fabrikalarının sayısını yirmiye çıkarmaz ve şekeri ekmek kadar kolay alınır duruma getirmezsek gürbüz çocuklara hasret kalacağız” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, 1937 “Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık”. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.