Neymiş…? Özelleştirme zam demekmiş…

Daha kaliteli, daha ucuz ve kesintisiz enerji…
Enerji özelleştirmelerini yıllarca böyle savundular. Daha kaliteli olup olmadığını bizler gibi işin içinde olanlar biliyor. Ancak zaman zaman kalitesiz enerji nedeniyle arıza yaşayıp canı yanan sanayici ile yurttaşlar da biliyor. Daha ucuz olup olmadığını da her ay gelen elektrik faturalarında görüyoruz. Her ay zam yapmasalar bile gizli oyunlarla bir şekilde cebimizden daha fazla para almasını beceriyorlar.
Kesintisizlik palavrasının iç yüzünü ise geçen ay en soğuk günlerde ülke genelinde yaşanan ve “karanlığı dolaştırma” yöntemiyle yapılan kesintilerde hem de en soğuk günlerde gördük.
Enerji özelleştirmesinin zam demek olduğu ise önceki gün en yetkili ağız tarafından açıklandı. Emekli olması nedeniyle veda konuşması yapan EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) Başkanı Hasan Köktaş, önemli itiraflarda bulundu. En önemli itirafı ise özelleştirmenin zam demek olduğunu üstü kapalı olarak anlatması.
Hasan Köktaş bir yandan özelleştirmenin zam olduğunu açıklarken bir yandan da Yatağan, Yeniköy, Kemerköy, Çatalağzı özelleştirmelerinin süreceğini, mevcut özelleştirmelere yeni özelleştirmeler ekleneceğini söylüyor.
Türkiye’nin enerji üretimini dışa bağımlı kılanlar şimdi zamlara gerekçeyi de bulmuşlar:
Döviz kurundaki artış…
Sanki hiç kimse bunları enerjide dışa bağımlılığın yaratacağı sorunlar konusunda uyarmamış gibi….
Köktaş döviz kurundaki artışın özelleştirmeleri de olumsuz etkileyeceğini söylüyor. Ancak burada sözü edilen olumsuzluk özelleştirmeden vazgeçmek değil santrallerin daha ucuza kapatılması ve vatandaşa elektrik enerjisinin daha pahalıya satılacak olması.
Bakın Hasan Köktaş’ın açıklamaları basına nasıl yansımış:
“Hasan Köktaş, kurların bugün geldiği seviyenin, enerji alanındaki özelleştirmeleri de olumsuz etkileyeceğini belirtti. Enerji yatırımlarında maliyetlerin ve gelir beklentilerinin kurlara göre hesaplandığını hatırlatan Hasan Köktaş, bu yüzden kurlardaki artışın fizibilite çalışmalarını etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Köktaş, kurlarda gelinen noktanın özelleştirme ihalelerine sunulacak tekliflere de yansıyacağını anlattı… Köktaş, yeni kur seviyelerinin enerji sektöründe yapısal olumsuzlukları beraberinde getireceğini ve maliyet hesaplarını bozacağını kaydederek, ‘Yeni kur seviyesi ile yapılan fizibiliteler enerji fiyatlarına yansır’ dedi.”
EPDK Başkanı özetle: dolardaki kur artışı nedeniyle özelleştirme ihalelerine katılacak olanlar şimdi daha düşük fiyat verecekler, yani kamu malını daha ucuza kapatacaklar, girdilerdeki artış nedeniyle de ürettikleri enerjiyi daha pahalıya satacaklar demek istiyor.
Köktaş açıklamalarına bir de veciz söz eklemiş: . “Maliyet artı makûl kâr esastır, sürdürülebilir olan budur”
Bir kamu hizmeti olan enerji üretim ve dağıtımını özel sektörün kâr hırsına bağladığınızda işte bu ilke devreye giriyor. “Makûl kâr”.
Oysa daha 20 gün önce, aynı Hasan Köktaş’ın görev başında olduğu dönemde özel sektör devlete ve vatandaşa tarihin en büyük kazığını attı. Vatandaşa vergisiz 0,25 TL (25 kuruş) fiyatla satılan elektrik enerjisini yılın en soğuk ve en kısa günlerinde devlete 2 TL (2000 kuruş) gibi fahiş bir fiyatla sattılar. Elbette bu rezaleti konunun uzmanları dışında kimse bilmiyordu. Bilenlerin feryatlarını ise kimse duymadı. “Makul kâr =fahiş kâr” oluverdi.
İşte Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy’ün yiğit enerji işçileri aylardır büyük soyguna karşı bu nedenle direniyor. Elektrik sayaçları aracılığı ile yapılan silahsız soygun…
Yatağan Termik Santrali önündeki çadır sadece işçilerin işyerlerini koruma, iş güvencesi kavgası için değil. Milyonlarca vatandaşın soyulmasını engellemek için.
Söz konusu santrallerde bazı yedek parçalar dışında hiçbir yabancı girdi olmadığı halde otomatik olarak döviz fiyatlarına endekslenmiş elektrik fiyatlarıyla soyguna hazırlanan enerji tekelleri bu nedenle pankartlarla Yatağan’dan kovuluyor.
Bir kişinin cebinden birkaç bin lira çalmak mı daha büyük soygun? Milyonlarca insanın cebinden elektrik faturası aracılığı ile birkaç kuruş almak mı daha büyük soygun?
Özelleştirmecilerin halka vermesi gereken yanıt da budur…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.