Nereden nereye geldik!

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Sekreteri Ersel Öktem,
AKP hükümetinin 8 yıllık iktidarlığını yerden yere vurdu. AKP’yi eleştiri
yağmuruna tutan Öktem, “Türkiye’nin 8 yılda nereden nereye geldiğini görmek çok
acı veriyor” dedi.

            Yandaş ve
yalaka medyanın halkı uyutmaya çalışan yayınlar yaptığını ileri süren Öktem,
“Artık mızrak çuvala sığmıyor, gerçekler apaçık ortadadır” diye konuştu.

            AKP’nin 8
yıllık icraatlarını sıralayan CHP İlçe Sekreteri Öktem sözlerini şöyle
sürdürdü; “Başbakan önce kendisini Büyük Ortadoğu Projesine eş başkan ilan
etti. Irak’ı işgal eden 1,5 milyon insanı öldüren, yerinden yurdundan eden,
kadınların ırzına geçen ABD askerleri için, ‘Irak’ta savaşan ABD’li kahraman
bay ve bayan askerler, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan, en kısa zamanda
dönmeleri için dua ediyoruz’ dedi. AKP Milletvekili Ömer Çelik, kadınları
tecavüze uğrayan ve ülkesi işgal edilmiş Iraklı direnişçileri ‘katil sürüsü’
ile itham etti. Başbakan ABD’deki en büyük Yahudi sivil toplum kuruluşu olan
Jinsa’dan ‘Üstün cesaret ödülü’ aldı.

            Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle domuz eti kasaplık hayvanlar listesine
dahil edildi. 1400 yıllık İslam tarihinde ilk kez halkının yüzde 99’u Müslüman
olan bu ülkede zina suç olmaktan çıkarıldı.

            Irak’ta
askerimizin başına çuval geçirildiğinde bunu kınamak için ‘ABD’ye nota verelim’
diyenlere; ‘Ne notası, müzik notası mı?’ diyerek dalga geçti, Sayın Başbakan.

Bu ülke 8 yılda neler
gördü!

            Cumhuriyet
tarihinde 1923’ten 2002’ye kadar geçen hükümetler döneminde yapılan iç ve dış
borcun toplamının 2 katı kadar borcu AKP iktidarı 8 yıllık dönemde yaptı. Buna
karşılık iyi ya da kötü bütün Cumhuriyet hükümetlerinin ülkemize kazandırdığı
kuruluşlarımızı ve tesislerimizi özelleştirme adı altında yabancılara ve
yandaşlarına peşkeş çekti.

            Türk
Telekom Araplara,  Telsim İngiliz
Vodafon’a, Kuşadası Limanı İsrailli Sami Ofer’e, İzmir Limanı Hong Konglulara,
Avea Lübnanlıya, Pektim Ermeni’ye, Finansbank Yunanlıya, Oyakbank Hollandalıya,
Denizbank Belçikalıya, Şekerbank Kazak’a, Yapıkredi’nin yarısı İtalyan’a,
Turkcell’in yarısı Fin ve Rus’a, Garanti’nin yarısı Amerikalıya satıldı.

            Seka,
Tekel, Sümerbank fabrikaları, THY hisseleri, elektrik dağıtım şirketleri ve
yurdumuzun yarısı kadar bir alanı kaplayan maden arama ruhsatları Çalık,
Albayrak, Koza grubu gibi yandaşlara üç otuz paraya gitti.

            İktidara
geldiğinde, ‘Dikili ağacım yok’ diyenlerin çocukları şimdi ‘Gemicik’ sahibi,
kendileri yüksek duvarlı, havuzlu villalarda halktan kopuk bir şekilde sefa
sürüyor. AKP’nin 8 yıldır uyguladığı tarım politikaları nedeniyle tarım ve
hayvancılık bitmiş durumdadır. Köylünün neredeyse yarıdan fazlası icralık
duruma düşürüldü. Türk çiftçisi dünyanın en pahalı mazot, gübre, ilaç ve elektrik
kullanmaktadır. Çiftçiye mazotu piyasa fiyatından veren AKP, yat sahiplerine
ise1 TL’den vermektedir.

            Bu iktidar
zamanında ‘Ne mutlu Türküm Diyene’ sözünün bazı yerlere yazılmasını ilkellik
sayanları, ‘Demokrasi benim için araçtır, amaç değil’ diyenleri, terörist
başına ‘Sayın’ şehide ‘Kelle’ diyenleri, Barzani çapulcusuna ‘Ağabey’ diyen
Dışişleri Bakanlarını gördük bu ülkede.

            Cebinde
dolmuş parası olmayıp, AKP’li belediyelerde yaptırdıkları imar
değişiklikleriyle dört çeker ciplerden inmeyenleri, cami imamlığından bölünmüş
yol mütahhidi olanları, seramik dükkanı sahipliğinden Eti, Gümüş, Ergani Bakır
sahibi olanları, otomobil lastiği ticaret yaparken Yalova İli’nin 11 katı
büyüklüğünde maden ruhsatı alıp köşe olan AKP İl Başkanları, 2003 yılı cirosu
10 milyon dolarken 2009 sonunda varlığı 2 milyar dolara çıkan Yalova İli’nin 20
katı büyüklükte maden ruhsatı kapatan yandaşları gördü bu ülke.

            Teröristi
sınır kapısında karşılayan Genel Müdür ve Müsteşarları, adam başı 4 dakika
yargılama ile teröristleri salıveren seyyar mahkemeleri, teröristler şeref
tribününde ağırlayan belediye başkanlarını, ‘Terörü bütün yurda yayarız’ diyen
parti başkanlarını gördü bu ülke.

            Cani
İsrail’e karşı 9 vatandaşını koruyamayıp ölüme gönderen iktidar, Hamas’ı
savunmak için mangalda kül bırakmayan ama kendi ülkesindeki şehit cenazelerine
gidemeyen Başbakan ve Bakanları gördü bu ülke.

            Gizli
tanık denen ‘Terörist eskilerine’ ifadeleriyle hapse atılan Başsavcıları, APO
denen eşkiyayı yakalayan kahraman komutanların, gerçek yurtsever, Kemalist,
Ulusalcı aydınların sorgusuz, sualsiz hapse atılmalarını gördü bu ülke.

            Sanki
babasının malı olan ulusal kuruluşlarımızı ‘Babalar gibi satan’ maliye
bakanlarından, hazinemizi teslim ettiğimiz İngiliz vatandaşı Maliye Bakanlarına
kadar neler gördü bu ülke.

            Binlerce
yıllık devlet geleneği olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa
Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’ini ziyaret bile etmeyen Arap Kralı’nın otel odasına
koşar adım gittiğini gördü bu ülke. Türkiye Cumhuriyeti başka ülkelerin
yüzyılda yaşamadığı çirkinlikleri, travmaları bu 8 yıllık AKP iktidarında
yaşadı.

Artık yeter!

            Tüm
bunlara ‘Artık yeter!’ diyoruz. CHP’nin başına Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun
geçmesiyle bütün ülkede bir sevinç ve umut rüzgarları esiyor. Yıkılanların,
kırılanların tamir edilebilmesi için, duran kalkınma hamlesini yeniden
başlaması için Türkiye’nin usta tamircilere ihtiyacı var. Siyasetin çileli
yollarında yürümüş fakat tertemiz kalmış tecrübeli kişilerin önderliğinde yeni
pırıl pırıl genç beyinlerle takviye edilmiş CHP kadroları; Güçlü Türkiye, tam
bağımsız Türkiye, hakça paylaşan Türkiye ideali için halkımızdan görev
bekliyor.

            Bu görev
verilmelidir ki, raydan çıkan devlet düzeni yerine oturtabilsin. 8 yılda ülkeyi
bu hale getirenlerden hesap sorulabilsin. Yurdumuzun biran önce güzel ve mutlu
günlere Cumhuriyet Halk Partisi ile ulaşması dileklerimle saygılar sunarım.”