MİRASÇIDAN YAPILAN VARLIK TAHSİLATI

Varlık yönetim şirketleri 2003 yılında 5411 sayılı Bankalar kanununda yapılan bir düzenleme sonucu, BDDK’nın denetim ve iznine bağlı olarak ortaya çıkmışlardır. Varlık Şirketleri, Bankalar özel finans kurumları ve diğer mali kurumlardaki tahsili gecikmiş alacakları %2 ile %10 arasında çok düşük bir değerden, ihale ile satın alan kuruluşlardır. Bu satın alma ile Bankalar, gecikmiş alacakları üzerindeki tüm haklarını da varlık şirketlerine devretmiş olmaktadırlar. Bu noktadan itibaren tüketicinin muhatabı artık bankalar değil varlık yönetim şirketleridir. Şimdi soruyorum, bankalar süresinde tahsil edemediği bu alacakları neden varlık şirketlerine devrediyorlar? Pek çok nedeni olmakla birlikte ana neden olarak, bankacılık yasalarında bu gecikmiş alacaklar üzerinden yapabilecekleri her hangi bir indirim yetkisinin bulunmaması durumudur Önemli diğer nedenler ise, karşılık ayırma yükümlülüğünden kurtulmak ve sayısı çok olan bu küçük meblağlı borçların icra takip masraflarının asıl borçtan fazla olması halidir. Yaşanan ekonomik kriz, bankaların yasal takibe düşen kredilerinde adeta patlama yaratmış olup, Varlık şirketlerinin sayılarının ve kazançlarının tavan yapmasının da sebebi olmuştur. Varlık şirketleri ellerinde bulunan bu gecikmiş alacaklıların muhatabı borçluları tek tek arayıp bu alacakları devraldıklarını belirtip, bu borcun kendilerine ödenmesini uygun koşullar sunarak talep ederler. Önce size vade gecikmelerini de ilave ettikleri yüksek bir meblağ ile geleceklerdir. Sizin tepkilerinize bakarak, belki de bu borcu yarı yarıya, indirip her türlü kolaylığı göstererek, tahsilatlarını yapmak öncelikleri olacaktır. Sıra ödeme gücü olmayan borçlulara gelince, bankaların göstermediği sertliği ve kendilerine has rahatsızlık veren uygulamaları harfiyen tatbik edeceklerinden emin olabilirsiniz. Örneğin zamansız telefonlar, aile yakınlarını dahi arayarak, icra takibi yapacaklarına ilişkin mesajlar göndererek, yıpratma ve bıktırma çalışmalarını devreye koyacaklardır. Hepimizin bildiği gibi bu tür borçlar da 10 yıllık bir zaman aşımı süresi geçerli olmasına rağmen, 22 yılı geçmiş bir alacağın tahsilini talep ettiklerini duymaktayız. Bir bankacı dostumla yaptığımız bir sohbette, ödeme gücü olmayan ancak tutarı orta ölçekte olan alacağın tahsili aile yakınlarının gayretleri ile de çözülemezse, borçlunun üzerinde mal varlığı bulunan yaşlı mirasçılarının olup olmadığının incelendiğini, varsa bunlar yakın takibe alındığını, vefat haberini aldıklarında, tereke üzerine tedbir koyarak tahsilatlarını yaptıklarını duyunca şaşkınlığım bir kat arttı. Varlık şirketleri ile muhatap olacakların mevzuya hakim ve eğitimli olmaları gerekir. Ödeme yapılmadan önce sözleşme yapılmalı, ödeme sırasında makbuz ve ibra alınması önem arz etmektedir. Aksi takdirde ek borçlar ile karşılaşabilmeniz zor değildir. Sadece internete baktığınızda bile, Varlık şirketlerine yönelik sayısız şikâyetlere tanık olabilirsiniz. Vatandaşı canından bezdiren Varlık şirketleri ülkemizde sosyal bir sorun haline gelmiştir. BDDK’nın bu tarz şikâyetleri bilmesine rağmen önlem almamasını anlaşılmaz buluyorum. BDDK’nın bu şikâyetlere kulak vererek Varlık şirketlerinin bankacılığa yakışmayan ve etik olmayan bu tarz uygulamalarına yasal önlem alarak, bundan sonra gelebilecek şikâyetleri sonlandıracağını umuyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.