Millete rağmen bir şey yapamazsınız!

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Gönül Avil, T.C. tartışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamayı, “Perşembe'nin gelişi, Çarşamba'dan belliydi” şeklinde özetledi.
    Avil, bu ülkenin hassasiyetlerinin hiçe sayıldığını, milli bayramların, bayrak taşımanın, Atatürk anıtlarına çelenk sunmanın yasaklandığını belirtirken, “Sıra doğaldır ki, devlet kurumlarının başından T.C. armasını kaldırmaya gelir. T.C. rumuzu bir “devlet arması” haline gelmiştir. Kamu hizmetinden yararlanan “yurttaş”la, ona bu hizmeti sunan “devlet” arasında bir iletişim simgesidir.
    Osmanlı döneminde 1869 yılında vatandaşlık kanunu çıkar. Tuğradan ayrı olarak Abdulmecid “Devlet Osmani” bugünkü deyimiyle “Osmanlı Devleti” arması çizdirilir. Abdulhamid, armayı zenginleştirir. Devletin kamu binalarında bu görkemli “Devlet-i Osmani” arması yüceltilir.
    Geçen doksan yılda “T.C.” rumuzu artık devletin kısaltılmış adından öte, bir “devlet arması” haline gelmiştir. Asla kaldırılamaz.
    Geçtiğimiz haftalarda hızla Sağlık Bakanlığı'nın kurumlarında “T.C” arması kaldırılmıştır.
    Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, Batı Trakyalıdır. Yunan zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınmıştır. Vatandaş olmak için üç yıl beklemiştir.”Vatandaş” ve “Aidiyet” kavramlarının engin duygularını acılar çekerek yaşamıştır.
    Soyadını “Müezzinoğlu” olarak değiştirmiştir. O, onun ve ailesinin bileceği iştir. Ama, kamu kurumlarındaki “T.C”yi kaldırmaya gelince, kendisine orada kal deriz. Sezar'ın dediği gibi; “Sen de mi Brütüs” deriz.
    Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendisine sağladığı olanakların değerini bilsin. Devletine olan vefa borcunu unutmasın. Unutmak isterse kendisine hatırlatmak bizim görevimiz olsun.
    Sayın Sağlık Bakanı, bu davranışından dolayı cezasız kalmamalı, kendisine bir milyon kere “T.C” yazma cezası verilmeli ki, “T.C”yi bir daha unutmasın.
Sağlık Bakanı geri adım atarak sağlık kurumlarından kaldırılan “T.C.” armasının tekrar konulacağını açıklarken, sosyal medyayı sallayan “T.C.” operasyonu Bursa'ya sıçradı.
    Heykel'deki tarihi valilik binasında yıllardır duran ve üzerinde “T.C. BURSA VALİLİĞİ” yazılı tabela pek çok Bursa'lının gözü önünde indirilerek yerine şaşkın bakışlar içinde “Valilik” yazan tabela asıldı.
    Bu olay medyaya yansıyınca valilik, tabelanın 2008 yılında değiştirildiğini açıkladı. Biz diyoruz ki, “T.C BURSA VALİLİĞİ” yazan tabela 19 Mart 2013 günü saat 16.00'da değiştirilmiştir. Valilik önündeki mobese kayıtları buna tanıktır. Söylediklerimizin aksini kanıtlasınlar, biz mahçup olalım.
    Bursa Valiliği'nin Heykel'deki binasının tabelasından “T.C” armasının kaldırılması üzerine CHP il yönetimi, bu uygulamayı valilik binası önünde kitlesel bir eylemle protesto ettiler.
    Bu protestodan üç gün sonra Bursa Valisi, yanlış anlamanın önüne geçmek için üç gün önce yeni tabela siparişi verildiğini bugün, yarın asılacağını ifade etti. Yani ayni Sağlık Bakanı gibi çark etti.
    Böylece, bu ülkede bir millete rağmen bir şey yapılamayacağı bir kez daha görüldü. Laik Türkiye Cumhuriyeti ile hesaplaşmak isteyenler, halkın büyük tepkisi karşısında geriliyorlar ama nihai hedefe ulaşmada hedeflerinden vazgeçmiyorlar. Kazandıkları mevzide bir süre beklemeyi yeğliyorlar.
    Kurbağa deneyini bilirsiniz. Bir kazanı kısık ateşte ısıtıyorlar. Kurbağa tehlikenin farkına varmıyor. Ağır ağır ısınan su içinde uyuşarak ölüyor.
İkinci deneyde ise bir kazanın yarısını 100 derecede kaynamış su ile doldurup içine bir kurbağa atıyorlar. Birden haşlanan ve canı yanan kurbağa bu yakın tehlike karşısında can havliyle sıçrayarak kazanın dışına çıkıyor ve canını kurtarıyor. Cumhuriyetçilerin tehlikeyi sezmemesi için, Cumhuriyet kazanının altı kısık ateşle ısıtılıyor.
    Laik Cumhuriyet karşıtları yoklaya yoklaya, tepkileri test ede ede ilerliyorlar. Topluma hafif narkoz uygulayarak geliyorlar. Kurbağanın kısık ateşteki rehavetini bizden beklemesinler. Bu toplumun tehlike karşısında ki direnme gücünü asla unutmasınlar” şeklinde sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.