Mekanın cennet olsun, ülkemin yiğit evladı

Parti Binası'nda gerçekleşen törene CHP İlçe Teşkilatı'nın yanı sıra, ADD Karacabey Şubesi, Eğitim Sen İlçe yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.
Hazırlanan Uğur Mumcu standı önünde basın bildirisi okuyan CHP İlçe Başkanı Gönül Avil, “Uğur Mumcu'yu, Abdi İpekçi'yi, Bahriye Üçok'u, Muammer Aksoy'u, Mehmet Taner Kışlalı'yı ve de aydınlık bir Türkiye için can veren onurlu, inançlı, erdemli insanlarımızı saygıyla anıyoruz. Sizleri asla unutmayacağız” dedi.
Avil okuduğu basın bildirisinde şunları söyledi; “Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 yılında Kırşehir'de doğdu. 24 Ocak 1993 yılında ise, Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.
İlk ve ortaokulları Ankara Bahçelievler Lisesinde okuyan Mumcu, 1961 yılında girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1965 yılında mezun oldu. Henüz öğrenciyken 1962 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan “Türk Sosyalizmi” başlıklı makalesiyle “Yunus Nadi Ödülü”nü aldı. 1963 yılında fakültenin Öğrenci Derneği Başkanlığı'na seçildi.
1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İdari Hukuk Profesörü Tahir Bekir Balta'nın asistanı olarak çalıştı.
12 Mart döneminde bir yazısında “ordu uyanık olmalı” sözleriyle, orduya hakaret etmek ve sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakküm kurmak suçu işlediği gerekçesiyle gözaltına alındı. Mamak Askeri Cezaevi'nde pek çok aydınla birlikte bir yıla yakın kalan Mumcu, bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkum edildi. Karar daha sonra Yargıtay tarafından bozuldu ve Mumcu serbest bırakıldı. Bu olaydan sonra askerliğini yedek subay olarak yapması gerektiği halde, 1972-1974 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde resmi tanımıyla “sakıncalı piyade eri” olarak tamamladı. Askerliğini ağır koşullar altında yaparken ülseri yüzünden mide kanaması geçirdi.
Gazeteci Uğur Mumcu
İlk yazıları 1962'den itibaren Yön, Türk Solu, Devrim, Ant, Kim v.b. dergilerde yer alan Mumcu, 1968-1970 yılları arasında Akşam, Milliyet, Cumhuriyet gazetelerinde çeşitli konularda inceleme yazıları yayımlandı. Köşe yazarlığına 1974 yılında haftalık çıkan Yeni Ortam dergisinde başladı. 1975 yılından itibaren Cumhuriyet Gazetesi'ne de köşe yazıları yazdı. 1977'den sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı.
“Gözlem” başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. Bir ara Milliyet Gazetesi'nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi'nde yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992'de yeniden döndü.
Gazetecilik yaşamı başarılarla dolu olan Uğur Mumcu, gelmiş geçmiş gazetecilerin en yürekli olanıydı. O, devletin içine kadar sinen silahlı karanlık güçlerin kirli ve kanlı oyunlarını belgelediği için öldürüldü. Öldürülmeden iki hafta önce önemli bir yazı yazmıştı. Yazıda Barzani ailesi ile MOSSAD ilişkisini anlatıyordu. Eğer Mumcu öldürülmeseydi bu konudaki araştırmasını derinleştirerek yayınlayacaktı.
Laik Cumhuriyetimizin son döneminin gördüğü en büyük aydın, laik ve gerçek Kemalist olan Uğur Mumcu; Uğurlar olsun, mekanın cennet olsun ülkemin korkusuz yiğit evladı.
Uğur Mumcu'yu, Abdi İpekçi'yi, Bahriye Üçok'u, Muammer Aksoy'u, Mehmet Taner Kışlalı'yı ve de aydınlık bir Türkiye için can veren onurlu, inançlı, erdemli insanlarımızı saygıyla anıyoruz. Sizleri asla unutmayacağız.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.