Makas atan sürücüler gibi!..
Bir altüst oluş yaşıyoruz!
Geçen yıl bu vakitler daha Türkiye’ye gelmediği söyleniyordu ama dünya koronavirüs’le yatıp kalkıyordu.
Tarihin bir önemi artık yok!
Türkiye de koronavirüs’le tanıştı.
Birçok insan yaşamını yitirdi.
Hâlâ da yitirmeye devam ediyor.
Hiç olmadık biçimde bir yılda birçok aşı geliştirildi.
Uygulamaları da başladı.
Türkiye henüz milli aşısını yapamadı ama verilen bilgilen ışığında eli kulağındadır diyelim.
Neticede Türkiye aşı konusunda gerilerde kalan bir ülke değildi.
Hatta…
Kendi aşılarını ürüten bir ülkeydi…
“Sağlıkta Dönüşüm Projesi” kapsamında 2011’de kapatılana kadar aşı konusunda çalışma yapan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne sahipti!
Sağlık konusunda ne kadar öngörülü olduğumuzu varın artık siz düşünün!..
Virüsün hayatımızı nasıl altüst ettiğini yaşayarak görüyoruz.
Benzer bir durumu da iklim değişikliğinde yaşıyoruz.
Mevsimler adeta birbirine karıştı.
Baharı kış aylarında yaşar olduk.
Bahar da kışı yaşar hale geldik.
Birkaç ay öncesine kadar mevsim normallerinin üzerinde seyreden havalar nedeniyle büyük kentlere su sağlayan barajlar kuruma noktasına gelmişti.
Düşünün ki…
Uludağ gibi bir su deposunu arkasına almış Bursa bile susuzluğun pençesindeydi!
Ah vah demeye başladığımız anda kar yağışı geldi.
Barajlar biraz nefes aldı ama beraberindeki don zeytinleri vurdu, zamansız çiçek açan ağaçları kavurdu.
Bir haftalık bu sürecin ardından kış ortasında yeni bir bahar dalgasıyla karşı karşıya kaldık.
Şimdi, yeni bir soğuk hava dalgasının bugünden itibaren kapımızı çalması bekleniyor.
Hava tahmincileri metrelerce kardan söz ediyor.
Elbette bu iyi bir şey ama kötü olan şu:
Havalar eskisi gibi mevsimsel seyrinde yolculuk yapmıyor.
Sürekli şerit değiştiren araç sürücüleri gibi mevsimler birbirine makas atıp duruyor.
Bütün bu yaşadıklarımız üzerine düşünmeye ihtiyacımız var.
Ne oldu?
Mevsimler neden böyle şerit değiştiriyor?
İnsanlık nerede yanlış yapıyor?..