Köyler Ligi bahane olmasın!

Yörem
Gazetesi’nin 07/01/2011 tarihli sayısındaki “İşin peşini
bırakmayacağız” başlıklı haberde Bakırköy ve Akhisar köyleri
yöneticilerinin basın açıklamasını okuyunca hem sevindim, hem de üzüldüm.
Sevincim: Olaylı maçtan sonra birbirlerine düşman olması beklenen gençlerin bir
araya gelerek basın açıklaması yapması. Bu fotoğraf, tertip komitesinin doğru
bir karar verdiğini herkese gösteriyor. Üzüldüğüme gelince; beni
arkadaşlarımdan ayırarak, “Her platformda amacım gençleri kahve köşelerinden
kurtararak spor yapmalarını sağlamaktır” diyen sözlerimin aşağılanmaya
çalışılmış olmasınıdır. Bakırköysporlu yöneticilerin ve aynı köyden Şaban
Bey’in bu şekil düşünmesini normal karşılıyorum. Ancak, beraber büyüdüğüm
çocukluk arkadaşım M. Doğan’ın o fotoğrafta olduğunu gördüğümde inanın çok
tedirgin oldum.

10 Ocak
günü köyüme dönerken, M.Doğan’ı gördüm, kendisine yazıyı gösterdim. Özellikle
benimle ilgili bölümü okuduğunda şaşırdı. “Benim bu konudan haberim yoktu,
telefonla çağırdılar. Üzülme, senin nasıl adam olduğunu herkes biliyor. Takma
kafana” dedi.

Üzüntüm,
gazeteci ağzıyla yazılmış bu yazının altında Fatih kardeşimin imzasının
olmasıydı! Akhisar benim ikinci köyümdür. Başta Fatih olmak üzere bu köydeki
çok kişi benim Akhisar’ın hakkını sonuna kadar savunacağımı ve hak etmediğinde
de aleyhte karar vereceğimi iyi biliyor sanıyordum. Bizler tertip komitesi
olarak en doğru kararı verdik! Şaban Bey’in ifadesiyle, gençleri kahve
köşelerinden kurtarmayı, gençlerin önünü açmayı ekip olarak ilke edindik.

Köy
takımlarından başka Cemil Turan’lar çıkarmayı arzu ediyoruz. İsmetpaşalı Cemil,
Bandırma Etispor’a transfer oldu, Etibank işçisi olarak belki de hayatını
kurtardı. Cemil, Köyler Ligi’nde 18 yaş altı oyuncu bulundurma mecburiyetinden
gelen avantajını çok iyi kullandı. Takımdaki ilk sezonunda kendini göstermeyi
başardı. Akhisarlı ve Bakırköylü yöneticilerin bu durumdan ders çıkarması
gerekmez mi? Şahsen, Akhisar ve Bakırköylü yöneticilerden “Bu durumdan
ders çıkardık. Bizler dolmuşa geldik. Hata ettik. Bütün köylerden, Tertip
Komitesi’nden, özellikle Müdür Şaban Bey’den özür diliyoruz” demelerini
beklerdim. Neden mi? Açıklıyorum:

1- Bu
turnuva özel, kaldı ki biz bu kararı kendi fikrimizle almadık. Hakem ve
Jandarma’nın raporlarına bakıp, kılı kırk yararak aldık. Bakırköy sahadan
çekildi. Akhisar maçı hükmen kazandı, turu geçti diyelim! Hakem raporuna göre
olaya 36 oyuncu katılmış. Hakem raporuna göre olaya katılan bütün oyunculara
ceza verildiğinde, Akhisar hangi oyuncularla mücadele edecekti?

2-Şahıs
hesabı: Bu soru tamamen gazeteci ağzıyla sorulmuş soru. Akhisar geçen yıl
katıldı mı ki, geçen yılın hesabını soruyor. Bu konu benim dışımda özel konu
soruşturma devam ediyor. Müdür Beyin hesap vereceğine yürekten inanıyorum.

3-Dekontlar
kaybolmamıştır. Ayrıca federasyon kurallarında kulüplerden para toplanmaz.

4- İhraç
kararını daha önce nasıl aldıysak, tekrarında da öyle aldık.

5- Son
soruya gelince: Tertip Komitesi ile Disiplin Kurulu karıştırılmamalıdır. Ayrıca
ortada henüz gün yüzüne çıkmış usulsüzlük falan da yok. Yazının finalinde yine
gazeteci ağzıyla “Şaibeli isimlerin yer aldığı Tertip Komitesi’nin
oluştuğu turnuvalarda yer alınmayacağı ifade ediliyor. Bu sözü, iyi
düşünülmeden alınan bağlayıcı bir söz olarak görüyorum.

Sözlerimi
bu iki güzide köyümüzün gençlerine ve kamu oyuna şu masajı vererek bitirmek
istiyorum: Defalarca ekip çalışmasında bulundum! Mevcut tertip komitedeki kadar
adaletli kişilerle çalışmadım. Aldığımız bütün kararların doğru olduğuna
inanıyor, iki köy gençlerine sağduyulu olun, sağlıklı olmak için spor yapın,
süt için diyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.